İsveç'in güneyinde, Baltık denizi açıklarında bulunan kalıntılar çözülmeyi bekleyen gizemler barındırıyor.
Daha önce hiç görülmemiş yazıtlarla kaplı olan bu tarihi eserler, uzmanlara göre; bölgedeki insanların refah içinde yaşadığına ve bir 'Taş Devri Atlantis'i kurduklarına kanıt oluşturabilir. İsveç'teki Lund Üniversitesinde görev yapan araştırmacılar tarafından yapılan keşfin sonuçları üniversitenin yayın organı Quaternary International dergisinde yayımlandı. Uzmanlar göre bu sıra dışı kalıntıların Baltık Denizi'ndeki Hanö Körfezi'nin 20 metre derinliğinde bulundu.
0. Balta ve balık ağları var
Bulunan kalıntılar arasında geyik boynuzundan yontulmuş baltalar ve kestane ağacından örülmüş balık ağları bulunuyor. Baltaların üzerinde henüz çözülemeyen ilginç yazıtlar var. Balık ağları da büyük ölçekli balıkları yakalayabilecek nitelikte. Araştırmacılara göre, bölgedeki Mezolitik (Orta Taş – Yontma Taş Çağı) insanları eşine az rastlanan bir refah içinde yaşıyordu. Sahil şeridinde kurdukları yerleşim birimleri deniz seviyesinin yükselmesiyle zaman içinde sulara gömüldü. Lund Üniversitesi araştırmacıları, kalıntılar üzerindeki şekil ve yazıları çözmeye çalışıyor.
0. Atlantis mi yoksa?
Baltık Denizi'nde bulunan kalıntıların yaklaşık 9 bin yıl önceye ait olması akıllara kayıp kıta Atlantis efsanesini getiriyor. Platon, Atlantis'i “Herkül Sütunları'nın ötesinde” yer alan, Batı Avrupa ve Afrika'nın birçok kısmını fetheden ve Solon'un zamanından 9 bin yıl önce (yaklaşık M.Ö. 9500) Atina'yı fethetmeye çalışan, ancak başarılı olamayıp bir gecede okyanusa batan bir uygarlık olarak niteliyor. Refah içinde yaşadıkları ve teknolojik olarak ileri bir seviyede oldukları iddiası birçok tarihi kayıtta geçen Atlantis efsanesinin gerçekten var olup olmadığı hiç bir zaman kanıtlanamadı ve kalıntıları bulunamadı.