Kasım Süleymani öldürüldü: Bundan sonra ne olacak?
İran'ın Devrim Muhafızları ordusuna bağlı 'Kudüs Gücü' Komutanı Kasım Süleymani ABD'nin Bağdat'ta düzenlediği füze saldırısı sonucu öldürüldü.
GZT'nin ulaştığı Gazeteci Resul Serdar Ataş, İran'ın Lübnan, Suriye, Afganistan ve Irak'taki güçlerine misilleme yapabileceğinin altını çizdi.
Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin anayasal statü olarak değil fakat özgül ağırlığı bakımından oldukça önemli olduğunu belirten Ataş, İran'ın ikinci adamı statüsündeki bir adamının öldürüldüğü söyledi.
Çok büyük bir olay olduğuna değinen Ataş, Süleymani'nin öldürülmesini Usame bin Ladin veya Bagdadi'nin öldürülmesiyle kıyaslamamak gerektiğine işaret etti.
Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü bildirildi.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İranlı general Kasım Süleymani'nin ABD saldırısında öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "ABD, haydutça maceracılığının tüm sonuçlarından sorumlu olacaktır." ifadesini kullandı.
GZT'nin ulaştığı Gazeteci Resul Serdar Ataş, İran'ın etki alanının olduğu ülkelere bakmak gerektiğine işaret etti.
İran hangi bölgelerde ABD'ye karşılık verebilir?
Lübnan, Suriye, Irak, Afganistan ve Körfez bölgesindeki ABD güçlerinin İran'ın hedefinde olacağına değinen Ataş, "Bu bağlamda özellikle Lübnan ve Irak'ta İran karşıtı muhalefetin bastırılabileceği bir sürece gireceğiz. Kuvvetle muhtemel bu süre zarfında bunu kullanarak Lübnan içerisinde Hizbullah ve taraftarları İran karşıtı gruplara baskı uygulayacaklar. Aynı zamanda buradaki Amerikan Büyükelçiliği de dahil olmak üzere birçok Amerikan üssü, varlığı hedef olmuş olacak" dedi.
İran'ın Irak'ta bulunan Amerikan güçlerini de hedefe alabileceğini söyleyen Serdar Ataş şu ifadeleri kullandı:
"Irak'ta da yükselen bir İran karşıtlığı var. Burada muhtemelen İran, Irak'ın iç dengeleriyle oynayacak ve Amerika'ya yakın pozisyonda duranların tasfiye edilme süreci başlayacak. Aynı zamanda Irak'taki Amerikan güçleri de hedef haline geliyor olacak.
Benzer şekilde Afganistan'da Amerikalıların durumu oldukça kırılgan. İran, bir yandan Taliban ile barış görüşmeleri yapan ABD'yi istikrarsızlaştırarak Amerikan hedeflerine saldırabilir.
Bir başka kapışma alanı ise Körfez bölgesi, en nihayetinde dünya enerjisinin yüzde 40'ının ihraç edildiği bölgeden bahsediyoruz. Buraya yönelik İran'ın istikrarsızlaştırıcı saldırılarını görebiliriz".
"ABD, İran'ın ikinci adamını öldürdü"
"Kasım Süleymani'nin öldürülmesi; anayasal statü değil fakat özgül ağırlığı itibariyle İran'da ikinci adamın öldürülmesi demek" diye konuşan Ataş şöyle konuştu:
"Bu bir örgütün lideri değil, resmi olarak var olan bir devletin resmi bir adamı. İran'ın ordusunun resmi olarak başında duran bir kişi. Dolayısıyla Kasım Süleymani'nin öldürülmesi Usame bin Ladin veya Bagdadi'nin öldürülmesiyle kıyaslamamak gerekiyor. Bu çok daha büyük bir olay".
"ABD bölgesel savaşı göze aldı"
Amerikalıların bölgesel bir savaşı göze alarak böyle bir girişimde bulunduklarının altını çizen Resul Serdar Ataş, "Çünkü daha öncesinde Amerikalılar Kasım Süleymani'nin yerini belirleyemedikleri için öldürmüyor değillerdi. Aksine onu öldürmenin yaratacağı sonuçların risk analizi yapıldıktan sonra vazgeçiliyordu. Belli ki mevcut Amerikan yönetimi İran'la toplu bir kapışmayı göze almış böyle bir misyonu da değerlendirmiş bulunuyor" ifadelerini kullandı.
İran'ın Süleymani'nin öldürülmesine ilişkin planı var mıydı?
İran'da ordunun ikiye ayrıldığına da değinen Serdar Ataş sözlerini şöyle tamamladı:
"Normal erlerden oluşan genel ordu bir de Devrim Muhafızları denilen elit ordu bulunur. Devrim Muhafızları'nın da içinde daha elit bir grup var 'Kudüs Gücü' diye. Kasım Süleymani 1997'den bu yana bunun başındaki isimdi. Süleymani'nin hem özgün ağırlığı bakımından hem taşıdığı sembolik ağırlığı açısından önemliydi. Bunun yaratacağı mutlaka bir sarsıntı olacaktır. Fakat İran güvenlik hiyerarşisi içinde Süleymani'nin yerine gelebilecek başka isimler de var. Elbette Kasım Süleymani ağırlığında ve sembol olarak o kategoride değiller. İran'ın çok kısa süre içinde o verileri yeniden hareketlendireceğini görmek gerekiyor. Çünkü bu örgütler İran'a finansal destek aldıkları için destek vermiyorlar. Şii ideolojisi çerçevesinde oluşturulmuş bir sadakat söz konusu. Bu yüzden bu örgütlerin dağılmayacağını bilmek gerekir. Hatta bu örgütler daha da radikalleşerek Amerikan hedeflerine saldırıyor olacaklardır."