Milyonlarca dolar katma değer kazandıran milli zeka testi
FERHAT AYDIN
Türkiye'nin ilk milli zeka testini 2 yıllık çalışma sonucu hazırlayan Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Uğur Sak, bu çalışmayla ülkeye milyonlarca dolar katma değer sağladı.
Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜYEP) Koordinatörü Prof. Dr. Uğur Sak, 2 yıllık çalışma sonucu 20 kişilik akademisyen ekiple hazırladığı Türkiye'nin ilk milli zeka testiyle ülkeye milyonlarca dolar katma değer sağladı.
Sak, yaptığı açıklamada, 1915 yılında Fransa'da üretilen ve ABD'de geliştirilip birçok ülkeye ihraç edilen zeka testinin 1960'lı yıllardaki güncellemesinin artık ihtiyaca cevap vermediğini, bunun da etkisiyle Türkiye'de milli bir zeka testine ihtiyaç olduğunu fark ettiklerini söyledi.
ABD'deki akademik çalışmalarının ardından Anadolu Üniversitesinde de yıllardır zeka testi çalışan ve uygulayan biri olarak "Neden yerli zeka testimiz olmasın?" düşüncesiyle proje hazırlayıp, geliştirmeye karar verdiğini anlatan Sak, şöyle konuştu:
"Biz üniversitede ÜYEP olarak bu bilgi birikimine sahibiz. Yıllardır zeka üzerine düşünen ve araştıran bir ekibiz. Zeka testini ortaya çıkartırken en fazla kullanıcı Milli Eğitim Bakanlığını da bu konuda ikna etmek gerekiyordu. İşte bu noktada, proje olgunlaşınca Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Genel Müdürlüğüne gidip, bu konuyu konuştuğumuzda heyecanla karşıladılar. Bu, büyük bir motivasyon gücü olarak düşünülebilir. Bakanlık destek vermeseydi de bu işi yapacaktık çünkü büyük ihtiyaç vardı. Memleket olarak 60 yıllık bir zeka testini kullanmak büyük yanlış. Hala kullanılıyor ama Bakanlık büyük bir vizyon ortaya koydu."
"Asırlık ihtiyaç giderilmiş oldu"
Sak, bilimsel proje desteği ve Bakanlığın ülke genelindeki uzman eğitimcilerinin saha uygulamasıyla bu zeka testini hazırladıklarını ifade ederek, "Ülke olarak aslında 101 yıllık bir tecrübemiz var bu konuda. Türkiye'de ilk kez 1. Dünya Savaşı yıllarında kullanılan, Fransa orijinli, ABD'de geliştirilen zeka testi 1960'lı yıllarda biraz daha güncellenmiş. Artık doğruluğu tartışılan bu test yerini birikimimizi ve tecrübemizi ortaya koyarak hazırladığımız milli zeka testine bırakacak. Böylece bir asırlık ihtiyaç giderilmiş oldu." diye konuştu.
Milyonlarca dolarlık katma değer
Sak, zeka testlerinin yarattığı katma değerin de çok büyük olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Dünyada her yıl milyonlarca çocuğa zeka testi uygulanıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu çok yaygın. Çin ve Hindistan'ı da dahil ettiğimizde yüz milyonları buluyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 500 bine yakın çocuğa zeka testi uygulanıyor. Her zeka testinin uygulama ve telif maliyeti var. Yurt dışından zeka testini Türkiye'ye uyarladığınızda milyonlarca dolar ödemek zorundasınız. Uzun vadede on milyonlarca doları yurt dışına vermek zorunda kalabilirsiniz. Yerli zeka testiyle bu anlamda önemli bir katma değer yaratıyoruz. Yurt dışından zeka testini ithal etmekten, milyonlarca dolar telif ücreti ödemekten kurtuluyoruz. Hatta farklı pazarlama teknikleri geliştirerek zeka testimizi yurt dışındaki bazı ülkelere de pazarlayabiliriz. Bu yönde katma değer yaratma şansımız da çok yüksek."
"Testimiz 4-5 yaş aralığına da uygulanarak büyük fark yaratmaktadır"
Yerli zeka testinin bir diğer faydasının da erken dönemde çocuklara uyarlanabilme kapasitesi olduğunu dile getirerek, Türkiye'de şu an için kullanılan zeka testlerinin özellikle 6 yaş altında uygulanabilirliğinin bulunmadığını aktardı.
Sak, "Milli zeka testimiz 4-5 yaş aralığına da uygulanarak büyük bir fark yaratmaktadır. Bu yaş çok önemli çünkü zihinsel gelişimin en hızlı olduğu dönemlerde erken tanı yapabilirsek, özellikle zihinsel gelişim geriliği ve üstün yetenekli çocuklarda erken müdahale programları geliştirilebilir. Çocukları da bu şekilde kazanmış oluruz." dedi.
Sak, yaptığı açıklamada, 1915 yılında Fransa'da üretilen ve ABD'de geliştirilip birçok ülkeye ihraç edilen zeka testinin 1960'lı yıllardaki güncellemesinin artık ihtiyaca cevap vermediğini, bunun da etkisiyle Türkiye'de milli bir zeka testine ihtiyaç olduğunu fark ettiklerini söyledi.
ABD'deki akademik çalışmalarının ardından Anadolu Üniversitesinde de yıllardır zeka testi çalışan ve uygulayan biri olarak "Neden yerli zeka testimiz olmasın?" düşüncesiyle proje hazırlayıp, geliştirmeye karar verdiğini anlatan Sak, şöyle konuştu:
"Biz üniversitede ÜYEP olarak bu bilgi birikimine sahibiz. Yıllardır zeka üzerine düşünen ve araştıran bir ekibiz. Zeka testini ortaya çıkartırken en fazla kullanıcı Milli Eğitim Bakanlığını da bu konuda ikna etmek gerekiyordu. İşte bu noktada, proje olgunlaşınca Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Genel Müdürlüğüne gidip, bu konuyu konuştuğumuzda heyecanla karşıladılar. Bu, büyük bir motivasyon gücü olarak düşünülebilir. Bakanlık destek vermeseydi de bu işi yapacaktık çünkü büyük ihtiyaç vardı. Memleket olarak 60 yıllık bir zeka testini kullanmak büyük yanlış. Hala kullanılıyor ama Bakanlık büyük bir vizyon ortaya koydu."
"Asırlık ihtiyaç giderilmiş oldu"
Sak, bilimsel proje desteği ve Bakanlığın ülke genelindeki uzman eğitimcilerinin saha uygulamasıyla bu zeka testini hazırladıklarını ifade ederek, "Ülke olarak aslında 101 yıllık bir tecrübemiz var bu konuda. Türkiye'de ilk kez 1. Dünya Savaşı yıllarında kullanılan, Fransa orijinli, ABD'de geliştirilen zeka testi 1960'lı yıllarda biraz daha güncellenmiş. Artık doğruluğu tartışılan bu test yerini birikimimizi ve tecrübemizi ortaya koyarak hazırladığımız milli zeka testine bırakacak. Böylece bir asırlık ihtiyaç giderilmiş oldu." diye konuştu.
Milyonlarca dolarlık katma değer
Sak, zeka testlerinin yarattığı katma değerin de çok büyük olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Dünyada her yıl milyonlarca çocuğa zeka testi uygulanıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu çok yaygın. Çin ve Hindistan'ı da dahil ettiğimizde yüz milyonları buluyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 500 bine yakın çocuğa zeka testi uygulanıyor. Her zeka testinin uygulama ve telif maliyeti var. Yurt dışından zeka testini Türkiye'ye uyarladığınızda milyonlarca dolar ödemek zorundasınız. Uzun vadede on milyonlarca doları yurt dışına vermek zorunda kalabilirsiniz. Yerli zeka testiyle bu anlamda önemli bir katma değer yaratıyoruz. Yurt dışından zeka testini ithal etmekten, milyonlarca dolar telif ücreti ödemekten kurtuluyoruz. Hatta farklı pazarlama teknikleri geliştirerek zeka testimizi yurt dışındaki bazı ülkelere de pazarlayabiliriz. Bu yönde katma değer yaratma şansımız da çok yüksek."
"Testimiz 4-5 yaş aralığına da uygulanarak büyük fark yaratmaktadır"
Yerli zeka testinin bir diğer faydasının da erken dönemde çocuklara uyarlanabilme kapasitesi olduğunu dile getirerek, Türkiye'de şu an için kullanılan zeka testlerinin özellikle 6 yaş altında uygulanabilirliğinin bulunmadığını aktardı.
Sak, "Milli zeka testimiz 4-5 yaş aralığına da uygulanarak büyük bir fark yaratmaktadır. Bu yaş çok önemli çünkü zihinsel gelişimin en hızlı olduğu dönemlerde erken tanı yapabilirsek, özellikle zihinsel gelişim geriliği ve üstün yetenekli çocuklarda erken müdahale programları geliştirilebilir. Çocukları da bu şekilde kazanmış oluruz." dedi.