Kredi derecelendirme kurumları hakkında merak edilenler
Türkiye hakkında yaptıkları kredi derecelendirme notları sürekli gündem olan ve tartışmalara yol açan kredi derecelendirme kurumları hakkında bir takım derlediğimiz bilgileri sizlerle paylaşacağız.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının tarihsel süreci
1837 yılında ABD ekonomisinde yaşanan büyük ekonomik çöküşün ardından, birçok yatırımcının mağdur olması sonucunda Lewis Tappan yatırımcılar adına şirketleri izlemek ve değerlendirmek amacıyla Mercantile Agency şirketini kurmuştur.
Türkiye’nin kredi derecelendirme süreci nasıl başladı?
1989'dan sonra Türkiye’ye aşırı bir yabancı sermaye girişi yaşanmasından kaynaklı olarak kredi notu süreci 1991 yılında başlamıştır. Kredi notunun açıklanması ise 1992 yılında gerçekleşmiştir.
Başlıca kredi derecelendirme kuruluşları hangileridir?
Günümüzde çok fazla kredi derecelendirme kuruluşu olmasına rağmen, en çok bilinen ve piyasaya hakim olan kuruluşlar Moody’s, Standard and Poor’s ve Fitch’dir.
Moody's: Moody’s derecelendirme kuruluşu, uluslararası finans piyasalarındaki en büyük derecelendirme kuruluşlarından biri olarak kabul edilmektedir. 1900 yılında demiryolu yatırımlarının analizini yapan John Moody tarafından kurulmuştur. Moody’s dünya çapında yaklaşık 6.400 kişi çalıştırmakta ve 28 ülkede ofise sahiptir.
Standard & Poor’s: Merkezi New York'ta bulunan uluslararası kredi değerlendirme kuruluşudur. 1860 yılında Henry Varnum Poor tarafından kurulmuştur. ABD’de 21, diğer ülkelerde 40 ofisi ve iştiraki bulunan S&P, yatırım ve finansal analiz konusunda deneyimli olan yaklaşık 6300 analisti istihdam etmektedir
Fitch Ratings: Fitch derecelendirme kuruluşu, John Knowles Fitch tarafından 1913 yılında New York’ta kurulmuş olup Amerika Birleşik Devletleri’nden de genel kabul görmüş ilk Avrupa kökenli derecelendirme kuruluşudur. Fitch derecelendirme kuruluşunun iki ana merkezi New York ve Londra'dadır.
Türkiye’de derecelendirme faaliyetiyle yetkili kuruluşlar
Kredi derecelendirmeye neden ihtiyaç duyuluyor?
Yatırımcılar için bilgiye ulaşmak ve araştırma yapmak zaman ve maddi kayba neden olmaktadır. Bu nedenle yatırımcılar için doğru, güvenilir ve herkes tarafından anlaşılabilir bir analiz gerekmektedir. Bu yüzden kredi derecelendirme kuruluşlarına gereksinim duyulmuştur. Yatırımcıların bu ihtiyaçlarına karşın kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkelerin ya da firmaların mevcut ekonomik görünümlerini piyasaya bildirmeleri beklenmektedir.
Kredi derecelendirme kuruluşları not sistemi
Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların yatırımcılar için önemi nedir?
Kredi derecelendirmesi, yatırımcıya bir ülkenin ekonomik olarak güvenirliğine dair bilgi sunarak yol göstermektedir. Derecelendirme kuruluşlarının ileriye dönük görüşleri, bir ülkede uzun veya kısa vadeli yatırım ve iş kararları vermekte olan yatırımcıları yönlendiriyor.
Kuruluşların kredi notları, bir ülkeye yatırım yapacak sermaye için baraj niteliği taşıdığı için önemli. Bazı yabancı fonlar bir ülkeye yatırım yapacakları zaman kendi iç işleyişleri gereği o ülkenin kredi notuna dikkat ediyorlar.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının gelirleri nereden geliyor?
Bazı kredi derecelendirme kuruluşları sadece gerçekleştirdikleri araştırmalar için aylık belli bir sabit ücret talep ederken bazıları aynı zamanda derecelendirmesini yaptıkları şirketlerden de ücret talep etmektedirler.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına yönelik eleştiriler nelerdir?
Derecelendirme kuruluşlarının riske dair öngörüleri küresel çapta yaşanan ekonomik krizlerde doğru çıkmayınca piyasadaki güvenirlikleri sorgulanmaya başlanmıştır.
Kredi derecelendirme kuruluşları not verme sürecini aydınlatmada yetersiz kalmaktadır.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdikleri kararlarda, kredi notunu etkileyen faktörlerin oransal olarak ne kadar etkiledikleri, benzer ülkelerle karşılaştırmaların nasıl yapıldığı, değerlendirilen ülkelerin niteliksel unsurlarının borç ödeme kabiliyeti ile arasında nasıl bir ilgi kurdukları ve ülkelerin siyasi durumu gibi niteliksel unsurların karar aşamasında ne derece etkili olduğu gibi hususlar net değildir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin kredi notunu değerlendirirken ülkesel farklılıklarını göz ardı ettikleri için ekonomik şoklara karşı her birinin vereceği tepkileri kestirmede başarısız olmuşlardır.
Kredi derecelendirme, siyasi ve politik savaşın silahı haline gelebilmektedir. Bu da verilen kredi notlarının siyasi olup olmadığı sorusu akıllara getiriliyor.