Sütlü nuriye tatlısının hikayesi
Sütlü nuriye tatlısının hikayesi
Tatlı severlerin her daim ilk tercihi, şerbetli tatlıların yıldızı, fıstıklı mı? Cevizli mi? Tartışmalarının baş kahramanıdır baklava. Her çeşidiyle uzun yıllardır sofralarımızı süsleyen; bayramlarda, düğünlerde, kutlamalarda kısacası tüm özel günlerde vazgeçilmezimiz olan baklavanın ikiz kardeşi olarak adlandırabileceğimiz sütlü nuriye tatlısının hikayesini daha önce duymuş muydunuz?
Sıcak sütlü şerbetiyle baklavanın farklı bir versiyonu olarak düşünebileceğimiz sütlü nuriyenin nasıl ortaya çıktığını? İlk olarak nerede ve nasıl yapıldığını hiç merak ettiniz mi? Yemelere doyamadığımız lezzetlerin hikayelerini de anlattığımız bu serimizde konuğumuz bu defa sütlü nuriye.
Şerbetli tatlılar mı? Sütlü tatlılar mı? Sorusuna verilebilecek en politik cevabımız olan sütlü nuriyenin lezzeti kadar ortaya çıkış hikayesiyle de sizleri epey şaşırtacağına emin olduğumuzdan, zamanda yakın tarihe bir yolculuk yaparak epey şaşırmaya hazır olun.
Sütlü nuriye ilk nerede ve ne zaman yapıldı?
Yakın tarihte gerçekleşen 1980 darbesinin ülke tarihimizde uzun yıllar geçse de unutulmayacak olaylara sebebiyet verdiği hemen hemen herkes tarafından bilinen bir olgu. Lakin bundan eminiz ki bir askeri ihtilalin mutfağa kadar uzanan bir etkisi olduğunu hiç kimse düşünmemiştir. Arkanıza yaslanın ve sütlü nuriyenin hikayesiyle şaşırmaya hazır olun.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra askeri cuntanın ülke yönetimine el koymasıyla birlikte işler değişir. Bu dönemde İstanbul Belediye Başkanı olarak atanan Emekli Korgeneral Abdullah Tırtıl bir gün baklava almak için bir tatlıcının önünde durur ve sütlü nuriyenin ortaya çıkış hikayesi böylece başlar. Abdullah Tırtıl, aldığı baklavanın fiyatını çok fazla bulur ve baklava satışlarında aşılması mümkün olmayacak bir tavan fiyat belirler. Lakin bu fiyata baklava imalatı yapmak mümkün değildir. Bu durum öyle bir hal alır ki dönemin en ünlü baklavacısı olan Karaköy Güllüoğlu dahi kapanır ve tamı tamına 1 yıl 10 gün boyunca kapalı kalır.
Lakin bir aile geleneği olan baklavacılığa devam etmek isteyen Güllü ailesi bu krizi aşmak için yeni bir fikir geliştirir ve maliyeti düşürmek adına baklavanın içine fıstık yerine fındık koymaya karar verirler. Bu defa da tatlının lezzetini kaybettiğini düşündüklerinden ötürü şerbetine süt eklemeyi denerler ve böyle oldukça beğendikleri yeni tatlı çeşitleriyle beraber dükkanı yeniden açarlar. Müşteriler tarafından da oldukça beğenilen bu yeni tatlıya ‘sütlü nuriye’ adı verilir.