Protestoların gölgesinde Hong Kong yerel seçimleri ne anlama geliyor?
Hong Kong'daki mahalli idareler seçimi, hazirandan bu yana süren protestoların halktan gördüğü destekle sonuçlandı. Çin yanlılarının ağır yenilgisiyle sonuçlanan mahalli seçimlerin 'kazananı' demokrasiyi savunanlar oldu.
Demokratlar yüzde 76,7 oyla kazandığı belediye meclis üyeliği seçiminde Pekin yanlıları yüzde 13,2, bağımsız adaylar ise yüzde 10,1 oy aldı. Çin medyası, Hong Kong'da yapılan yerel seçimlerde muhalefetin aldığı zafere tepki gösterdi.
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde geçtiğimiz yaaylardır süren protestoların gölgesinde pazar günü yapılan yerel seçimde demokrasi savunucuları, Pekin yanlılarına karşı üstünlük sağlayarak belediye meclis üyeliği sandalyelerinin çoğunu kazandı.
Çin medyası sonuçları eleştirdi
Çin medyası, Hong Kong'da hafta sonu yapılan yerel seçimlerde muhalefetin aldığı zafere tepki gösterdi.
Çin Merkez Televizyonu'nun (CCTV) kadın haber sunucusu, gazeteci Liu Şin, Hong Kong'da pazar günü düzenlenen ve Pekin karşıtı muhalefetin zaferle ayrıldığı seçim için televizyonun internet sitesindeki yorum yazısında "Adil bir karşılaşma değildi." nitelendirmesinde bulundu.
Liu, yazıda "Çin yanlısı adaylar ve destekçileri, yaygın taciz ve gözdağıyla karşı karşıya kaldı." ifadesini kullandı.
- Demokrasi savunucuları, 7 milyon 400 bin nüfuslu kentte, 18 seçim bölgesinde 452 belediye meclis üyesini belirlemek üzere yapılan yerel seçimden zaferle ayrılarak, gelecek yıl düzenlenecek genel seçim öncesi elini güçlendirdi.
Katılım oranının yüzde 71,2 olduğu, 4 milyon 130 bin kayıtlı seçmenden 2 milyon 940 bininin sandık başına gittiği seçimde demokrasi yanlıları, belediye meclislerindeki sandalye sayısı bakımından Çin yanlılarının lehine olan tabloyu, "ezici çoğunlukla" tersine çevirdi.
Demokrasi yanlılarının kesin zaferi
Hong Kong Kayıt ve Seçim Ofisinin verilerine göre, oyların tamamının sayıldığı seçimde demokrasi yanlıları 18 seçim bölgesinin 17'sinde ipi göğüsledi. Çin karşıtları toplam 452 sandalye için yarışılan mahalli idare seçiminde yüzde 76,7 oyla 347 sandalyenin sahibi oldu. Pekin yanlılarının yüzde 13,2 oyla sadece 60 sandalye alabildiği yerel seçimde, bağımsız adaylar yüzde 10,1 oyla 45 sandalye kazanabildi.
Pekin yanlısı parti çakıldı!
Otonom bölgenin en büyük Pekin yanlısı partisi olan İyileştirme ve İlerleme için Demokratik İttifak Partisi, yerel seçimde büyük bir hüsrana uğrayarak, 179 adayından sadece 21'ini belediye meclislerine sokabildi.
Bölgenin tek "tam demokratik" seçimine halkın rekor katılımı dikkati çekerken, Çin'e iade yasa tasarısına karşı başlayan ve hazirandan bu yana şiddetini giderek artıran protestoların halkın çoğunluğundan sandıkta destek bulduğu görüldü.
Pekin yanlısı Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam için "güven oylaması" niteliği taşıyan seçim, aynı zamanda Çin merkezi hükümetinin Hong Kong üzerindeki uygulamalarının halk nezdindeki karşılığını görmek açısından da belirleyici rol oynuyordu.
"Hong Kong, Çin toprağı olmaya devam edecek"
Yerel seçimde Pekin yanlılarının uğradığı hüsran sonrası G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için bulunduğu Japonya'da gazetecilere açıklama yapan Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." değerlendirmesini yapmıştı.
Vang, haziran başından bu yana devam eden ve son haftalarda polis ile göstericiler arasında çatışmalara ve şiddet olaylarına sahne olan protestolarla ilgili "Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır." ifadesini kullanmıştı.
Genel seçimde halk sandığa gidemiyor
Milletvekilleri, kabine üyeleri ve hükümet liderinin 1200 kişilik komite tarafından Pekin yönetiminin belirlediği adaylar üzerinden seçildiği kentte, demokrasi savunucuları, bu tek "tam demokratik" sandık pratiğine Pekin'in bölgedeki baskınlığını kırmak adına büyük önem veriyordu.
Yerel seçimden zaferle ayrılan adaylar, temsil ettikleri bölgelerde yaşayan vatandaşlar adına 1200 kişilik komiteye girerek hükümeti belirlemek üzere oy verme hakkına da sahip olacak.
Hong Kong hangi statüde?
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Üniversiteler protestocuların işgalinde
Çin'in Hong Kong Özel İdare Bölgesi Baş Yöneticisi Carrie Lam, Polytechnic Üniversitesi yerleşkesinde 10 gündür polis kuşatması altındaki protestocu öğrencilerin, buradan kendi rızalarıyla ayrılıncaya kadar güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayacağını bildirdi.
Hong Kong lideri Lam, düzenlediği basın toplantısında, halen Polytechnic Üniversitesi kampüsünde polis kuşatması altındaki 100 kadar protestocunun durumuna ilişkin açıklama yaptı.
Lam, üniversitedeki durumla başa çıkmak için okul yöneticileri, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, sağlık görevlileri ve eğitimli ara buluculardan oluşan güvenlik ekibi kurulduğu bilgisini paylaştı.
Söz konusu ekibin, protestocuları kampüs yerleşkesinden güvenli şekilde ayrılmaları için ikna çalışmaları yürüteceğini aktaran Carrie Lam, "Polis içerideki insanları tahrik etmeden, sadece uygun zaman geldiğinde içeri girmek için bekleyecek." ifadesini kullandı.
Otonom bölgede pazar günü yapılan yerel seçimden galip çıkan demokrasi yanlısı belediye meclisi üyeleri, üniversite yerleşkesinde polis kuşatması altındaki protestocu öğrencilere destek için dün oturma eylemi düzenlemişti.
Polis, bazı meclis üyelerinin protestocuları teslim olmaya ikna etmek amacıyla kampüse girişine izin vermişti.
Protestocular polis kuşatmasında 10'uncu güne girdi
Halen üniversite kampüsü içindeki yaklaşık 100 protestocu, 10 gündür polis kuşatması altında bulunuyor.
Hong Kong'da yaz başından bu yana devam eden hükümet ve Çin karşıtı protestolarda, son haftalarda protestocular ile polis arasındaki çatışma ve şiddet olayları artmıştı.
Göstericiler, 12 Kasım'da üniversite kent merkezinde yolları kapatmaya ve üniversite kampüslerini işgal etmeye başlamıştı.
Güvenlik güçleri, öğrenci ve protestocuların işgal ettiği 10'dan fazla üniversite kampüsünün çoğunda kontrolü ele almış, işgal sadece Polytechnic Üniversitesinde devam etmişti.
Üniversite işgalleri nedeniyle birçok üniversite, 2019'un son iki ayında ders yapılmayacağını duyurmuş, yüzlerce yabancı öğrenci Hong Kong'dan ayrılmıştı.
Kentte hazirandan bu yana aralıklarla süren protestolarda yaklaşık 5 bin protestocu gözaltına alındı.