Tatil değil tedbir: Sosyal izolasyon neden önemli?
Koronavirüs önlemleri kapsamında okulların tatil edilmesinin açıklanmasıyla farklı şehirlerde eğitim alan üniversite öğrencileri memleketlerine doğru yola çıktılar.
GZT'nin ulaştığı Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü sosyal izolasyonun önemine işaret etti. Okulların tatil edilmesiyle birlikte virüsün bir salgına dönüşmeden önlenmesinin amaçladığına değinen Özlü, bu tatilin okula gitmeyip sosyal hayatı devam ettirmek olmadığının altını çizdi.
Öğrencilerin kalabalık alanlardan uzak durmasını, konser gibi etkinliklere katılmamasını öneren Özlü, insanlarla olan bir-bir buçuk metrelik alanın korunmasının öneminden bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen koronavirüs toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 16 Mart'tan itibaren okulların bir hafta, üniversitelerin ise 3 hafta boyunca tatil edildiğini duyurmuştu. Bunun üzerine özellikle il dışında okuyan öğrenciler memleketlerine dönmek için otogarlara akın etti.
Okulların tatil edilmesi ne anlama geliyor, öğrenciler için 'tatil mi' yoksa bir 'önlem mi?' sorularını Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'ye sorduk.
Öğrenciler ne yapmalı?
"Okulların tatil edilmesinin amacı öğrencilerin okula gitmeyip sosyal yaşamlarını sürdürmeleri değildir" diyen Tevfik Özlü, tatilin amacının; enfeksiyonun yayılmasının, bulaşır olmasının ve salgın haline dönüşmesinin engellenmek olduğunun altını çizdi.
Önemli olanın toplu alanlar olduğuna işaret eden Özlü, "Okul bunlardan bir tanesidir. Çünkü okullarda öğrenciler derslik, koridor, kantin ve bahçede bir arada bulunuyorlar. Bunun neticesinde de bir-bir buçuk metrelik mesafeyi koruyamıyorlar. Dolayısıyla toplu alanlarda hasta olma ihtimali de kalabalık olduğu için var. Bir hastadan diğer kişilere bulaşma, geçme olasılığı çok yüksek. Okullar bundan dolayı tatil edildi." şeklinde konuştu.
Okula gitmeyip toplu taşıma araçlarına binerseniz, okula gitmeyip kalabalık yerlere, konserlere ya da meydanlara, sokaklara giderseniz yine aynı risk kişi için de toplum için de devam edecektir.
Ne yapmalıyız?
Alınan önlemlere karşı toplumun duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de 2 vakanın bulunduğunu, ve virüsün salgına dönüşmemesi için insanların bir-bir buçuk metreden yakın olmamaya gayret etmeleri gerektiğine dikkati çekti.
Önlemler aşırı mı?
Şu an alınan önlemlerin 'aşırı' olarak değerlendirilebileceğine değinen Özlü konuşmasında, "Belki hasta olmayabilir belki bu önlemler aşırı gelebilir ama şu anda bunu yapmak zorundayız. Salgın başlarsa iş işten geçer. Henüz bulaştırıcı hasta yokken bu tedbirleri alalım ki tek tük vakalar topluma hastalığı yaymasın ve bir salgına dönüşmesin." ifadelerine yer verdi.
Özlü, herkesin duyarlı olması gerektiğine, çok zorunlu haller dışında özellikle yaşlı nüfusun, hasta olanların, emekli olanların ve okulları tatil edilen öğrencilerin evlerinde oturmalarına ve istirahat etmeli gerektiğe değindi.
Zorunlu hallerde dışarı çıkmaları gereken kişilerin bir-bir buçuk metrelik mesafeyi korumaya özen göstermesi gerektiğini ve bu mesafeyi koruyamayacak olanların muhakkak maske kullanmaları gerektiğini açıkladı.