Ümraniye'de patlayan çöp dağı faciaya neden olmuştu

HABER MASASI
Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında 1993 yılında yaşanan Ümraniye faciasından bahsederek yaşanan değişime vurgu yaptı. Peki Ümraniye'de neler yaşandı?

1993 yılının 28 Nisan'ında Ümraniye'de Hekimbaşı'nın çöplük olarak kullanılan alanında büyük bir facia yaşandı.

İstanbul'un Anadolu Yakası'ndan toplanan çöplerin depolandığı açık arazide, sabah saat 09.30 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldi.

Hemen ardından, yanardağdan püsküren lavlar gibi akan binlerce ton çöp, Kazım Karabekir Mahallesi'ndeki derenin kenarında bulunan gecekonduların üzerine kabus gibi çöktü. 11 gecekondunun ortadan kaybolduğu korkunç olayda, büyük bir alanı kaplayan çöpler, tam 39 kişiyi yuttu.

Patlama sonrası bölgede bulunan gecekondularda yaşayan insanlar maddi ve manevi zarar gördü.

Yanardağ faciasını andıran çöp dehşeti sonrası, bölgeyi keskin bir koku kapladı. Kurtarma çalışmalarını yürütürken, yakıcı metan gazı nedeniyle maske kullanmak zorunda kalan ekipler, çok sayıda yaralıya ulaştılar. İkinci günün sonunda, çöp yığınlarının altında kalan 27 kişinin cesedi bulunabildi.

12 kişinin cesedine ise bütün aramalara rağmen ulaşılamadı.

Facia göz göre göre geldi

Dönemi yönetimi patlamayı beklediklerini açıklamışlardı.

Yıllarca ‘geliyorum’ diyen faciaya gözlerini kapatan yetkililer, korkunç olay sonrası, çöplük alanının üzerini toprakla kapattılar ve yeni patlamaların yaşanmaması için, havalandırma bacaları diktiler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, büyük bölümünü ağaçlandırdığı çöplüğün bir bölümüne ise, futbol ve basketbol sahaları yaptırdı.

Korkunç olayda yaşamını yitiren 39 insanın anısına, biri Türkiye Büyük Millet Meclisi, diğeri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından olmak üzere, iki ayrı anıt yaptırıldı. Islah edilen Kazım Karabekir Deresi'nin etrafı ise bentlerle çevrildi.

Hekimbaşı Çöplüğü'nün üzerinde şimdi, rengárenk çiçekler hákim. Çöp kokusunun yerini, yaban otu çiçeklerinin kokusu aldı. Bir yıl önce dikilen fidanlar ise yakın bir gelecekte yeşerecek büyük bir ormanın habercisi.

Pek çok insan olayı dün gibi hatırlıyor

Dönemin gazeteleri patlama mağdurlarının hikayelerini köşelerinde paylaşmıştı.

Ancak Kazım Karabekir Mahallesi'nde yaşayan insanların yüreği, hálá buruk. Acıyı yüreğinde hissetmeyen ev yok gibi.

Korkunç olayda yitirdikleri yakınları için dikilen anıtlar, gecekonduların yerine Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen afet evleri ve çöp dağlarının çiçek tarlasına dönüşmesi bile, yüreklerinin acısını hafifletmemiş. Olayda yakınlarını yitirenlerden bazıları, ‘‘Bu tepeyi görmeye daha fazla dayanamıyorum’’ deyip göçmüş buralardan.

  • Çöp faciasının mağdurları arasında birileri var ki acıları diğerlerine göre daha derinde. Yakınları hálá üzeri toprakla örtülen binlerce ton çöpün altında kalan analar, babalar, kardeşler...

Patlama sonra enkaz altında kalan insanlar görevliler tarafından çıkarılmaya çalışıldı.

Bunlardan biri, Ordu Mesudiyeli Hüseyin Kaya ve eşi Zarife Kaya. 13 yaşındaki oğulları Hasan, arkadaşları Tuncay Asil, Serkan ve Hasan Şahin'le birlikte dereyatağında oynarken tepeden lav gibi akan tonlarca çöpün altında kalmış.

O sırada çöp dağının yaktığı bir inşaatta çalışan baba Hüseyin Kaya'nın gözlerinden biri, metan gazından kör olmuş. Son anda kurtarmışlar Hüseyin Kaya'yı ama oğlu Hasan ve üç arkadaşı, o kadar şanslı değilmiş.

Hasan Kaya'nın annesi Zarife Kaya, ‘‘Ağlamaktan gözlerim kör olacak. Oğlumuzun cenazesini bile bulamadılar. Vakit buldukça dere yatağına giderek, anıtları ziyaret ediyorum’’ diyor.

Serkan ve Hasan Şahin'in annesi Şükriye Şahin ise oğullarına mezar olan çöp alanını görmeye dayanamadığı için, başka bir yere göçmüş.

Anıtlaşan isimler

Patlamada ölen insanların isimleri yapılan anıtın üzerine yazıldı.

  • Dilber Çınar,
  • Zehra Çınar,
  • Şehriban Çınar,
  • İpek Çınar,
  • Ayşe Öztürk,
  • Ayça Öztürk,
  • Saime Öztürk,
  • Recep Öztürk,
  • Melek Öztürk,
  • Ayla Öztürk,
  • Gülnihal Yağcı,
  • Sema Yağcı,
  • Seda Yağcı,
  • Keziban Nazmiye Çetinkaya,
  • Fadime Çetinkaya,
  • Ayşe Çetinkaya,
  • Münire Bayrak,
  • Beyaz Bayrak,
  • Keziban Acar,
  • Ziynet Öneryıldız,
  • Gülnaz Öneryıldız,
  • Selahattin Öneryıldız,
  • İdris Öneryıldız,
  • Fatma Öneryıldız,
  • Mesut Öneryıldız,
  • Abdülkerim Öneryıldız
  • ve Zeynep Öneryıldız'ın
  • cesetleri, çöp yığınlarının altından çıkarıldı.
  • Nebahat Çınar,
  • Barış Çınar,
  • Berivan Çınar,
  • Gülizar Ayan,
  • Nevriye Ayan,
  • Asiye Ayan,
  • Songül Ayan,
  • Hasan Şahin,
  • Serkan Şahin,
  • Hasan Kaya,
  • Tuncay Asil
  • ve Remziye Öneryıldız'ın
  • cesetleri ise tüm aramalara rağmen bulunamadı.

Olayda yaşamını yitirenler için dere yatağında biri TBMM, diğeri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan iki anıt ve çevresindeki park ise, bakımsızlıktan harap olmuş durumda.