Titanic'ten çıkarılan geceliğin büyük sırrı!

1912 yılının nisan ayı özellikle Avrupalılar için büyük bir heyecana tanıklık etti. İngiltere’den, İrlanda’dan, İtalya’dan vs akın akın insanlar gazetelerde ilanlarını gördükleri Titanic’e binebilmek için servet akıttı.

Umuda açılan kapı

“Batmaz” denilen Titanic kimi için yeni bir umut kapısı, kimi içinse tatilden eve dönüşü simgeliyordu.

Titanic 1912 yılı göz önüne alındığında tarihin en büyük, en ihtişamlı gemisiydi. White Star Line Şirketi geminin batmayacağından o kadar emindi ki; yapılan tüm ‘buzdağı’ uyarıları görmezden gelindi. Belirtilen süreden önce ABD’ye ulaşmak isteyen şirket geminin hızının arttırılması konusunda talimat üzerine talimat verdi. Sonuç olarak buzdağı fark edilmedi ve feci kaza meydana geldi.

İki saatte battı

Gemi iki saat içinde okyanusa gömüldü. Yalnızca 16 filikada bulunan çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 710 kişi hayatta kaldı.

Ocak ayında Türkiye’de yayınlanan Hazel Gaynor’un kaleme aldığı Sisli Hatıralar Rıhtımı, Titanic hakkında okuyucuyu inanılmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

Yalnızca zenginler yoktu

Gaynor’un da belirtiği gibi Titanic’te yalnızca zengin aileler bulunmuyordu. Gemine ikinci sınıf şeklinde tabir edilen bir bölümde yer alıyordu. Bu mevkide yolculuk yapan insanlar arasında İrlandalılar çoğunluğu oluşturuyordu.

Yaşam mücadelesi

İrlanda, 1900’lü yıllarda çeşitli ekonomik sorunlarla mücadele ediyordu. Her aileden bir ya birkaç kişi İngiltere ve Amerika’ya güç bela yerleşip gerisinde kalanlara maddi destek sağlamaya çalışıyordu. (Bu dönemi anlatan en güzel eserlerden biri ise Frank McCourt’a ait Angela'nın Külleri.)

Bir kasaba 11 kayıp

Titanic faciası ise Lahardane Kasabası için büyük bir hüsrandır. Lahardane Kasabası’ndan yola çıkan 14 kişiden 11’i bu kazada can verdi. İrlanda’dan Amerika’ya doğru büyük umutlarla yola çıkan bu gruba ise ‘Addergoole On Dörtlüsü’ ismi verilmiştir. Söz konusu kasabada her yıl 15 Nisan’da anma etkinlikleri gerçekleştiriliyor.

Feci kazadan sağ kurtulanlar ise bir daha gemiye ayak basmamak için yıllar yılı ülkelerine dönemedi.

Şanlı bir oyuncu

Titanic’ten kurtulanlar arasında dönemin ünlü sinema oyuncusu Dorothy Gibson’da bulunuyordu. Nişanlısıyla İtalya’da uzun bir tatil yaptıktan sonra nikah hazırlığı için Amerika’ya dönen Gibson hayatının en talihsiz anlarından birini yaşamış.

Son filikaya bindi

Gibson denize indirilen 16 filikanın ancak sonuncusuna yetişebildi. Amerika’ya döndükten sonra görkemli bir törenle evlenmeyi planlayan ünlü oyuncu nişanlısını bir daha asla göremedi.

Hayata bağladı

Gibson filikalarda hayatta kalmaya çalışan insanlar arasında ciddi sağlık sorunları yaşamadan ayrılan ender kişilerden biri oldu. Çünkü nişanlısının üzerine zorla giydirdiği kalın kürk onu yaşama sıkı sıkı bağladı.

İşte geceliğin sırrı!

Dorothy Gibson ailesinin yanına döndükten sonra bir film yapımcısıyla görüştü. Gibson, yapımcının ‘Titanic’ filminde oynama teklifini kabul etti. İşin ilginç yanı ise Gibson, Titanic’in batış sahnesinde faciadan kurtulurken giydiği gecelik ve mantoyla oynadı.