Beyrut saldırısını düzenleyen keskin nişancılardan birinin Hizbullah üyesi olduğu iddia ediliyor

HABER MASASI
Abone Ol

Lübnan'daki Hristiyan "Lübnan Güçleri Partisi", geçen hafta Beyrut'taki saldırıda Şii Hizbullah ve Emel Hareketi mensuplarını öldüren keskin nişancılardan birinin Hizbullah üyesi olduğunu iddia etti. Şiiler ile Hristiyanların mahallelerini birbirinden ayıran Tayyuna bölgesindeki yüksek binalarda konuşlanan keskin nişancılardan birinin Hizbullah üyesi olduğunu öne süren ve isim vermeden Hizbullah'ı işaret eden Cıbur, "Bir parti, olayı bizim üzerimize yıkarak partimizi sorumlu tutmaya çalışıyor." şeklinde konuştu. Öte yandan ülkede derinleşen ekonomik krizin kitlesel göçlere neden olduğu ve 2021'in ilk dört ayında Lübnan'dan ayrılanların sayısının 230 bine ulaştığı belirtiliyor.

Lübnan'daki Hristiyan "Lübnan Güçleri Partisi", geçen hafta başkent Beyrut'taki olaylarda Şii Hizbullah ve Emel Hareketi mensuplarını öldüren keskin nişancılardan birininHizbullah üyesi olduğunu öne sürdü.

Samir Caca liderliğindeki partinin basın sorumlusu Şarli Cıbur, katıldığı bir televizyon programında, 14 Ekim'de 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan Beyrut'taki silahlı saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

14 Ekim'de Beyrut Adalet Sarayı'na doğru yapılan protesto yürüyüşü sırasında kalabalığa ateş açılmasıyla 7 kişi yaşamını kaybetmiş, olayların ardından sokaklara çıkan Hizbullah mensupları karşı ateşte bulunmuştu.

  • Şiiler ile Hristiyanların mahallelerini birbirinden ayıran Tayyuna bölgesindeki yüksek binalarda konuşlanan keskin nişancılardan birinin Hizbullah üyesi olduğunu iddia eden Cıbur, "Söz konusu kişi daha sonra siyah camlı bir araçla bölgeden çıkarıldı." dedi.

İsim vermeden Hizbullah imasından bulunan Cıbur, "Bir parti, olayı bizim üzerimize yıkarak partimizi sorumlu tutmaya çalışıyor." diye konuştu.

Beyrut'ta yaşanan olaylar

  • Lübnan'da Şii Hizbullah ve Emel Hareketi destekçilerinin Beyrut Limanı'nda geçen yıl meydana gelen patlamayı soruşturan Hristiyan hakim Tarık el-Bitar'ın yerine başkasının atanması talebiyle 14 Ekim'de Beyrut Adalet Sarayı'na yürüdüğü sırada göstericilerin üzerine ateş açılmış, olayda 7 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı bildirilmişti.

Beyrut'taki kanlı protestolarda hayatını kaybedenler, aralarında Hizbullah yöneticilerinin de bulunduğu binlerce kişilik cenaze törenleriyle toprağa verildi.

Saldırı Beyrut'un Tayyuna bölgesinde gerçekleşirken olaylar daha sonra Hristiyanların yaşadığı Ayn er-Rumana ve Şiilerin yaşadığı Eş-Şiyah mahallelerinin kesiştiği noktalarda yaklaşık 5 saat boyunca devam etmişti.

Hizbullah ve Emel Hareketi, destekçilerinin üzerine ateş açılmasından Lübnan Güçleri Partisi'ne bağlı silahlı grupları sorumlu tutmuştu.

Lübnan Güçleri Partisi ise Hizbullah ve Emel Hareketi'nin suçlamalarından sonra yaptığı açıklamada, "Hizbullah’ın ülkede düştüğü zor durumdan kurtulmak için acı olayları fırsata çevirmek üzere suçlayıcı bir tutum sergilediğini" savunmuştu.

Lübnan'dan bu yılın ilk 4 ayında 230 bin kişi göç etti

Ekonomik krizin derinleştiği Lübnan'dan bu yılın ilk 4 ayında yaklaşık 230 bin kişinin göç ettiği belirtildi.

  • Göçler üzerine araştırma yapan Lübnan merkezli sivil toplum örgütü Labora'nın Müdürü Tony Hadra, ülkede farklı nedenlerden dolayı gerçekleşen göçlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Hadra, başta ekonomi olmak üzere son dönemde ülkenin içinden geçtiği krizler nedeniyle 2021'in ilk 4 ayında toplam 230 bin Lübnanlının ülkeden göç ettiğini söyledi.

2019'dan bu yana ciddi bir ekonomik krizle boğuşan Lübnan'dan başka ülkelere yapılan göçler arttı.

Çifte vatandaşlığı bulunan Lübnanlıların yüzde 90'ının eylül ayında ülkeden çıkış yaptığını belirten Hadra, söz konusu kişilerin hangi ülkelere göç ettiğine ilişkin ise bilgi vermedi.

Lübnan'daki derinleşen ekonomik kriz

Lübnan, özellikle 2019'dan bu yana ciddi bir ekonomik krizle mücadele ediyor.

Lübnan Merkez Bankası'ndaki dolar likidite sorunu ve döviz rezervlerinin erimesi, ülkede başka ciddi krizlerin de patlak vermesine yol açtı.

  • Lübnan lirası ABD doları karşısında yüzde 90'a varan bir değer kaybı yaşadı ve ülkede resmi olmayan verilere göre enflasyon yüzde 700 arttı.

Birleşmiş Milletler'in1 Temmuz'da yayımladığı değerlendirme raporunda, Lübnanlıların yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında yaşadığı, yaşam şartlarının 1975-1990 yıllarındaki iç savaş döneminden bile daha kötü olduğu vurgulandı.