'İyi ki kardeşim var' dedirtecek 6 Türk filmi
Kardeş olabilmek için illa aynı anneden, aynı babadan gelen ortak genleri paylaşmaya gerek yok. Birisine itimat edebiliyorsan, arkana yaslanıp güvene biliyorsan, en iyi anında olduğu gibi en kötü zamanında da yanında bulabiliyorsan sen yalnız değilsindir. Ve bu his dünyada yalnız olmadığını anlamana yardımcı olacak yegane duygudur. Bazı zamanlar bu histen uzaklaştığınızı, hasret ettiğinizi düşünürsünüz. İşte tam o anlarda, 'kardeşliğe' olan inancınızı yeniden pekiştirecek hikayeler, öyküler, filmler devreye girer. Biz bu konuda size yardımcı olabilecek 6 Türk filmi biliyoruz. Sizinle de paylaşmaktan keyif duyarız...
Türk sineması teknik açıdan, oyunculuk açısından belki kültür açısından birçok dünya sinemasının gerisinde olabilir. Fakat sahip olduğu kültüreldeğerleri, toplumun en derinden hissettiği ortakduygularıhikayeleştirme ve bu hikayeleri de beyazperdeye aktarmada oldukça iddialı bir yere sahiptir. Bu iddiamızı da Türk sinemasında yer alan 'kardeşlik' temalı filmlerimizle ispatlayabiliriz.
Bu filmlerden akılda kalan ve size kardeşlik hissinin iyi ki var olduğunu hatırlatacak 6 filmi listemizde bulabilirsiniz.
Yönetmenliğini Ali Atay'ın yaptığı, oyuncu kadrosunda da Serkan Keskin ve Ertan Saban'ın yer aldığı Limonata filmi, kardeş hikayelerinin en dramatik ve bir o kadar da eğlenceli yönlerinin sinemaya aktarılışının en güzel örneklerinden birisini teşkil ediyor. Sırf aynı genlerini taşımanın kardeş olmaya yetmediğini en derinden hissettiren, sonunda da 'Limonata' ferahlığı ile seyirciyi içine çeken bu güzel hikaye tavsiye filmlerimiz arasında en önde yerini alıyor.
Aras Bulut İynemli'nin başarılı oyunculuğuyla perçimlenen bir Çağan Irmak filmi. Kardeşlik ve kan bağı sorgusu bu filmde de karşımıza çıkıyor.
Kardeş olmak için kan bağına ihtiyaç var mıdır? Kardeşliği en derinden yaşamak mümkün müdür? Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat, Yılmaz Erdoğan'ın kaleminden bizlere bunu öğretiyordu.
Altı kardeşin ailelerini yeniden birleştirme komedisi. Fakat alt metinde komediden daha farklı bir hikaye yer alır. Aile olmak nedir? Anne ve baba olmak bu kadar kolay mıdır?
Hülya Koçyiğit'in başrolünü oynadığı Gelin - Düğün - Diyet üçlemesinin ikincisidir. Çocuk gelin konusuna da değinen filmde, kardeşleri için kendisini feda eden bir ablayı görürüz.
Tarık Akan ve Halit Akçatepe'nin başrolünde olduğu film, hasta olan kardeşi için bir televizyon satın almaya çalışan ağabeyin öyküsünü anlatır. Gözyaşlarınızı saklı tutun.