Yavuz'a Doğu Akdeniz güzergahında TCG Fatih Fırkateyni eşlik ediyor
Yaklaşık olarak 1,7 milyar varil petrol ve 122 trilyon fit küp gaz potansiyeline sahip Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri için Fatih'e eşlik edecek olan Yavuz Sondaj gemimizi TCG Fatih Fırkateyni, yakın hava savunma sistemi Korkut ve deniz altılar koruyor.
Fatih sondaj gemisi personeli için tutuklama kararı çıkartan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin herhangi bir harekati halinde Türk savaş gemilerinin gereken müdahaleyi yapacağı belirtiliyor.
Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi Yavuz, Türkiye'nin denizlerinde petrol ve doğal gaz aramaları için hazırlanıyor. Yeni alınan geminin en önemli özelliği, 6. jenerasyon üstün teknoloji özelliklerine sahip olması. Gemi 12 bin 200 metre derinliğe kadar inip sondaj - arama yapabiliyor.
Akdeniz'e komşu ülkeler ile uluslararası aktörlerin son yıllarda Doğu Akdeniz'de yürüttüğü petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri Akdeniz'in suyunun ısınmasına yol açıyor. Kıbrıs adası etrafında gerçekleşen petrol ve doğal gaz aramaları ve kaynak keşifleri KKTC'nin garantör ülkesi Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.
- Gerek yetki alanları üzerindeki hakimiyetini gerekse KKTC tarafından verilen lisanslarla ada etrafındaki söz sahibi konumunu sürdüren Türkiye Doğu Akdeniz'de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) aracılığıyla etkinliğini her geçen gün daha fazla artırıyor.
Türkiye Doğu Akdeniz'de halihazırda Fatih sondaj gemisiyle petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine devam ederken Türkiye'nin ikinci açık deniz petrol platformu Yavuz Sondaj Gemisi de düzenlenen törenle geçtiğimiz günlerde Doğu Akdeniz'e doğru yola çıkmıştı.
Gururumuz Yavuz, Doğu Akdeniz'deki çalışmalarını 3 ayda tamamlayacak
Yavuz gemisinde şu anda 150 personel bulunurken, sondaj sırasında bu rakam 180’e çıkacak. Yavuz gemisi temmuz ayının başında sondajlarına başlayacak. Yavuz'da spor ve sinema salonu, dinlenme odaları bulunuyor. Gemide tam zamanlı bir doktorun görev aldığı 4 yataklı mini bir hastane yer alıyor.
Maksimum yatak kapasitesi 210 olan Yavuz'da çalışan Türk personeller genellikle 21 günlük çalışmanın ardından bir haftalık süreyle eve dönüyor. Yabancı personeller ise 28 günde bir izin kullanabiliyor.
Elektrik ihtiyacını 42 megavat kapasiteli dizel yakıtlı jeneratörlerden karşılayan Yavuz'un 7,5 milyon litre yakıt kapasitesi bulunuyor. Yapımı 2011'de tamamlanan Yavuz, daha önce Tanzanya, Kenya, Malezya ve Filipinler başta olmak üzere farklı ülkelerde görev aldı.
KKTC'nin Magosa Körfezi'nde bulunan Karpaz-1 kuyusunda 3 bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak olan Yavuz, buradaki çalışmalarını yaklaşık 3 ayda tamamlayacak.
Doğu Akdeniz yolundaki Yavuz'a yönelik olası provakatif saldırıları engellemek amacıyla Fatih Fırkateyni, yakın hava savunma sistemi Korkut ve deniz altılar eşlik ediyor.
Yavuz sondaj gemisinin yol arkadaşlarını yakından tanıyalım
Korkut-D yakın hava savunma sistemi: Gemi Savunmasında etkin
KORKUT-D YHSS; ASELSAN tarafından geliştirilen 35 mm Parçacıklı Mühimmat (ATOM) ile birlikte, üzerinde konuşlu bulunduğu gemiyi hedef alan anti-gemi füzelerini imha edebilen nokta savunma sistemidir. Sistem, sahip olduğu Otomatik Şeritsiz Mühimmat Besleme Mekanizması ile parçacıklı mühimmat ve klasik tahrip (HEI) mühimmatının aynı anda yüklenmesine ve hedef tipine uygun olarak istenen mühimmatın seçilmesine olanak sağlamaktadır.
KORKUT-D, anti-gemi füzelerinin yanı sıra helikopterler, uçaklar, insansız hava araçları ve su üstü araçları gibi tehditlere karşı da gemi savunmasını etkin şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
KORKUT-D YHSS Genel Özellikleri
- • Stabilize silah kulesi ile deniz durumu 0 – 5 aralığında
- işletim
- • Atış Kontrol Radarı ve E/O algılayıcıları barındıran Entegre
- Takip Platformu ile hassas hedef takibi
- • 3-B Arama Radarı (Opsiyonel)
- • Otonom veya Savaş Yönetim Sistemi’ne entegre
- operasyon
- • 35 mm KDC-02 tipi çift namlulu silah sistemi ile yüksek
- ateş gücü (1100 atım / dakika)
- • Parçacıklı mühimmat ve klasik tahrip (HEI) mühimmatının
- aynı anda yüklenmesine ve tercih edilen mühimmatın
- istenen anda seçilerek atılmasına olanak tanıyan
- Otomatik Şeritsiz Mühimmat Besleme Mekanizması
- (OŞMBM)
Fatih sınıfı fırkateynlerin özellikleri:
Fırkateyn; büyük gemileri destekleyen, nispeten küçük; çeşitli tonajlarda olmakla birlikte genelde 2000 - 4000 tonluk modern savaş gemisidir.
Fatih fırkateyninde;Toplam Mürettebat Sayısı:21 Subay 91 Astsubay 11 Uzman Erbaş ve 45 Er ve Erbaştan oluşmaktadır. Ayrıca üzerinde bir helikopter bulunmaktadır.
Uzunluğu 115,5 Metre
Genişliği 14,2 Metre
Draft: 4,1 Metre
Ağırlığı 2414 Ton olup Tam yüklü ağırlığı 2919 ton’dur.
Seyir halindeki hızı 18 Knot olup, Azami hızı 27 Knot’tur.
Silahları:
1 x 127 mm 127/54 MK 45 top
3 x 25mm Sea Zenith (dördüz) CIWS
8 x Harpoon SSM
16 x Sea Sparrow SAM
2 x 324mm Mk 32 üçüz fırlatıcı, Mk 46′lar için torpido
Amerikan donanmasından 'Fatih' fırkateynine övgü yağmıştı
Türkiye, 22 Şubat’taki ‘Karadeniz Uyumu Harekâtı’na TGC Fatih Fırkateyni ve bir deniz karakol uçağıyla katılmıştı. Amerikan Donanması kurumsal hesabından ardı ardına attığı tweetlerle Türk Deniz Kuvvetleri’nin Fatih Fırkateyn’i ile Karadeniz’de yaptıkları Uyum Tatbikatı’ndan duydukları memnuniyetini dile getirmişti.
ABD’nin Avrupa-Afrika Donanması’nın sosyal medya hesabından atılan ilk tweet şu şekildeydi:
- “İlişki geliştirme, barışı ilerletme ve istikrar... Bütün bunlar Amerika ve Türkiye’nin birlikte çalıştığında başardığı şeyler.
- TGCFatih’i ve USSDonaldCook’u Karadeniz’de uyum tatbikatında görmek muhteşem!”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nden skandal tutuklama kararı
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, münhasır ekonomik bölgesi içerisinde yasadışı sondaj yaptığı iddiasıyla Fatih sondaj gemisinde çalışanları ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Fatih Sondaj gemisinde görevli personeli ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı,(TPAO) ile işbirliği yapan şirket yetkilileri ile birlikte 25 personeli ve gemi mürettebatı hakkında ki tutuklama kararında Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kendi deniz bölgesinde izinsiz olduğunu gerekçe göstererek uluslararası alanda girişim başlattığı öne sürüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avucunuzu yalarsınız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz'de doğal gaz kaynaklarıyla ilgili yaşanan krizle ilgili "Talimat vermişler, tutuklatacaklarmış o gemilerdeki personeli, avucunuzu yalarsınız." dedi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birileri kaşını gözünü oynatırsa biz de bütün fırkateynlerimizle beraber, gerektiğinde uçaklarımızla, hemen o gemilerimizin yanında yerimizi alıyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Türkiye, ruhsat sahaları üzerindeki meşru haklarından taviz vermeden bölgedeki kapsamlı ve uzun soluklu arama ve sondaj faaliyetlerine Fatih sondaj gemisiyle aralıksız devam ediyor.
Doğu Akdeniz'de hangi şirketler faaliyet gösteriyor?
Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren başlıca şirketler arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD'li Exxon Mobil ve Nobel, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrailli Delek ve Avner yer alıyor.
Öte yandan, bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya ve İngiltere gibi ülkeler de Akdeniz'deki enerji denkleminde ağırlığını korumak istiyor.
Doğu Akdeniz, ülkeler arasında münhasır ekonomik bölge sorunu tartışması devam ederken, GKRY tarafından tek taraflı olarak ilan edilen 13 parselden oluşuyor. GKRY söz konusu parselleri uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor.
Kuzeydekiler sırasıyla 1. 2. ve 3. parsel, ortadakiler 4. 5. 6. 7. 8. 9. ve 13. parsel ve güneydekiler de 10. 11. ve 12. parsel olarak adlandırılıyor.
Bölgede dev enerji şirketleri bulunuyor
Bölgede sözde 2. 3. ve 9. parsellerde İtalyan Eni ve Güney Koreli Kogas şirketlerinin müşterek lisansı bulunuyor. Ortaklığın payları ise yüzde 80 Eni, yüzde 20 Kogas olarak dağılım gösteriyor.
Fransız Total ve İtalyan Eni 6. ve 11. parsellerde eşit pay sahibiyken, 8. blokta Eni tek başına ruhsat sahibi konumunda yer alıyor.
12. saha ise yüzde 35 ABD'li Nobel, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek ve Avner şirketlerinin hisselerinden oluşuyor.
- Türkiye ve KKTC'nin hak iddia ettiği bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor, diğer parsellerin hepsinde münhasır ekonomik bölge tartışmaları devam ediyor.
10. parselde ABD'li Exxon Mobil ve Katar Petroleum ortaklığı, 11. parselde ise Total ve Eni ortaklığı sözde ruhsatları elinde bulunduruyor. Geriye kalan sözde 1'inci, 4'üncü, 5'inci, 7'inci ve 13'üncü parseller için görüşmeler devam ediyor.
Türkiye, KKTC'nin haklarını savunuyor
Uluslararası boyutta devam eden Kıbrıs sorunu da bölgedeki aktörler arasında enerji paylaşımını zorlaştırıyor. Türkiye, gerek yetki alanları üzerindeki hakimiyeti gerekse KKTC tarafından verilen lisanslarla ada etrafındaki söz sahibi konumunu sürdürüyor.
Türkiye Kıbrıs'ta, Türklerin Rumlarla eşit haklara sahip olduğunu ve adanın zenginliklerinden ortak faydalanılması gerektiğini her platformda savunuyor.
Bölgenin en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye, Doğu Akdeniz'de TPAO aracılığıyla etkinliğini her geçen gün daha fazla artırıyor.
GKRY Doğu Akdeniz'de nasıl bir strateji izliyor?
Doğu Akdeniz'deki kaynaklardan azami pay alma arayışına giren enerji şirketleri ve bu şirketlerin direkt veya dolaylı yoldan sahibi olan ABD, Fransa ve İtalya gibi ülkeler GKRY'yi adanın tamamında egemen gibi görüyor ve ihalelerle aldıkları lisansların hukuki olduğunu iddia ediyor.
GKRY de enerji arama ve çıkarma faaliyetlerinde ABD, İtalya ve Fransa gibi bölge dışındaki aktörlerle, enerji iletimi için ise İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi bölgedeki aktörlerle iş birliği çalışmaları yapıyor.