Yüksek enflasyon ve yolsuzluğa karşı protestoların düzenlediği ABD'nin yanı başındaki Haiti, dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olarak dikkati çekiyor. Sömürgecilik ve diktatörlüğün sosyoekonomik gelişmeyi frenlediği Haiti'de, 2010'da yaşanan büyük depremin yaraları halen sarılamazken, Haiti halkı, Devlet Başkanı Jovenel Moise'nin ABD yanlısı ve yolsuzlukla mücadelede başarısız olduğu gerekçesiyle istifasını istiyor. Son haftalarda yüksek enflasyon ve yolsuzluğa tepki gösteren halkın protestolarına sahne olan Haiti , dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD'nin yanı başında olmasına rağmen en yoksul ülkelerden biri olmayı sürdürüyor.
Uzun yıllar sömürgecilik ve diktatörlüklerin sosyoekonomik gelişmeyi engellediği Haiti, 12 Ocak 2010’da yaşanan 7 büyüklüğündeki deprem felaketinden sonra yaralarını saramadı.
Deprem ekonomiyi çökme noktasına getirdi Tarihinin en büyük felaketlerinden biriyle karşılaşan Haiti ekonomisi depremle beraber çöküş noktasına geldi , binlerce ev ve iş yeri yıkıldı, milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi.
0. 1.3 milyon kişi evsiz kaldı
Depremde resmi rakamlara göre 316 bin kişi hayatını kaybederken 300 bin kişi yaralandı.
Başta başkent Port-au-Prince olmak üzere ülkenin büyük bir bölümünde altyapı zarar gördü.
Haiti'nin güneyinin büyük bir kısmının yerle bir olmasına neden olan deprem 1,3 milyon kişiyi de evsiz bıraktı .
Depremin ardından büyük bir insani kriz yaşanan Haiti'ye birçok ülkeden yardım gönderilmesine rağmen yönetim boşlukları nedeniyle bu yardımlar gerekli yerlere ulaştırılamadı.
Temiz su ve gıda sıkıntısı nedeniyle ülkede bazı noktalarda yağmalamalar yaşanırken çadır kentlerdeki kadın ve çocuklara yönelik tecavüz olayları da ülkenin düştüğü durumu gözler önüne serdi.
O tarihten bu yana yeterli ekonomik ve insani yardımın yolsuzluk nedeniyle gerekli yerlere ulaştırılmaması zaten ekonomik sorunlarla boğuşan Haiti'yi sosyoekonomik açıdan çöküş durumuna getirdi.
0. Ülke genelinde protestolar düzenleniyor
Ülkede 7 Şubat'ta patlak veren hükümet karşıtı gösterilerde halk, ABD yanlısı olarak suçlanan ve yolsuzlukla mücadelede başarısız olduğu söylenen Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin istifasını istiyor.
Port-au-Prince ve diğer şehirlerde binlerce kişi, Venezuela tarafından 2005'te Orta Amerika ve Karayipler'deki yoksul ülkeleri desteklemek amacıyla hayata geçirilen Petrocaribe programının fonlarıyla ilgili yolsuzluk iddialarına tepki olarak protesto gösterilerine devam ediyor.
ABD yanlısı olmakla suçlanan Devlet Başkanı Moise'ye tepki gösteren eylemciler, gösterilerde ABD bayraklarını ateşe veriyor.
Moise, halka sükunet çağrısında bulunsa da muhalif gruplar radyo istasyonları aracılığıyla ülke genelinde protesto çağrısında bulunuyor.
Ülke medyasına göre, gösterilerde en az 9 kişi hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişi yaralandı. Gösterilerde 5 ABD vatandaşının da aralarında olduğu bir grup yabancı uyruklunun gözaltına alındığı ancak daha sonra serbest bırakıldığı belirtildi.
0. "Kötü niyetlilere göz yumulmayacak"
Başkent Port-au-Prince'da 12 gün önce patlak veren gösterilere katılan eylemcilerin bazılarının lastik yakma, araçlara zarar verme, yağmalama gibi asayişi tehdit eden olaylara başvurması kentteki günlük hayatı olumsuz etkiledi.
Haiti Ulusal Polis Müdürü Michel-Ange Gedeon, barış yanlısı gösterilere saygı duymakla beraber, "kötü niyetli kişilere göz yumulmayacağını " açıkladı.
Haiti’ye yönelik kötü sicile sahip ABD ise Moise'ye destek veriyor.
Protestoların şiddetlenmesinin ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton yaptığı açıklamada, Haiti Dışişleri Bakanı Bocchit Edmond'la görüştüğünü ve Haiti hükümetine desteklerini ilettiğini aktardı.
Bolton, "Haiti'deki politik aktörlere, demokrasiye saygı göstermeleri ve onu korumaları, siyasi şiddete diyalogla son vermeleri çağrısı yapıyoruz. " dedi.
Yakın tarih boyunca Haiti'ye müdahaleleriyle ülkenin geri kalmasının sebeplerinden biri olarak görülen ABD yönetimi , Venezuela’daki "insani yardım" hassasiyetini Haiti'de göstermedi.
0. Halk tepkili
Dünyanın önde gelen petrol üreticilerinden Venezuela, önceki Devlet Başkanı Hugo Chavez döneminde Orta Amerika ve Karayipler'deki yoksul ülkelere "Petrocaribe " adı verilen bir fon üzerinden ucuz ham petrol sunmaya başladı.
Venezuela hükümetinin petrol ve yakıt alımını sübvanse ettiği Petrocaribe anlaşmasına 2006 yılında katılan Haiti'nin amacı fondan elde edilecek parayı ülkedeki altyapı projelerini finanse etmek için kullanmaktı .
Depremden sonra altyapısı çöken Haiti'nin yeniden inşası için sağlanan finansal desteğin önemli bir kısmı da Petrocaribe fonlarından geliyordu ancak kamuoyundaki genel algı Haiti hükümeti tarafından büyük ulusal ve yabancı şirketler kollanarak rüşvet ve yolsuzluğun beslendiği yönündeydi.
Senato'da Petrocaribe fonlarının kullanımında yolsuzluk iddialarına ilişkin 2017 Kasım'da başlatılan soruşturmanın sonuçsuz kalması halkı öfkelendirdi .
Haiti'de depremin yaralarını sarması için gönderilen yaklaşık 13,5 milyar dolarlık uluslararası yardımın da yolsuzluğun kurbanı olduğu iddiaları halkın tepkisini daha da şiddetlendiriyor.
0. Haiti'de "Siyah Devrim"
Haiti, 18. yüzyılın sonunda patlak veren “köle ayaklanmaları ” sonrası 1804’te Fransa’ya karşı bağımsızlığını kazanarak dünyada siyahların liderlik ettiği ilk devrimi gerçekleştirdi .
Fransa sömürgeciliğinin Haiti halkı üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler bağımsızlığını kazanmasına rağmen Haiti’nin üzerinden kalkmadı.
10 milyonu aşkın nüfusuyla Karayipler Denizi'nde yer alan Haiti , ABD'nin Florida sahillerine 900 kilometre uzaklıktaki konumuna rağmen yüzde 80'i, yoksulluk sınırının altında yaşayan nüfusa sahip bulunuyor.
Tarihi boyunca yoksulluk ve eşitsizlik, diktatör rejimler ve ABD'nin müdahalelerinin yanı sıra doğal afetler sonucunda da büyük yıkım yaşayan Haiti, ABD'nin farklı tarihlerde müdaheleleri ve işgallerinden kaynaklı sorunlar nedeniyle kalkınma çabalarında başarısız oldu.
Ekonomisi tarıma dayalı Haiti halkının üçte ikisi tarım sektöründen geçimini sağlıyor. Ülkenin başlıca gelir kaynakları arasında kahve, mango, şeker kamışı, pirinç ve mısır yer alıyor.