Pavlova tatlısının hikayesi
Pavlova tatlısının hikayesi
Adını efsanevi Rus balerin Anna Pavlova'dan alan pavlova tatlısı, sadece hikayesi ve lezzetiyle değil aynı zamanda tatlı dünyasında yarattığı uluslararası tartışmalarla da sık sık gündemde. Avustralya ve Yeni Zelanda arasında geçen tatlı rekabet pavlovayı tatlıdan kültürel bir simgeye dönüştürmüş. Kabarık, bembeyaz beze tabanı, üzerinde taze meyvelerle süslenirken adeta Anna Pavlova'nın sahnede süzülüşünü andıran ve onu yalnızca tatlı olmaktan çıkaran hikayesi ise bu tatlıyı özel kılan şeylerin başında geliyor.
1920'li yıllarda dünya çapında sahne alan Anna Pavlova, zarif dansıyla o dönemlerde herkesin hayranlıkla izlediği bir balerindi. O dönem düzenlenen bir turnuva sırasında Avustralya ve Yeni Zelanda'ya giden Pavlova şerefine bir tatlı yapılıyor. Tıpkı Pavlova'nın sahnede süzüldüğü gibi bir görüntüye sahip olan bu tatlının ise hangi ülkede yapıldığı tam olarak net değil.
Rivayete göre, tatlıyı ilk kez yapan şef, Anna Pavlova'nın sahnede süzülüşünü ve tütüsünün beyaz zarafetini bir tatlıda yansıtmak istemiştir. Bu yüzden pavlova tatlısı dışı çıtır içi ise yumuşacık ve hafif yapısıyla tam da balerinlerin sahnedeki büyüleyici duruşunu temsil eder.
Yıllar içerisinde farklı dokunuşlarla çeşitlenen pavlova tarifi, temelinde çıtır bir beze üzerine ise krem şanti ve taze meyve eklenmesiyle hazırlanır. Basit gibi görünen bir tatlıda dahi estetik ve lezzetin nasıl bir uyum içerisinde olabileceğinin kanıtı olan pavlova, her iki ülke içinde paylaşılamaz bir lezzet.