Tarihi en iyi yansıtan kültür şehri: Sevilla
Endülüs bölgesine gelinir de Sevilla, yani başkent gezilmez mi hiç? Dönemin başkentliğini yapan ve ihtişamını hala koruyan şehirde süslü binalar her yeri çepeçevre sarmış.
Nehre kıyısı olup da liman kenti olabilme statüsüne erişebilen nadir kentlerden biri olan Sevilla, tarihsel süreçte Müslüman, Hristiyan ve Musevilerin etkisiyle kültür mozaiğine dönüşmüş. Bu mozaiği dip köşe gezme fırsatına eriştim. Gezdiğim yerleri de sıralayayım hemen.
Sevilla Katedrali: Bu katedral için başlı başına bir dünya yakıştırması yapmak pek de yanlış olmaz çünkü ‘Seville Katedrali’ bünyesinde tam 80 şapel yer alıyor. Endülüs döneminde bu katedralin yerinde bir cami olduğu avludaki portakal ağaçlarından anlaşılabiliyor. Kristof Kolomb'un mezarı’nın da içinde bulunduğu katedralin giriş ücreti 9 Euro’dan başlıyor.
La Giralda: Giralda kulesi, Sevilla Katedrali’nin hemen yanında yer alıyor. Endülüs döneminde cami minaresi olarak kullanıldığı bilinen kuleye Sevilla Katedrali’ne giriş biletini satın aldıktan sonra çıkabilirsiniz. Manzarası muazzam.
Gerçek Alcázar: İspanyol kraliyet ailesi tarafından kullanılmaya devam edilen bu saray UNESCO listesine adını yazdırmış. Kraliyet odaları, devlet daireleri ve geniş salonlarıyla ziyaretçilere açık olan saray Hristiyan İspanyollar için bir gurur kaynağı olarak gösteriliyor çünkü mimarisinde Endülüs’ten kaynaklanan Arap esintileri bulunmuyor. Sarayı ziyaret etmek için 7 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulan biletlerden satın almanız gerekiyor.
İspanya Meydanı: İhtişamlı meydan 1929'daki uluslararası fuar için Maria Luisa Parkı’nın merkezine inşa edilmiş. Meydandaki sarayda bazı idari makam odaları ve İspanya’daki tüm şehirlerin amblemleriyle şehirlerin önemli kişiliklerinin büstleri yer alıyor. Gün boyu ziyarete açık olan meydanın girişi için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.
Sanat ve Gelenekler Müzesi: 1929’da düzenlenen fuar için inşa edilen bir diğer yapı da sanat müzesi. Müze’de Sevilla’nın tarihine dair her şey sergileniyor ve giriş sadece 1.5 Euro. AB vatandaşlarınaysa ücretsiz.
Sevilla’da nerede ne yenir?
El Rinconcillo: Sevilla’nın en eski tapasçılarından biri olan bu mekân, gerek en eski olması gerekse lezzetli atıştırmalıklarıyla, tapasa epey yüksek fiyat biçmiş. Değer mi? Ona da siz karar verirsiniz artık.
Taberna El Panduro Banos: Daha ucuza,hemen hemen aynı standartlarda tapas yemek isteyenler bu restoranı tercih edebilir.
Dona Carmen: İspanyolların favori tatlısı churro ve diğer alternatiflerin en başarılı örnekleri bu kafede satılıyor. Tıpkı halka tatlısına benzeyen churro, çikolata sosu eşliğinde sadece birkaç Euro’ya satılıyor.
Ben, iki ay boyunca gezdiğim tüm Avrupa ülkelerindeki deneyimlerimi GZT’de sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Yayımlanan diğer tüm gezi yazılarımaGZT'den ulaşabilirsiniz.