13 Haziran 1978: İsrail'in Güney Lübnan'dan çekilmesi

ÜMMÜHAN KEVSER KIPRAMAZ
Abone Ol

1978 senesinin 13 Haziran'ında İsrail askerî güçleri, Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) avlamak ve ortadan kaldırmak amacıyla üç ay önce işgal ettikleri Güney Lübnan'dan çekilmişti.

14 Mart 1978 gecesi İsrail ordusu, üç gün önce sahil boyunca Hayfa şehrinden Tel Aviv'e seyreden otobüsün ele geçirildiği saldırıda 13'ü çocuk 35 İsraillinin öldürülmesi ve 70 kişinin yaralanmasının ardından Güney Lübnan'a büyük bir işgal başlattı. (Saldırının sorumluluğunu, -1970 yılında Ürdün'den sınır dışı edildikten sonra Güney Lübnan'da bulunan Fetih üstlenmişti.)

Filistin Kurtuluş Örgütü'nün serüveni
Mecra

Tarihe Sahil Yolu Katliamı olarak geçen saldırı, Güney Lübnan'ın işgaline sebep olacaktı.

  • İşgal; yaygın olarak İsrail'e yapılan baskına karşı misilleme olarak görülse de, daha geniş anlamda, bölgedeki Filistinli direniş gruplarının üslerini ortadan kaldırmak ve Lübnan topraklarına yaklaşık 10 km kadar uzanan bir güvenlik bölgesi oluşturmak amacıyla başlatılmıştı.

Lübnan'ın güneyindeki bir Maruni köyü olan Klea'da Falanjist askerlerle oturan çocuklar, Nisan 1978.

Dönemin İsrail Savunma Bakanı Ezer Weizman, 15 Mart'ta düzenlediği basın toplantısında, operasyonun "İstila edilmiş bölgeyi kesin olarak temizlemek için" başlatıldığını duyurdu ve FKÖ'nün artık İsrail'i vuramayacağından emin olana kadar İsrail'in bölgeyi işgal etmeye devam edeceği konusunda uyardı.

Tanklar, toplar, savaş uçakları ve savaş gemilerinden müteşekkil 20-25 bin İsrail kara birliğine ek olarak, bazı Lübnanlı Hristiyan milisler de İsrail işgalini destekledi ve onlarla güçlerini birleştirdi. En meşhurları Güney Lübnan Ordusu (SLA) olan bu milisler, Lübnan İç Savaşı ve ardından 1976'da ülke ordusunun çöküşü sırasında oluşturulmuştu ve sayıları bin 500 ila iki bin 500 civarındaydı.

İç Savaş ateşi tutuşurken...
Mecra

  • İşgalin ilk gününün sonunda, İsrail güçleri Litani Nehri'nin güneyindeki en az 5 Filistin mevzisini ele geçirdi ve ardından, FKÖ'nün oradan silah aldığı iddiasıyla Tire Limanı'nı bombalandı. Çevredeki mülteci kampları, İsrail'in eğitim üssü olarak kullanıldığını iddia etmesi nedeniyle hedef alındı.


Fetih Hareketi'nin üstlendiği 30 İsraillinin öldürüldüğü saldırıya İsrail Ordusu, büyük hava ve kara saldırıları içeren Litani Operasyonu ile karşılık verdi.

İsrail'in saldıracağını tahmin eden FKÖ, kuvvetlerinin çoğunu geri çekerek Güney Lübnan'daki asıl 5 bin askerinden yalnızca beşte birini mevzilerde bırakmıştı.

İsrail ordusu ve Hristiyan milislerin ittifakı, işgal ve istila edilen köylerin yaygın şekilde yağmalanması ve Hiam kasabasındaki bir camiye sığınan yaklaşık 70 Müslümanın katledilmesiyle, Filistinli mülteci nüfusu ve genel olarak Müslüman nüfus için felâket oldu.

İşgalin birkaç gün ardından, başta Arap devletlerinden olmak üzere İsrail'e yönelik uluslararası kınamalar yapıldı. Lübnan hükümeti, bölgeye uluslararası bir barış gücü göndermesi için derhal Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne resmî bir şikâyette bulundu.

  • Güney Lübnan'daki hedeflerine ulaşmış olan İsrail hükümeti; ABD, İngiltere ve diğer Batılı ülkeler de dahil olmak üzere uluslararası toplumun askeri geri çekilme çağrılarının devam etmesi üzerine 21 Mart'ta ateşkes ilân etti ve BM ile bir dizi müzakerenin ardından İsrail ordusu, nihayet son kara kuvvetlerini Lübnan'dan geri çekti.

Ateşkesin ardından ne oldu?

İsrail'in geri çekilmesinin ardından Litani Nehri'nin güneyindeki bölge, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü (UNIFIL) adlı yeni kurulmuş bir uluslararası kuvvete teslim edildi ve kuvvet, İsrail'in, bölgenin "artık teröristler ve onların kanlı saldırıları için bir üs olarak hizmet etmeyeceği" ve kontrolün, "İsrail ve güney Lübnan vatandaşlarının refahını ve normal yaşam tarzını" garanti etmesi şartıyla bölgede altı aylık bir süre için kalmayı planladı.

İsrail ordusunun toprak teslim ettiği tek yer sadece UNIFIL değildi, aynı zamanda önde gelen Hristiyan milislere de (SLA) işgal boyunca ele geçirilen birçok mevzi verilmişti.

İşgal sırasında Lübnanlı Hristiyan askerî lider Saad Haddad ile görüşen İsrail askerleri.

Binbaşı Saad Haddad komutasındaki milisler, -tüm sınır bölgesini kontrol edecek kadar güçlü olduğunu iddia ettiği- İsrail sınırı boyunca Müslümanların çoğunlukta olduğu bir bölgeyi kapsayan 13 km’lik geniş bir şerit tutmuştu.

SLA, kalış sürelerinin geri kalanında BM güçlerine sıkıntı çıkaracaktı. SLA ve BM arasında düzenli olarak anlaşmazlıklar meydana gelecekti ta ki, UNIFIL sınırda devriye gezmeye katılma hakkı karşılığında milislerin silahlarını ve bölgeyi kontrolü altında tutmasına izin vermek zorunda kalana kadar.

Litani Operasyonu, İsrail ile Lübnan'daki aktörler arasındaki sayısız çatışma, işgal ve çatışmanın fiilî katalizörüydü ve Lübnan'ın toprak egemenliğinin bu tür birçok ihlalinden ilkiydi. Operasyon, FKÖ'den gelen "tehdidi" sona erdirmemişti. Nitekim, dört yıl daha devam eden karşılıklı tehdit ve saldırılardan sonra İsrail, 1982'deki İsrail-Lübnan Savaşı (Celile için Barış Harekâtı) sırasında, İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik işgaline yeniden Haddad'ın güçleri tarafından yardım edilecek ve şimdi yalnızca İsrail tarafından tanınan, kendi kendini ilân eden "Özgür Lübnan Devleti" ortaya çıkacaktı.

Kuruculuğunu Saad Haddad'ın üstlendiği Güney Lübnan Ordusu (SLA), Lübnan İç Savaşı sırasında Özgür Lübnan Ordusu'ndan ayrılarak kurulan bir Lübnanlı Hristiyan milis örgütüydü.

Bu nedenle, İsrail'in 13 Haziran'da Lübnan'ın güneyinden çekilmesi pek çok gelişmenin ilki olacaktı ve İsrail'in bölgeye yeni bir saldırı planladığına dair gelişen çağdaş korkular arasında önemli bir yer oynayacaktı.