Medeniyetin simgesi: 'Antik kentler'
Geçmişten günümüze kadar kurulan şehirler, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu yapılar günümüzde farklı bir boyut kazansa da antik çağlardan kalan şehirler, hala daha görenleri büyülüyor. Çoğunun yerleşim yeri değişmiş olmasına rağmen ilk yaşamın var olduğu antik kentler, tarihi dokusuyla geçmişe dair bilgi edinilmesine fırsat sağlıyor.
Antik çağlardan günümüze kadar ulaşan şehirler birçok medeniyete başkentlik yaptı. Bu şehirlerin çoğu tarihte ilk yerleşimin olduğu yerler olarak biliniyor.
Şehir kültürü geçmişten günümüze değişmiş olsa da, antik kentler tarihi dokusunu korumayı başardı. Hala daha yapılan kazı çalışmalarında bu kentlere dair yeni izlenimlere rastlanıyor.
Geçmişe dair bilgi veren bu kentlerin çoğu UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.
İşte o kentlerden bazıları:
Konya’nın Çumra ilçesinde yer alan Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO’nun Kültür Mirasları Listesi’ne girdi. Çatalhöyük ismini meydana getiren höyükler, Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Doğu höyük 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşuyor.
Batı höyüğün ise M.Ö 6 bin 200 ve 5 bin 200 yılları arasında tarihlenen Kalkolitik Döneme ait olduğu biliniyor.
Atlantis yıllardan beri var olduğu ancak bir şekilde ortadan kaybolduğu düşünülen kıta parçası olarak biliyor. Araştırmacılar kayıp şehir Atlantis'in Karadeniz’de olabileceğini belirtiyor. Kıtanın tarihi M.Ö 330 yılına dayanmakta.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Ur, Irak Körfezi´nde Fırat nehri kenarında kurulmuştu. Şehirde, MÖ 4500’lerden MÖ 4. yüzyılın sonuna kadar iskan edildiği biliniyor. Ayrıca kentin MÖ 4. bin yıl içinde Kuzey Mezopotamya’dan geldiği belirlenen çiftçiler tarafından kurulduğu belirtiliyor.
Antik Yunan'ın eski medeniyeti ve en eski şehri olarak biliniyor. Tarihi geçmişi ise M.Ö 7 bin yılına kadar uzanıyor. Knossos Sarayı, İngiliz Arkeolog Sir Arthur Evans tarafından 1900’lerin başında yapılan kazılarda ortaya çıkarıldı.
Antik kentin 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülüyor. Yaklaşık 210 hektarlık bir alanı kaplayan antik kent, 5 bin 850 metre uzunluğunda bir sur ve şehir surlarının dışındaki bir hendekten oluşuyor.
M.Ö 2000 yılına kadar giden bir geçmişe sahip olan yerleşkenin şekli Atlantis’e benziyor. Bazı kaynaklarda ise M.Ö. 20. yüzyılla kadar uzandığı ve Tunç Çağından günümüze geldiği belirtiliyor.
Kartaca, Kuzey Afrika’da, günümüzdeki Tunus yakınlarında Fenikelilerin kurduğu Eskiçağ kenti olarak biliniyor.
Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanan şehrin, Bizans döneminde yoğun olarak kullanıldığı biliniyor. Asur Kolonilerinin de izlerini taşıyan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde II. yüzyılda Roma zulmünden kaçıp Mezopotamya üzerinden Kayseri’ye, oradan da Kapadokya’ya gelen ilk Hristiyanların yaşadığı biliniyor.
Persepolis, MÖ 6. yüzyılın sonlarında kurulduğu ve Pers İmparatorluğu’na başkentlik ettiği biliniyor. Pers Kralı I. Darius tarafından yaptırılan Persepolis, görkemli saray kalıntıları, duvar süslemeleri ve heykelleri ile Pers sanatını gözler önüne seriyor.
İberia, Avrupa’nın güneybatısındaki yarımadaya Yunanlıların verdikleri isim olarak biliniyor.
Şehrin tarihi Neolitik Çağ'a dayanmaktadır. Dünyanın en eski kentlerinden birisi olarak biliniyor. Çok sayıda tepenin bulunduğu bir araziye kurulmuştur.
4000 yıllık bir geçmişe sahip olan ve dünyada ilk kurulan şehirdir. M.Ö.64 yılında Roma hakimiyetine geçene dek Antakya, Seleucus Krallığı’nın başkenti olmuştur.
İtalya'nın kuzey doğu bölgesinde yer alıyor. Kentin, Adriyatik Denizi'ne kıyısı vardır.
İspanya’nın Endülüs Özerk Topluluğu Bölgesi’nde bulunan şehir, Romalılar tarafından kuruldu. 8.yüzyılda ise Endülüs Emevilerince ele geçirildi ve uzun yıllar Müslüman Arapların egemenliğinde kaldı.
Hitit İmaparatorluğu'nun başkenti olarak kullanıldı. Anadolu'nun en eski uygarlığına ev sahipliği yaptı. 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.
Truva’da yapılan araştırmalarda M.Ö. 3000’lerde buralarda yaşayanların çiftçilik, hayvancılık ve balıkçılıkla uğraştıkları ortaya çıkarıldı. Tarihi 5000 yıla dayanmakta.