Osmanlı kahvehanelerinin vazgeçilmezi: Meddahlar

HABER MASASI
Abone Ol

Osmanlı kahvehanelerinde ortaya geçerek anlattığı hikayelerle, yaptığı taklitlerle insanları güldüren meddahlar günümüzde stand-up yapanların ataları olarak da söylenebilir. Peki köklü bir geçmişi olan meddahlık nedir?

Bu sorunun cevabını sizler için cevaplıyoruz.
0. Nedir bu Meddahlık?
Topluluk önünde çeşitli hikayeler anlatan ve taklit sanatı yapan kişiye denir. Bir oyuncunun çeşitli kılıklara girerek bir oyunu canlandırmasıdır. Genelde kahvehane gibi halkın topluca bulunduğu alanlarda çıkan meddahlar, küçük bir sahne üzerinde de taklit yapabilir, hikaye anlatabilir.

0. Neler anlatır?
Meddahlar toplu mekanlarda herkesin görebileceği bir yere geçerek günlük yaşamdaki olayları, masalları, hikayeleri, öyküleri ve efsaneleri anlatmaya başlarlar. Konuşmasının sonunda oyun esnasında bir hata yaptıysa özür diler ve bir sonraki gösterini nerede yapacağını seyircilere açıklar.
0. Gösterilerde kullandıkları eşyalar
Meddahlar olayları canlandırırken seyircinin rahatça görebileceği şano türü yüksek bir yere oturur. Bir ellerine mendil bir ellerine değnek alırlar. Değneği tüfek, süpürge, at gibi şeyler yerine aksesuar olarak kullanır. Mendille çeşitli etnik grupların ve çeşitli meslekten kişilerin giyimlerini, başlıklarını taklit eder, mesela zenne taklidi sırasında mendil başörtüsü olur, mendilin bir işlevi de değişik sesler çıkarmada yardımcı olmasıdır.
0. 18. yy'da gazete işlevi görmüşlerdir.
18. yüzyıl'da meddahların öykü anlatmak yanında resmi haber kaynağı gibi devletçe alınan kararları aktardıklarını ve bir tür gazete işlevi gördükleri bilinmektedir.
0. Köylerdeki hikayeleri kentlere taşımışlardır
Meddah , masallarda olduğu gibi cin, peri, dev türünden doğadışı yaratıklara, destanlarda olduğu gibi insanüstü gücü olan kahramanlara yer vermez, halk hikayeciliğinde olduğu gibi saz eşliğinde söylemez, kahramanlarını sive taklitleri yaparak canlandırır. Bu hikayeler köy çevrelerine kadar yayılmış halk hikayelerinden farklı olarak kent çevresinin malıdır, saraylarda, konaklarda, 16. yüzyıl sonlarından başlayarak da kahvehanelerde anlatılmışlardır. 17. yüzyıldan sonra konularını kentlerin, özellikle de İstanbul'un günlük yaşamı etkilemiştir. Bu son dönemdeki meddah hikayelerinin anlatımı halkın konuşmasıyla, yarı okumuş orta sınıfın özentili konuşmasını birleştirir