Kanser teşhisiyle kemoterapi aldı, gerçeği öğrenince hayatının şokunu yaşadı

HABER MASASI
Abone Ol

Erzurum’da 2015 yılında halsizlik şikayeti ile gittiği hastanede ’lenf bezi kanseri’ teşhisi konulan ve 4 kez kemoterapi alan Yılmaz Kızıloğlu, Ankara,’dan gelen raporu öğrendiğinde şaşkına uğradı.

Erzurum’da, 3 yıl önce halsizlik şikayeti ile gittiği hastanede ’lenf bezi kanseri’ teşhisi konulan Yılmaz Kızıloğlu’nun gördüğü kemoterapi tedavisiyle birlikte saçları döküldü, yaklaşık 10 kilo zayıfladı.

Kızıloğlu yanlış teşhisi koyan doktor ve sağlık çalışanları için 3 yıldır soruşturma izni verilmemesine tepki gösterdi. Rektörlüğün soruşturma izni vermemesi üzerine Danıştay’a başvurduklarını ve buradan gelen sonucu beklediklerini belirten Kızıloğlu, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Edinilen bilgiye göre bir kamu kuruluşunda işçi olarak çalışan evli ve 4 çocuk babası Yılmaz Kızıloğlu, Şubat 2015’te halsizlik ve yüksek ateş şikayetiyle Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’ne gitti. Burada 20 gün İntaniye Servisi’nde tedavi gördü. Taburcu olduktan sonra 10 gün sonra tekrar aynı şikayetlerden hastaneye gitti.

Tekrar hastaneye yatışı yapılan Kızıloğlu’nun koltuk altı ve boyun bölgesinde değişik büyüklükte şişlikler oluştu. Birçok doktorun muayene ettiği Kızıloğlu’nun boyun bölgesindeki şişlikten örnek alınarak patolojiye gönderildi. ’Lenf bezi kanseri’ teşhisi konulan Kızıloğlu’na, hastaneye çağrılarak pet filmi çekildi ve 2 gün sonra kemoterapi verilmeye başlandı.

Toplam 4 kür alan Kızıloğlu’nun kardeşi patolojik örnekleri alarak Ankara Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Ankara’da yapılan tahlil sonucunda ise hastaya yanlış teşhis konulduğu ortaya çıktı.

Rektörlük soruşturma izni vermeyince Danıştay’a başvurdu

Yanlış tedavi yüzünden vücudunun zarar gördüğünü belirten Kızıloğlu, sağlam raporuna sevinemediğini söyledi.

Kızıloğlu, sağlıklı olmasına rağmen kendisine kanser teşhisi koyan Doktoru B.G. ve hastane hakkında 20 Kasım 2015 tarihinde Erzurum Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, olayda kusur tespitinin ve soruşturma izninin verilmesi için dosyaya görevsizlik kararı vererek Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdi. Rektörlük, aradan geçen 3 yıla rağmen ön soruşturmasını tamamlamayıp Atatürk Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi çalışanları ile ilgili savcılığa bilgi vermedi.

Bunun üzerine Yılmaz Kızıloğlu ve avukatı, soruşturmanın akıbetini öğrenmek için 29 Ağustos 2018’de Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü’ne dilekçe ile başvurdu. 5 Eylül’de cevap dilekçesi yazan üniversite, "İlgiler hakkında ceza soruşturması açılmasının gerekli olmadığı sonucuna varılmıştır" dedi. Yılmaz Kızıloğlu ve avukatı, Rektörlüğün soruşturma izni vermemesi üzerine Danıştay’a başvurdu.

“Kemoterapi nedeniyle fiziksel zayıflık ve güç kaybına uğradım”

Hayatının zindana döndüğünü ifade eden Kızıloğlu şunları söyledi:

  • "Hayatım zindana döndü. Kanser teşhisi koyup, kemoterapi vermeye başladılar. Dört kez kemoterapi aldım. Bu sırada Ankara’da raporu alan ağabeyim müjdeyi bana verdi. Fakat aldığım kemoterapi nedeniyle fiziksel zayıflık ve güç kaybına uğradım. Saçlarım döküldü, aynaya bakmak istemiyordum. Çocuklarım yüzüme ağlayan gözlerle bakıyordu. Uyurken yanıma gelerek nefes alıp almadığımı kontrol ediyorlardı. Ailece perişan olduk. Bana göre sağlık skandalına imza atan sorumluların başka canları yakmaması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Ancak üniversite doktorların yargılanmasına izin vermedi. Danıştay’a müracaat ettik. Şimdi oradan cevap gelmesini bekliyoruz. Belki benim gibi kanser olmayan birçok kişi kemoterapi alıyordur."