Macaristan'da Türk Konseyi'nin tarihi dönüm noktalarından biri yaşandı
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin (Türk Keneşi-Türk Konseyi) tanıtım ofisi açıldı. GZT'ye konuşan Ahi Evran Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Macaristan'da tanıtım ofisi açılması Türk Konseyi için tarihi dönüm noktalarından birisidir. Bunun önemini anlamak için kuruluşun ne anlama geldiğini tekrar hatırlamak gerekiyor." dedi.
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin (Türk Keneşi-Türk Konseyi) tanıtım ofisi açılış programına, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Çingiz Aydarbekov, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov, Kazakistan Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Muhtar Tleuberdi ve Türk Konseyi Genel Sekreteri Bağdat Amreyev katıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Budapeşte’de Türk Konseyi’nin ofisinin açılış gününde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, başta Macar hükümeti ve Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto'ya Türk Konseyi’nin Budapeşte’de ofisine yer verdiği için teşekkür etti.
Türk Konseyi Genel Sekreteri Bağdat Amreyev'e de çalışmalarından ötürü teşekkür eden Çavuşoğlu şunları kaydetti:
- "Türkçe konuşan halklar ve bizim için gurur verici bir gün çünkü bu ofisin açılmasıyla Türk Konseyi’nin önemi daha da artıyor.
- Bu aile büyüyor, özelikle gümrük, ticaret, altyapı alanlarında Türk Konseyi'nin rolü çok önemlidir."
"Açılış, Macaristan ile aynı değerleri paylaştığımızın bir göstergesi"
Çavuşoğlu, Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin fevkalade iyi bir durumda olduğunu belirterek, "Bildiğiniz gibi ortak tarihi ve kültürel miraslarımız bulunmakta. Türk-Macar ilişkisi tarihten bu yana süre gelmiş, neredeyse bin seneden fazla bir geçmişimiz bulunuyor. Ortak geleneklerimiz, kökenlerimiz, sadece dil üzerinde değil başka alanlarda da örneğin yemek kültürü ve folklar alanlarında bulunmakta. Özellikle bu ofisin Budapeşte’de açılması Macaristan ile aynı değerleri paylaştığımızın bir göstergesi anlamını taşıyor." açıklamasında bulundu.
"Macarlar kendilerini Atilla'nın torunları olarak görüyorlar"
Açılışta söz alan Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macaristan'ın tarihi, kültürel ve dini mirasından gurur duyduğunu söylerken, Kazakistan Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Muhtar Tleuberdi ise Macaristan'ın Türk Konseyi'ne geçen yıl gözlemci üye olduğunu, bugün ise Avrupa'da Türk Konseyi'nin ofisinin açıldığını dile getirerek, "Macaristan kardeş bir ülke. Macarlar kendilerini Atilla'nın torunları olarak görüyorlar. Türk-Hun tarihleriyle de büyük gurur duyuyorlar." dedi.
Ahi Evran Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Türk Konseyi tanıtım ofisi açılmasını GZT'ye değerlendirdi.
Türk Konseyi için tarihi dönüm noktalarından birisi yaşandığını belirten Zorlu, "Macaristan geçtiğimiz yıl Kırgızistan’daki zirvede Konsey’e gözlemci üye olarak kabul edilmiş ve bugün de Budapeşte’de resmi ofis açışlı gerçekleşmiştir. Bunun önemini anlamak için kuruluşun ne anlama geldiğini tekrar hatırlamak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
2009 yılında Nahçivan zirvesinde kurulması kararlaştırılan Türk Konseyi'nin 1993 yılında başlatılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları zirvelerinin bir devamı olarak şekillendiğini vurgulayan Zorlu, şunları kaydetti:
"Yani Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlığını elde etmesinin ardından süregelen bütünleşme çabalarının kurumsal olarak ete kemiğe bürünmüş hali Türk Konseyidir. Bir anlamda Türk Birliği idealinin şuan ki resmi ve siyasi çatı kuruluşudur.Dolayısıyla Macaristan’ın üyeliği Türk dünyası alanının dil ve kültür merkezli genişlemesi bakımından bir sembol niteliği taşımaktadır. Zira AB üyesi olan Macaristan bu adımla Türk-Hun tarihinin günümüzdeki bir tür izdüşümünü ortaya koymaktadır. Böylelikle Konseyin doğu-batı arasındaki köprü olma rolü ve etkinliği kendisini daha güçlü şekilde hissettirmektedir. Bu durum dış ticaretinin büyük bölümünü Avrupa ülkeleriyle gerçekleştiren Türkiye açısından da AB kurumsal sistemine önemli bir mesajdır."
Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk Konseyi'nin önümüzdeki süreçteki rolüne dair şu değerlendirmelerde bulundu:
- "Türkiye'nin Türk dünyasındaki perspektifi ve öncü rolü ile Avrupa ülkelerine ciddi bir potansiyel sunmaktadır.
- Dikkat edin özellikle AB demiyorum Avrupa diyorum. Çünkü artık birliklerin düne göre çehresi ve koşul bağımlılıkları değişmektedir.
- Avrupa Türkiye’nin bu geçiş özelliğini iyi görmeli ve geleceğini ideolojik ve tarihsel saplantılara mahkum etmemelidir. Şimdi Konsey’in iki önemli genişleme alanı belirmektedir. Biri Türk Cumhuriyetleri diğeri dil ve kültür ortaklığı zemininde daimi ve geçici üyelikler.
- Eş zamanlı olarak Özbekistan’ın daimi üye olması ve Türkmenistan’ın da en azından gözlemci üyeliğe yönelmesi 1999’dan bu yana ilk kez Türk Cumhuriyetlerinin tüm liderlerinin aynı karede buluşmasını sağlayacak niteliktedir ki bu netice ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları konusundan söz konusu ülkelere yeni avantajlar sunmaktadır."
"Azerbaycan'da gerçekleşecek zirve sürpriz kararlara sahne olabilir"
"Özellikle Özbekistan 35 milyona yaklaşan genç ve dinamik nüfusu, yer altı kaynakları, tarım başta olmak üzere ürün çeşitliliği ve kalitesi açısından Türk Konseyinin ikili ve çoklu ticari ilişkilerine büyük güç katacaktır.
Bu gelişmede Konseyin Genel Sekreteri Baghdad Amreyev’in büyük katkıları olmuştur. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev arasındaki ilişkilerin üst düzeye taşınması çok etkilidir. 15 Ekim’de Bakü’de gerçekleşecek olan Türk Konseyi Zirvesi sürpriz kararlara sahne olabilir."
Macaristan, Kırgızistan'daki Türk Konseyi Zirvesi'ne katılmıştı
Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (Türk Konseyi) 6. Devlet Başkanları Zirvesi geçtiğimiz yıl Kırgızistan’ın Çolpon Ata kentinde gerçekleştirilmişti.
Avrupa Birliği ile sıklıkla ters düşen Viktor Orban liderliğindeki Macaristan da “gözlemci ülke” sıfatıyla zirveye ilk kez katılmıştı.