Dünyanın en eski 100 markasından biri: Ali Muhiddin Hacı Bekir
Dünyanın en eski 100 markasından biri: Ali Muhiddin Hacı Bekir
Bazılarımızın kilometreler teperek gittiği, bazılarımızınsa yanından farkında olmadan geçtiği küçük bir dükkanın hikayesinden bahsedeceğiz bugün. Hacı Bekir’in 1777’de Bahçekapı’da açılan ilk dükkanından sonra günümüzde hem Türkiye’de hem de dünya çapında onlarca dükkanı bulunuyor. Gelin bu meşhur şekercinin tarihi serüvenini hep birlikte inceleyelim.
Ali Muhiddin Bekir Efendi Kastamonu’dan İstanbul’a gelerek açtığı ilk dükkanında akide, lokum ve farklı birçok şekerlemeyi bizzat kendisi yaparak bu işe başladı. Sonrasında hac görevini yaptı ve dükkanın adında da geçen ‘Hacı Bekir’ olarak anılmaya başlandı.
19. yüzyılda Avrupa’da şekerin üretilmesi ile Türkiye’ye ‘kelle şekeri’ adıyla gelen şeker tatlılarda kullanılmaya başlandı. Şekerci Hacı Bekir de bundan nasibini aldı ve bu şekeri havanda dövüp eriterek gül, tarçın, sakız, portakal ilavesi ile farklı tat ve renklerde akideler üretmeye başladı. Nişastayı da bağlayıcı olarak kullandı ve muhteşem lokumlar üretmeye başladı.
Bu muhteşem lokumların ünü saraya kadar gidince de olanlar oldu!
Padişah II. Mahmud, Hacı Bekir Efendi'yi sarayın şekercibaşısı yaptı ve böylelikle saray lokumları Hacı Bekir Efendi'nin imalathanesinden çıkmaya başladı. E tabi saraya giren lokumların ünü ta İngiltere'ye kadar da vardı.
Peki 'Turkish delight' tabiri nereden çıktı?
Hacı Bekir'in İngiliz müşterilerinden birisi ülkesine dönerken yanında bolca lokum götürmüş ve önüne gelene ikram etmiş. Bu ikramlar sırasında da kendi taktığı 'Turkish delight' ismini kullanmış. O gün bugündür de bu tabir dünyanın her yerinde kullanılır olmuş.
Hacı Bekir'in Paris Louvre Müzesi'ndeki tablosu
Yapılan lokumlar yalnızca ağızları tatlandırmıyor, Osmanlı-Türk kültür yaşamını da şekillendiriyordu. İstanbul kültür mozaiğinin önemli bir parçası hâline gelen Hacı Bekir Efendi, dönemin ünlü ressamlarından Preziosi'nin dikkatini çekiyor İstanbul'dan Louvre Müzesi'ne olan sanat yolculuğu da böyle başlıyor.
Hacı Bekir şekerleri 'marka' oluyor
Hacı Bekir'in vefatından sonra oğlu, daha sonra da torunu Ali Muhiddin Hacı Bekir Bey işleri devraldı ve o da sarayın şekercibaşı unvanına layık görüldü. Ali Muhiddin'in zamanı şekerci için adeta altın çağ oldu. Uluslararası girişimlere imza attı ve bir dünya markası oldu.
Mısır Sarayı tarafından da şekercibaşı unvanına layık görülen Ali Muhiddin Hacı Bekir Bey, Kahire ve İskenderiye'de Hacı Bekir şubeleri açtı.
Günümüzde dünyanın en eski 100 markasından biri olan Hacı Bekir, hâlâ Türkiye'nin ilk firması olarak günümüzde de muhteşem şekerler üretmeye devam ediyor.