Orada kimse var mı? 17 Ağustos depreminin üzerinden 19 yıl geçti!

HABER MASASI
Abone Ol

Tarih 17 Ağustos 1999, yer Gölcük, saat 03.02, şiddeti 7,5…

Türkiye o gece, o saatlerde, en uzun 45 saniyesini yaşadı. Kulaklara zihinlerden uzun süre çıkmayacak “ sesimi duyan var mı?” sesi yerleşti.
Binalar dümdüz oldu, iletişim kesildi. Gecenin kör karanlığında hortlayan bir canavar insanları esir aldı. Sadece Gölcük değil, tüm Marmara bölgesi, İstanbul, Bursa, hatta Ankara ve İzmir bile hissetti.
Çığlıklar tüm yurda yayıldı!
Günün ilk ışıklarına kadar kimse felaketin boyutunu anlayamadı. Yardımlar bölgeye erişemedi. Marmara Bölgesi yangın yeriydi.
Türkiye'nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ alevler içinde kaldı. Deniz kendinin olanı geri aldı. Deniz kumuyla yapılmış tüm binalar yere bir oldu.
Resmi rakamlara göre, 17.480 ölü, 23.781 yaralı vardı. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü.
Deprem kuşağı ülkesi olarak o kadar hazırlıksızdık ki bu depreme, kendisi ile övünen GSM şirketleri sınıfta kaldı, yardım malzemelerimiz yetersiz kaldı.
Göçük altındaki çığlıklar tüm ülkedeki evlerin salonlarından yankılanmaya başladı. Genci yaşlısı, bölgeye ulaşan herkes yardıma koştu.
Dünya nefesini tuttu Türkiye'yi izledi. Bizler için dua etti. 4 kıtadan 52 ülkeden yardıma geldiler.
Aramızda hep bir rekabet olan, birbirimize kinle baktığımız Yunanlar yardıma ilk koşanlardan oldu. Dünyanın diğer ucundan Japonlar yardımımıza koştu. Kardeş ülke Azerbaycan seferber oldu.
Can kaybımız bir türlü netleşmiyor, rakamlar binleri buluyordu. 3 bin dendi önce, sonra artıkça arttı ve en son resmi açıklama ile bir kere daha yıkıldık.
17.480 kişi,17.480 canımız göçük altında kalarak hayatını kaybetti.

0. GECE 03.02, TÜRKİYE'NİN EN UZUN 45 SANİYESİ
Türkiye'nin en kara günlerinden biri 17 Ağustos. Önce hayvanlar hissetti felaketi, havlayarak, ses çıkartarak uyarmak istediler. Gökyüzünü kızıl bir renk kapladı. Sonra büyük bir gürültü ardından büyük bir felaket.

7,5 şiddetindeki deprem her şeyi yıktı. Evleri, yolları, iletişim ağlarını… Kör bir nokta haline geldik.

Deniz kendinin olanı geri aldı. Gözü dönmüş müteahhitlerin yaptığı deniz kumundan binalar yerle bir oldu. Binlerce can o enkazın altında kaldı.

0. TÜPRAŞ'TA YANGIN!
Yeryüzünün 7,5 ile sarsılmasına Türkiye'nin en büyük petrol rafinesi TÜPRAŞ'ta dayanamadı. 1964'te Japonya'da yaşanan depremden bu yana dünyada bir rafineriye bu kadar yakın bir mesafede böylesine kuvvetli bir deprem meydana gelmemişti.

Ham petrol ünitesinin 115 metrelik betonarme bacası yıkıldı. 63 adet boru hattının kopmasına neden oldu ve büyük bir yangın çıktı.

Yangın 7.30'da söndürüldü, ancak öğle saatlerinde ikinci kez yangın çıktı ve akşam 18.15 itibariyle bu sefer tamamen söndürüldü.

0. SULAR ALTINDA KALAN EVLER VE LUNAPARK
Birkaç saat önce insanların, özellikle çocukların gülüp oynadığı lunapark sular altında kaldı. Bir kısmı yıkıldı. Sahil şeridindeki evleri, dükkânları deniz yuttu. Felaket sonrası çekilen helikopter görüntüleri durumun ne kadar vahim olduğunu tüm dünyaya gösterdi.

O felaket gecesi yok olan lunaparkın depremin üzerinden 15 yıl geçtikten sonra tekrar inşa edilmesine karar verildi.

0. AKUT'UN İLK CİDDİ SINAVI
Türkiye'nin büyük bir kısmı deprem kelimesinin yanında AKUT ile de ilk kez tanıştı.

AKUT daha önce birçok kez boy göstermişti. Ancak ilk ciddi sınavını Gölcük depreminde, Gölcük ve İstanbul'da verdi. 150 gönüllüsü ile çalışarak 200'ün üzerinde insanın hayatını kurtardı.

O günlerden sonra konuşan gönüllü AKUT çalışanları kurtardıkları candan daha fazla kurtaramadıklarının acısını yaşadıklarını söyledi.

0. 4 KITADAN 52 ÜLKEDEN YARDIM
Yıkıldık, kolumuz kanadımız kırıldı. O kadar hazırlıksız yakalandık ki, göçük altındakileri kurtarmayı bırakın deprem bölgelerine ulaşmakta sorun çektik. AKUT çıktı geldi sonra, binlerce gönüllü iyi yürekli insan çıktı geldi.

Tüm dünya nefesini tuttu, gözlerini üzerimize çevirdi izledi. Sonra bu felakete karşı sessiz kalamadılar.

4 kıtada 52 ülkeden yardım geldi. Kimi ekipmanları ile geldi, kimi yardım kolileriyle, kimi köpekleriyle. Bir birini düşman olarak gören uluslar birlik oldu. O anlar Türkiye'de ırk yoktu, düşmanlık yoktu. Dünya'nın bir ucundan Japonya'dan, Amerika'dan ekipler geldi.

Yolda görse birbirimizi boğacağımız Yunanlılar ilk yardıma koşanlardan oldu.

Japonya, Belçika, İsrail, Azerbaycan, Bangladeş, KKTC, Kıbrıs Rum Kesimi, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, Almanya, İtalya, Pakistan, Ürdün, Fransa, Rusya, İngiltere, Mısır, Yunanistan, Gürcistan, İsveç, Macaristan, Malezya, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri yardım eden ülkelerin yalnızca yarısıdır.

0. 17 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Yıkıntılar altından gelen çığlıklar, beton kırma sesleri üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen hala kulaklarda. Hele enkaz altından bir ses duyunca meydana gelen derin sessizlik ve bekleyiş…

Dünyanın dört bir yanından insanlar yardıma geldi. Biz kendi çabalarımızla enkaz altındakileri kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yaptık.

Ancak rakamlar felaketi göz önüne serdi. Önce 3 bin dendi, sonra 5 bin en sonunda yapılan resmi açıklama ise 17.480 ölü, 123.781 yaralı oldu. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü.

  • İllere göre ölü sayısı:
  • Bolu: 270
  • Bursa: 268
  • Eskişehir: 86
  • İstanbul: 981
  • Kocaeli: 9.477
  • Sakarya: 3.891
  • Yalova: 2.504
  • Zonguldak: 3

0. GAZETE MANŞETLERİ
0.
0.
0.
0. ERKAN BEBEK VE CLİNTON
Bill Clinton depremden sonra felaket bölgesini ziyaret için İzmit'e geldi. Halk arasında gezerken annesinin kucağındaki Erkan bebeği gördü ve alıp sevdi. Bu sırada Erkan bebek Clinton'ın burnunu sıktı ve tüm dünyanın gündemine oturdu.

0. DEPREM DEDE
Bu felaket bizi öylesine sarstı ki, herkes birer deprem uzmanı olmaya başladı. Ama bir isim o günden sonra hayatımıza hızlı bir giriş yaptı, Ahmet Mete Işıkara, yani 'Deprem Dede'.

Deprem sonrası açıklamalar yaptı. Reklamlarla bilinçlendirmeye çalıştı. En çok çocuklara yöneldi, onları bu konuda eğitmek istedi. Bir yere kadar başarılı oldu, çocukların hafızasında yer edindi. Ancak dedikleri ne kadar uygulanır durumda bilmek güç.

0. AKILDA KALAN ANLAR
Felaket o kadar büyüktü ki, enkaz altından canlı olarak çıkarılan bir kişi bile kurtarma ekipleri arasında büyük bir sevinç ve moral oluşturuyordu.

17 Ağustos depreminde belki de akıllarda kalan en önemli sahnelerden biri de enkaz altından 97 saat sonra kurtarılan baba ile oğulun elleriyle birbirlerine ''çak'' yapmasıydı.

Çınarcık'ta bir kuş 80 gün sonra enkaz altından umut cıvıltısı vermişti. 14 yaşındaki Elif Gündüz'ün 80 saat kaldığı enkaz altından kurtarıldı.

Ömür Kınay depremin simge ismi oldu. Sefaköy'deki 7 katlı evinin göçüğünden kurtarıldı. Fotoğrafı tüm basın organlarında yer aldı.

Deprem üzerinden 7 gün geçmişti 5 yaşındaki İsmail, Çınarcık'ta 7 katlı bir apartmanın enkazı altından 171 saat sonra kurtarıldı.





0.
Peki aldığımız önlemler nerede? Kaçımız deprem sonrası toplanma yerlerinin neresi olduğunu biliyoruz?

0 dönem hazırlamış olduğumuz deprem çantalarının içinde neler olduğunu hatırlaya bileniniz var mı?