Öykü Özdoğan'ın hazırlayıp sunduğu “20 DAKİKA”, Kazım Koyuncu'nun kardeşi, Karadeniz'li kent ozanı Niyazi Koyuncu'yu konuk etti. Koyuncu. Koyuncu, geçmişinden, abisinden ve yeni albümünden bahsetti.
0. "Bir tarafım eksik"
"Biz de hayal kuran çocuklardık. Üniversiteyi kazanmak istedim ama dört yıllık olmadı. Ben iki yıllık Karadeniz Teknik Üniversitesi'ni kazanmıştım. İki yıl okuduktan sonra, abim vefat etti.
Sonra Eskişehir'e gittim ama üç ay hiç dışarı çıkmadım. Sosyal bir yaşamım da yoktu, alışmaya çalışıyordum. İlk kez şehir dışına çıkmıştım, bir tarafım eksik...
0. "Karadeniz müziğini Türkiye'ye abim sevdirdi"
Kent ozanlığını aslında abim yaptı. Tüm ülkeye o müziği sevdirdi. Böyle bir Karadeniz müziğinin de olduğunu hepimize, dinleyicilere anlattı. Aslında en büyük güç, abimden kaynaklı bir güç. Bizler de güzel şeyler yapmaya çalışan, diğer bir nesiliz.
Ben kardeşiyim ama Selçuk Balcı da kardeş, Resul da kardeş çünkü onu örnek alıyoruz hepimiz. Güzel işler de ürettiğimizi düşünüyoruz. Sanırım kentte de bunun karşılığını güzel bir şekilde alıyoruz... İnsanların bakışlarından, şarkılara eşlik etmelerinden bunu anlayabiliyoruz.
0. "Abim Trabzonspor'lu ben Fenerbahçe'liyim."
Abim Trabzonspor'luydu ama ben Fenerbahçeli'yim. Ne güzel, değil mi? Aslında ülkenin de ihtiyacı olan şey bu bence. Abi Trabzon'lu, kardeş Fenerbahçe'li. Çocukken öyle karar vermişim.
Takım değiştirmek de bence çok saçma bir şey. “Bugün Fener'liyim, yarın Galatasaray'lıyım” diyemezdim yani. Küçükken Fener'liydim, hala da Fener'liyim."
0. "Abimle Playstation oynardık."
Biz abimle Playstation oynardık. Abimi kaybettiğimde ben 20 yaşında bile değildim. Abimin yanında da şarkı söyleyemezdim hatta ben 4-5 sene öncesine kadar ailemin yanında da şarkı söyleyemezdim.
Herkese şarkı söylerdim ama ailemin karşısına çıkıp, söyleyemezdim. İlk Batum'daki bir konserimde annemle babamın karşısında şarkı söyledim ve hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. O gün korkumu yendim.
0. "Abim şarkı söylemek için ısrar etti."
Bir kez banyoda şarkı söylerken, beni Kazım abim duymuştu. “Ne güzel sesin var, söylesene” demişti bana. Baya ısrar etmesine rağmen, söylememiştim.
Kazım abim sadece orada duymuştu sesimi. İnsanın öyle bir abisi olunca çekiniyor. Baksanıza önünüzdeki örneğe, Kazım Koyuncu.
0. "Yeni şarkılarımızı söylemek için sabırsızlanıyoruz."
Yeni albümün lansmanını yapamadık. Ekip olarak çok emek verdik bu albüme. 3 yıl çalıştık üzerinde. Albümdeki 11 şarkımızı söylemek için çok sabırsızlanıyoruz. Hatta yeni yaylılar aldık, yeni bir şeyler yapmaya çalıştık.
0. "Psikiyatrist arkadaşım şarkılarımı terapilerde kullanıyor."
www.ntv.com.tr
O kadar umutsuz bir andaydım ki. Stüdyoda oturuyorduk Evren'le, kendisi aranjör arkadaşımız. “Bir şarkı yaptım, dinlesene” dedi. Yüreğim, kalp atışlarım birbirine geçti. “Bu kadar güzel bir şey olabilir mi?” diye düşündüm. Bir şarkı bir insana umut getirir mi? Bana getirdi.
Stüdyoya girdiğimde de, sadece bir kez okudum. Daha fazlasına gerek kalmamıştı. O kadar hissetmiştim şarkıyı. Evren çok şaşırdı. Sonuçta stüdyoda diğer şarkıları 10-15 kez okuduğumuz oluyor, ama bu şarkıda stüdyoya girmemle çıkmam bir oldu. Bir daha okumak istedim ama Evren “Hayır, bu yeterli” dedi.
Övmek gibi olmasın ama psikiyatrist bir arkadaşım var. Bu müziği terapilerinde, konuşurken kullanıyormuş gerçekten. Tedavilerde uyguluyormuş.