Kebabın Türkiye serüveni nasıl başladı?
Türk mutfağının birinci önceliği olan hatta şehir şehir farklı kimliklere bürünen bir lezzettir kebap... Peki kebabın mutfağımıza girişi, sofralarımızı zengin gösteren bir hal alışı nasıl oldu?
Adana, Urfa, Diyarbakır ve daha niceleri... Günümüzde bir kültür halini alan kebap için nasıl bir tanımlamaya gitsek az kalır.
Peki kebap kültürü nasıl yerleşti? Bu lezzet hayatımıza nasıl giriş yaptı? Sizler için çayın tarihinden sonra kebabın tarihini araştırdık.
Antik Çağlardan günümüze taşındı
Kebap, kelime kökeni olarak Arapça كَبَاب (kabāb) kelimesinden dilimize geçmiş bir kavram. Tüm Dünya dillerine geçmiş olan bu kelimenin anlamıysa; pişmiş et.
Kelimeyle ilk kez karşılaştığımız Türkçe yazıt, 1377 yılında Kul Gali tarafından kaleme alınan Kyssa-i Yusuf'tur.
Fakat bu kelimenin kökeninin Antik Mezopotamya'da kullanılan Akkadian ( Akadlıların dili) dilinden geldiği de belirtilir.
Nitekim baktığımız zaman: Akat dilinde kabābu; kızarmış, yanmış anlamında kullanılmaktaydı. Sadece bu durum bile kesin bir sonuca varılamasa dahi, kebap kültürünün Mezopotamya çıkışlı olmasını kuvvetlendiriyor demek mümkün olacaktır.
Antik Yunan'da yer alan tarifler
Yemek olarak kökenini araştırıldığında Antik Yunan'da benzeri tariflerin olduğu görülmektedir. Ibn Batuta’nın gezi notlarına bakıldığında da, Hindistan’da dahi 1206 yıllarına ait kebaplara rastlamak mümkündür.