20'den önceki yıllarda 10 karış havada olan akıl, bu dönemde az da olsa doğruyu bulup 5'e düşer. Bu dönemin özellikle başlarında, dengesizlik hat safhadadır. O sıra hep siz haklısınızdır, hep siz bilirsiniz, kimseyi dinlemez inatla burnunuzun dikine gidersiniz. 20'li yaşlar biterken de ahlanıp vahlanmalar başlar. 20'li yaşları atlatan neredeyse herkes, bir gün gelir ve bu şarkıyı avazı çıktığı kadar bağırarak söyler. 20'li yaşlar hem endişenin ertelendiği, hem yan gelip yatma ihtimalinin daha yüksek olduğu dönemlerdir. Eğer hala 20'li yaşlardaysanız, haberimizi dikkatle okuyun. Bu sırada aşağıdaki Sezen Aksu şarkısını dinlemek serbesttir.
"Sen de benim hatalarımdan birisin
Sen en büyük günahların bedelisin
Senin için harcanan zamana yazık
Sen en güzel duyguların katilisin."
0. Tecrübe ve duygular "en iyi yatırım”
Ev, araba ya da mücevher sahibi olmak değil; kazanılan tecrübeler ve yapılan hatalardan çıkarılan dersler, sizin en iyi yatırımınızdır. Aldığınız dersler ile geri kalan hayatınızı şekillendirdiğiniz zaman, daha mutlu ve çok daha başarılı olacağınız şüphesiz.
0. Zayıf yönlerinizi iyi bilmelisiniz!
Ergenlik dönemi ve olgunlaşma çağında en kötü silah “zayıf yönler”dir. Size zarar vermek isteyen insanlar, hiç acımadan zaafınızı bulup en zayıf halkanızdan yakalar. Bu yüzden, zayıf yanlarınızı iyi bilip kendinizi savunmaya almalısınız.
0. İnternet arkadaşlıklarına kanmayın!
Zamanın belası internet, artık arkadaş bulma konusunu aşıp var olan gerçek arkadaşlıkları da yok etmeyi başarıyor. Sanal ortamda tanıştığınız güvenilir olmayan insanlar için, asla kendi dostlarınızdan vazgeçmeyin.
0. Mücadeleden vazgeçmeyin
Okul ve iş hayatında başarılı olmak, gökten zembille inen ya da anında ulaşılması mümkün olan bir durum değildir. Uzun süre emek ve sabır ister. 20'li yaşlarda sabırlı olup beklemeyi bilmek oldukça zor olduğundan pes edip okulu bırakan, işinden ve hatta ailesinden vazgeçip kaçmayı tercih edenler de olur.
0. Okul hayatından vazgeçme fikrini kafanızdan silin!
Size verilebilecek en iyi nasihat, “okuyun” olacaktır. Ne olursa olsun, ne yaşarsanız yaşayın okuldan vazgeçmeyin. Ortalık 30'lu yaşlar sonrası “Keşke okulu bırakmasaydım!” diyenlerle dolu. Siz de hata yapıp bu kervana katılmayın.
0. Boşa vakit harcamayın
Size sürekli makale yaz, bilimsel yazı oku, bilgilendirici programlar dinle ya da belgesel izle dediğimiz yok. Ama yaptığınız her şeyden bir bilgi edinmeye, az da olsa bir şeyler öğrenmeye ve öğrendiklerinizden ders çıkarmaya özen gösterin. Vaktiniz değerli, onu iyi değerlendirin.
0. Sınırlarınız olsun!
Kimseyle çok samimi olmayın; elbette kankalarınız olsun, gülüşüp dertleşin; avaz avaz bağırın. Ancak herkesle çok samimi olup sınırlarınızı çizmezseniz, sizin hayata çevrenizdekilerin size saygısı kalmaz. Bu durum yaşlılık yıllarınıza kadar sürer gider.
0. Sade olun!
Tam da bu dönemlerde serpilen genç kızlar, büyüdüğünü hisseden erkek çocukları dikkat çekmek adına her yolu dener. Genç kızların aşırı makyaj yapması, erkeklerin tarz yaratma uğruna değişik hallere bürünmesi, ileride büyük pişmanlıklara neden olabiliyor. Bu konuda belki de en büyük pişmanlık, o dönem hayatınızda en değerli olduğunu düşündüğünüz insanların isimlerini vücudunuza kazıtmak.
0. Dövme pişmanlıktır!
Hayatınıza giren insanları bu kadar sahiplenmenize gerek yok; dönüp dolaşacağınız yer yine anne kucağı!
0. Anne sözü dinleyin!
Hayatta belki de asla kötülüğünüzü istemeyecek, sizi koşulsuz sarmalayıp saracak, her daim yanınızda olup yaralarınızı saracak, hatalarınızı yanlışlarınızı kabul edip iyileştirmeye çalışacak, kısaca doğumuzdan ölüme kadar elinden de gelenin fazlasını yapacak tek kişi annelerinizdir. Onlar, kendi hatalarından çıkardığı dersler ve edindikleri tecrübelerle size sık sık öğüt vermeyi ihmal etmezler. Bu öğütler 20'li yaşlarda hakaret gibi algılansa da; her zaman kulağa küpe olup sık sık hatırlanması gerekir.