NATO Türkiye'nin talebiyle toplanıyor: 5'inci madde işleme koyulacak mı?
İdlib'de doğrudan hedef alınan Türkiye, NATO'dan 4'üncü maddenin işletilmesini talep etti. NATO bugün olağanüstü toplantı kararı aldı.
NATO, Türkiye'ye askeri yardım yapacak mı yapmayacak mı? Hangi maddeler işletilecek? Sorularını Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ'a sorduk.
NATO'nun gerçekten işlemesi halinde Türkiye'nin talebinin olumlu karşılanacağına işaret eden Başbuğ, 2003 yılında Irak'ın işgali sırasında Türkiye'nin NATO'dan yardım talebinde bulunduğunu fakat bunun reddedildiğini hatırlattı. Coşkun Başbuğ, NATO'nun olumsuz bir tavır takınması halinde taşeron bir örgüt olduğunun kanıtlanmış olacağını söyledi.
Irak savaşında ABD'ye destek verilmesine karşı olan Fransa, Almanya ve Belçika, Türkiye'nin NATO tarafından savunulmasını engellemeye çalıştı. Üç ülke, bu yöndeki tasarıyı veto ederken, Türkiye İttifak anlaşmasının 4. maddesinin uygulanması için yaptığı başvuru reddedildi.
2003 yılında NATO'dan 4'üncü maddenin uygulanmasını talep eden Türkiye, İdlib'de rejim ve destekçilerinin saldırıları üzerine NATO'dan yine aynı maddenin işletilmesini talep etti.
NATO, İdlib'deki saldırının ardından Türkiye'nin talebi üzerine bugün olağanüstü toplanacağını bildirdi.
4'üncü madde ne anlama geliyor?
Türkiye'nin talebiyle bugün toplanacak olan NATO, 'Suriye'ye müdahale eder mi?' sorusunu Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ GZT için cevapladı.
İdlib'de gerçekleşen saldırının ardından NATO'nun 5'inci maddesinin çok daha sıkı dile getirildiğini söyleyen Çoşkun Başbuğ, NATO'nun Suriye'ye girmesi yönünde bir algının olduğunu, fakat 4'üncü maddeyi uygulamaya koymadan 5'inci maddenin işletilemeyeceğini belirtti.
"4'üncü madde diyor ki; tehdit altında olan ülke NATO'yu acil toplantıya çağırır. Burada durum aktarılır, burada olumlu bir karar çıkarsa 5'inci madde uygulamaya geçer." diyen Başbuğ şöyle konuştu:
- "Dolayısıyla kural işliyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün NATO ile görüşmeler gerçekleştirdi ve bu görüşmede toplantı talebi iletildi acil değerlendirildi ve toplantı bugün gerçekleştirilecek. Türkiye'nin talebi, 'ben NATO üyesi olarak, Rusya'dan da aldığım tehditlerle yaşadığım acı olaylar var müdahale edilmeli' olacaktır. Eğer o kurum gerçekten işliyorsa alacağı karar da 'evet Türkiye bu konuda haklıdır. Türkiye'ye NATO kapsamında yardım talebine karşılık ve cevap veriyoruz. Bununla ilgili yapılanmaya gideceğiz' olmalıdır".
5'inci maddenin işlemesi ne anlama geliyor?
5'inci maddenin işletilmesi halinde, askeri gücün elde edileceğine veya askeri bir katkının olacağına işaret eden Başbuğ, "Burada Amerika bir sıhhiye mangası da verebilir. Eğer samimiyse bütün hava filosunu buraya da indirebilir. NATO'nun ne kadar samimi olduğu burada belli olacak. İsterlerse NATO işler. Eğer farklı, art niyetli, iki yüzlü bir politika varsa 'saldırının doğrudan senin ülkene yapılması gerekir' diye bir gerekçe sunarak reddedebilir." dedi.
Daha önce ne olmuştu?
Irak'ın işgali sırasında Türkiye'nin bundan daha kuvvetli kanıtlarla NATO'ya talebi olduğunu hatırlatan Başbuğ, "2003'te Irak'ın işgalinde bir talepte bulunmuştuk, NATO bu talebi reddetti. Dolayısıyla böyle bir tehdit var. Bunu da saatler içerisinde göreceğiz. Olduğu takdirde NATO'nun da bu siyonist yapıya hizmet eden bir taşeron örgüt olduğunu kanıtlamış olacak. Eğer bizim istediğimiz doğrultuda bir tavır içine girerse de sanılmasın ki bu Türkiye'ye dostluk ve yardım maksatlı. Tamamen AB'nin menfaatleri bunu gerektirdiği için olacaktır. Yani her halükarda kendi hesaplarını işletmiş olacaklar." ifadelerini kullandı.
NATO'nun 4'üncü maddesi nedir?
NATO'nun Kuzey Atlantik Anlaşması'nın 4'üncü maddesi uyarınca bir müttefik toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğünde, tüm müttefiklerle danışma talebinde bulunabiliyor.
Türkiye en son 2015'te 4'üncü maddenin işletilmesini istemiş, bunun ardından NATO Suriye'den kaynaklanan tehditlere karşı Türkiye'ye uyarlanmış güvence tedbirlerini kabul etmişti.
Bu çerçevede erken uyarı ve gözlem uçaklarının (AWACS) bölgede devriye gezmesi, Doğu Akdeniz'deki askeri unsurların artırılması ve istihbarat, keşif ve gözetleme faaliyetlerinin güçlendirilmesi gibi tedbirler öngörülmüştü.