'Kadın'ı bir Cemal Süreya gibi anlamak var hayatta, bir de hiç anlayamamak
HABER MERKEZİ ,ÖMER FURKAN ÇINAR
Abone Ol
"Bir kadını ortadan ikiye böl…Yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili, yarısı aşk…Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu!Yarısı rivayettir, yarısı gece..."
Kendine has ifade zenginliği ve şiir birikimi ile edebiyat dünyasında İkinci Yeni'nin en önemli isimlerinden biridir Cemal Süreya... Bu akımın getirdiği “Aykırı anlatımın" peşinde olan sanatçı, şiirinde bireyin ve toplumun daha önce açığa çıkarılmamış hallerini ortaya koyar ki; "Kadın" bunların başında gelir. Ona göre "Kadın", herhangi bir obje ya da bir madde olmaktan uzakta; hayattaki her şeyin temsilidir. Bu hissini neredeyse her satırına yansıtan Süreya'nın dizelerinde, kadının her halini görmek mümkündür. Cemal Süreya şiirinde kadını her haliyle görmek mümkündür. Bazen bir sevgili, bazen bir anne ve bazen emekçi... "Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm"şiirindeki dizelerinde, Anadolu kadını "Kızılırmak parça parça olasın Bir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızı Taş toprak arasında türküler arasında Karanlıkta bir yanları örtük bir yanları üryan Kocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklı Kimler ürkütmüş acaba bu kadar kadını" dizeleriyle tasvir eder. Ülkü Tamer'in onun için yazdığı dizeler de, Süreya'nın kadına bakışının hakkını vermeye yetecektir.