İranlı siyasetçi Taczade: İsrail, iç siyasetin propaganda aracı
İranlı reformist siyasetçi Mustafa Taczade, İran rejimini ve gelecek milletvekili seçimlerini değerlendirdi. Taczade, İsrail'i yok etmek gibi bir ajandaları olmadığını kaydetti. İranlı siyasetçi, İsrail'e karşı söylemlerin iç siyasette propaganda aracı olarak kullanıldığını ve buna karşı çıktıklarını dile getirdi.
İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde İçişleri Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan, reformist kanadın önemli siyasetçilerinden Mustafa Taczade, 21 Şubat'ta yapılacak İran Meclisi 11. Dönem Milletvekilliği Seçimleri ile Anayasayı Koruyucular Konseyinin (Nigehban) reformist adaylara yönelik vetosunu değerlendirdi.
'Rekabet ortamı ortadan kaldırıldı'
İran'da 1979'daki devrimden bu yana düzenlenen seçimlerin hiçbirinde rekabet ortamının bugünkü kadar ortadan kaldırılmadığını belirten Taczade, önceki dönemlerde kısmi de olsa vaatlerini anlatabilme imkanı bulduklarını ve sınırlı özgürlük ortamında seçimleri kazanabildiklerini ifade etti.
- Taczade, bu seçim öncesinde ise çekinmeden vatandaşların haklarını savunabilen reformist adayların ciddi veto engeliyle karşılaştığını dile getirdi.
'Anayasayı Koruyucular Konseyi (Nigehban) siyasi parti gibi davranıyor'
Tahran'daki 30 sandalye için yarışacak reformist adaylardan Ali Mutahhari, Mahmud Sadıki, İlyas Hazreti, Gulamrıza Haydari, Fatma Sidi ve Tayyibe Siyavuş gibi isimlerin başvurularının reddedildiğini hatırlatan Taczade, "Nigehban, bir siyasi parti gibi tüm muhaliflerini veto ediyor. Bu şekilde rant sağlamakta ve haram yemekte. Seçimler de bu nedenle formaliteye dönüşüyor ve Meclis de rejimin emir eri bir kurum haline geliyor." diye konuştu.
'Muhafazakarların milletvekili sayısı bugünden belli' iddiası
Veto kararlarının seçimlere katılımı düşüreceğini bilmelerine rağmen bilinçli olarak alındığını savunan Taczade, Nigehban Sözcüsü Abbas Ali Kedhudayi'nin "Amacımız coşkulu ve yüksek katılımlı bir seçim düzenlemek değil" yönündeki sözünü hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"İran Meclisinde 290 sandalye var. Militarist partilere rakip olabilecek 160 reformist adayı veto ettiler. Bu şekilde Meclisin çoğunluğunu yani 160 sandalyeyi militaristlerin hizmetine vermiş oldular. Meclisin çoğunluğu militaristlerin eline geçecek. 70 sandalyeyi de aşırı muhafazakarlar ile ılımlı muhafazakarlar arasındaki rekabete ayırdılar. Meclisteki 290 sandalyeden 230'unun muhafazakarlara gideceği bugünden bellidir."
- Mustafa Taczade, reformist adaylara sadece bazı küçük şehirlerde 30 sandalye için rekabet şansı tanındığını, fakat buralarda da kazanma ihtimallerinin düşük olduğunu aktardı.
Tahran'da liste sunulmaması gerektiğini ancak ilçelerdeki adayların desteklenebileceğini dile getiren reformist siyasetçi, "İran'da büyük şehirlerde genel siyasi meseleler öne çıkarken küçük yerlerde lokal sorunlar etkili oluyor ve seçimler bölgenin şartlarına göre şekilleniyor. Özgür bir seçimi engellediler ve halkın tercih hakkını ellerinden aldılar." ifadelerini kullandı.
'ABD ile uzlaşma imkanı var'
İran ile ABD arasında nükleer bomba, nükleer başlıklı füze ve bölgedeki gelişmelerden kaynaklı 3 temel sorun olduğunu ve bunların da aşılabileceğini söyleyen Taczade, şu değerlendirmede bulundu:
"ABD ile uzlaşma imkanı var. ABD, AB, Rusya, Çin, Türkiye ve Suudi Arabistan ile DEAŞ'ın yok edilmesi ve bazı ülkelerin istikrarı için anlaşabiliyorsak kazan-kazan formülünü uygulamaya koyabiliriz. Eğer taraflar yanlış hesap yapmaz ve kuruntuya kapılmazsa bu krizi savaş olmadan aşabilirler."
ABD ile DEAŞ'a karşı hareket ettiklerini ve ihtilaflara rağmen ortak paydalarının da olduğunu dile getiren Taczade, "Kısa vadede savaş tehlikesi çok ciddi bir şekilde var. Tek şansımız şu ki iki ülkenin lideri de savaş istemiyor. Savaşı amaçlarına ve hedeflerine uygun görmüyorlar, fakat şartlar çok kırılgan." dedi.
'İsrail'i yok etmek gibi bir programımız yok'
Taczade, bazı İranlı yetkililerin İsrail ile ilgili söylemlerini de eleştirerek, şunları ifade etti:
- "Herkes biliyor ki fiili planımız İsrail'in yok edilmesi değildir. Bu sadece propaganda için atılan sloganlardır. Elbette bunu yanlış buluyorum. İsrail'in yok olup olmaması bizi neden ilgilendirsin? Tüm dünyanın yaptığı gibi Filistin halkının hukukunu savunmalıyız fakat İsrail'i yok etmek gibi bir programımız yok."
'ABD ile ihtilaflar arttıkça Rusya bundan istifade ediyor'
ABD ile yaşadıkları anlaşmazlıklardan Rusya'nın büyük avantajlar sağladığını ve İran'da, Rusya hayranı bazı kesimlerin olduğunu aktaran Taczade, "ABD ile ihtilaflar arttıkça Rusya bundan istifade ediyor. İran'a yaptırımlar genişledikçe Ruslar bundan büyük çıkarlar sağlıyor. Batılılar ile sorunların büyümesi yine Rusya'nın işine geliyor, aynı şekilde Çin'in de işine yarıyor. Çin de bundan çok yararlandı." şeklinde konuştu.
Hem Obama hem Trump döneminde ABD için en büyük tehlikenin Çin olduğuna işaret eden Taczade, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çin, dünyanın en büyük ekonomik gücü oluyor ve bu ABD'nin milli savunma doktrini için bir tehdittir. Şartlar öyle bir hale geldi ki Çin yerine İran, ABD'nin hedef tahtasına oturdu. Çin de İran'dan petrol almayarak ABD'den büyük imtiyazlar elde ediyor. İran, herkesin istifade ettiği bir ülke haline geldi. Halkımız dışında herkes İran ile ABD arasındaki gerginlikten istifade ediyor."