Neydik ne olduk? Rakamlarla eski ve yeni Türkiye

HABER MASASI
Abone Ol

Sürekli artan enflasyon, iflas eden bankalar, iş yapamayan dükkanlar, karaborsaya düşen mallar.. Türkiye’nin geçmiş yıllarda çok ağır bedeller ödediği dönemleri geride bıraktık. Günümüz Türkiye’sinde ise birçok avantaja ve imkana sahibiz.

Eski Türkiye; enflasyonu rekor seviyede yükselen, para birimi yüzde 100 değer kaybeden, bankaları iflas eden, gayrisafi hasılası yüzde 5’ten daha fazla düşen bir Türkiye’ydi.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana; Türkiye ekonomisi, ekonomide yapısal reformların yapıldığı iktisat politikalarının büyük bir ölçüde dönüşüme tabi tutulduğu zamanlardan geçti, uzun yıllar siyasi ve ekonomik yönden kısır bir döngü içerisinde inişli çıkışlı bir sürece tabi oldu.

2001 ekonomik krizi sonrası para birimi yüzde 100 değer kaybeden, bankalarının neredeyse yarısı iflas eden ülkemiz 2002 sonrası siyasi ve ekonomik yönden istikrarı yakalayabilme şansına kavuştu.

Özellikle 1970’li yıllarda ülkemizde benzin, et tüpgaz ve margarin, pasaport, tüp gaz, benzin kuyruğundan geçilmiyordu.

Tren garlarını yolcular değil, yağ almak isteyen vatandaşlar dolduruyordu.

2002 sonrası Türkiye’de ise ekonomik büyümede gerçekleştirilen başarılı performans ile kişi başı milli gelir de yaklaşık üç kat arttı. Kişi başı GSYH miktarı 2002 yılında 3 bin 492 dolar iken, bu miktar dokuz yıl içinde 10 bin dolar seviyesine çıktı.

Paradan sıfır atma operasyonu, yüksek kronik enflasyon yaşayan ülkelerin tamamında karşılaşılan bir uygulamadır. Ülkelerin genellikle istikrar programlarının sonucunda uyguladıkları sıfır atma operasyonları, ulusal paraya itibar sağlama ve fonksiyonlarını yerine getirme özelliği kazandırmaktadır.

TL'den 6 sıfır atılmasını öngören yasa, 31 Ocak 2004 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmış, 1 Ocak 2005'te de paradan 6 sıfır atılmıştı.

Paradan 6 sıfırın atılmasıyla birlikte yüksek kronik enflasyon düşme eğilimi gösterdi, Türk parasına itibar sağlandı.

Paradan sıfır atma operasyonu, siyasal otoritenin ekonomiye istikrar kazandırma kararlılığını da açıkça göstermiş oldu.

1980'lerin memur maaşını baz alarak hazırladığımız aşağıdaki listede o dönemin temel ihtiyaçları ve bazı ürünlerin kıyaslamasını sizler için derledik.

0. 1980'li yıllarda ortalama bir memur maaşı ile 460 tane ekmek alınabilirken günümüzde en düşük memur maaşıyla 2000'i aşkın ekmek alınabiliyor

0. Bir aylık çalışma sonucunda 180 kilo şeker alınabilirken günümüzde 715 kilo alınabilmektedir.

0. 80'lerde hayatımıza yeni yeni girmeye başlayan margarinlerden ortalama bir memur maaşı ile 263 adet alınabiliyorken, günümüzde bu rakamın 862'ye çıktığını görüyoruz.
0. Yoğurt endeksinde ise makas açılıyor. O dönem 131 kg yoğurt alınabilirken, günümüzde bu rakam 5 kattan fazla arttı. Ortalama 2 bin 500 TL ile yaklaşık 1 ton yoğurt alınabilir.

0. Günümüzde 1 kilosu 3 lira olan sütten 833 kilo alınabilirken, geçmişte bu rakam 153'tü.

0. 1 çamaşır makinesinin değeri 117.000 Türk Lirası. O dönemde bir makine için bir maaş yetmemesi çok garip ama değil mi? Şu anda 750 liralık bir çamaşır makinesinden yaklaşık 4 tane alınabiliyor.

0. O zamanki maaş ile 63 paket detarjan alınabilirken şu anda 600 paketten fazla alınabiliyor.
0. Kıyaslamanın en bariz örneklerinden biri de zeytinde karşımıza çıkıyor. 80'lerin sonunda 1 maaşıyla 60 kilo zeytin alabiliyorken, şu an ortalama kilosu 10 liradan 250 kilo alabiliyor.

0. Memur maaşının yetmediği ürünlerden biri de buzdolabı. 1 adet buzdolabı 130.000 Türk Lirası. Şu an 800 liralık ortalama bir dolaptan 3 tane alınabiliyor.

0. ​Türk insanı havaalanlarını bir zamanlar sadece Yeşilçam filmlerinde görüyordu. İstanbul-Ankara uçak bileti o dönemde 30.000 Türk Lirası. Yani bir memur maaşıyla bir kez yolcuğa çıkılabiliyordu. Şu anda ise 70 liralık bir biletten 35 uçak bileti alınabiliyor.


0. 1 adet televizyon 198.000 Türk Lirası. Bir memur üç ay çalışsa dahi bir televizyon alamıyordu. Şu andaki bir memur maaşıyla ortalama kalitede televizyonlardan üç adet alınabiliyor.

0. O yıllarda bir memurun maaşı 2 tane elektrikli süpürgeye yetiyorken, günümüzde ise 20 tane ortalama kalitede süpürge alınabilmektedir.

0. O yıllarda devlet memuru bir aylık maaşıyla ocaklı fırın alamazken, günümüzde ise devlet memurları 4 adet fırın alabilmektedir.
0. O dönemde bir kamu çalışanı aylık maaşıyla İstanbul-Ankara yolculuğu için 14 adet otobüs bileti alabiliyordu, şimdi ise bu rakam 56'ya çıkmış durumda.