İntiharları önlemek için adımlar atılıyor: Siyanür satışları yasaklanacak mı?
Siyanür isimli ölüm tehlikesi yüksek olan kimyevi madde, son günlerde Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Sebebi ise son dönemlerde yaşanan 'siyanürlü' intiharlar... Birinin acısını unutmadan, diğer intihar vakasının yaşanması, konuyla ilgili alınması gereken önlemlerle ilgili atılacak adımları da hızlandırdı. Cumhurbaşkanlığı tarafından da yaşanan üzücü intiharlar için "Toplu intihar değil, cinayettir!" açıklaması yapıldı ve bir dizi önlemlerin alınacağı duyuruldu. Bunlardan en etkili olanı ise şüphesiz ki siyanür satışlarının ardından kurulacak olan takip sistemi...
Siyanür son günlerde sıklıkla duyduğumuz bir kelime. Oldukça tehlikeli olan bu kimyevi madde, Türkiye'de yaşanan intiharlar ile gündeme geldi.
Siyanür önce İstanbul Fatih'te karşımıza çıktı. Dört kardeş siyanür içerek hayata veda etti. Ardından Antalya'da bir aile daha yok oldu. Ve son olarak Bakırköy... Hayatını kaybedenlerin arasında çocuklar da vardı.
"Toplu intihar değil, cinayettir"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın siyanürlü intiharlara ilişkin açıklama yaptı. Kalın son günlerde artan siyanür ölümlerine ilişkin "Bunun adı toplu intihar değil, cinayettir" dedi. Kalın, siyanüre ilişkin aramalarda da artış yaşandığını açıkladı.
Siyanür satışları yasaklanacak mı?
Yaşanan hadiselerin üzerine pek çok kişinin aklında, siyanür maddesinin yasaklanıp yasaklanmayacağı sorusu vardı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bu soruya açıklık getirdi. Sözcü Kalın; siyanür satışları ile ilgili bir takip sistemi kurulacağını açıkladı. Sözcü Kalın "Bu tarz hadiselerin yaşanmaması için bütün birimlerimiz harekete geçirdik Erişimi son derece kolay bir kimyasal. İçişleri Bakanlığımızın yaptığı sunum da gündeme geldi. Erişim ve satışı kontrol altına alınacak ve bir takip sistemi kurulacak" dedi.
Uzmanlar ne diyor?
Yaşanan intihar olayları üzerine, intiharların psikolojik boyutu da merak konusu...
GZT'ye özel açıklamalarda buluna Psikolog Onur Can Dalkılınç "Şu zamanda siyanür ile intihar olayları artmış durumda ve toplu intiharlar yaşanıyor. Bu tür insan sağlığını olumsuz etkileyen ve hatta ölüme sebep olan maddelerin ulaşılabilir olması maalesef intihar oranlarını artırıyor. Bunun için önce bu tür kimyasal maddelere ulaşmada bir kısıtlama getirilmesi ve kullanım dışı alanlarda bireysel olarak satışı yasaklanması bu yolla olan intihar olaylarında bir azalma yaratacağı öngörülebilir" dedi.
İntihar eden kişilerin nasıl bir ruh halinde olduğunu da anlatan Psikolog Dalkılınç; "İntihar eden insanların net ayıran bir ölçüt yok. İntihar düşüncesi olan, aynı zamanda intihar girişiminde bulunan veya intihar eden bireylerin genellikle bulunduğu durumla baş edemeyeceğini düşündüğü bir olayda 'artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak', 'hayatın bir anlamı kalmadı', 'bir çıkış yolu yok' gibi olumsuz düşünceler kişide etkili bir şekilde aktif olmaktadır. Ve bu durumda kişi intihar etme düşünesi ve girişiminde bulunabiliyor" diyerek, bu kişilerin mutlaka psikolojik destek almaları gerektiğine dikkati çekti.
Kişiyi intihardan vazgeçirmek mümkün!
Psikolog Dalkılınç, çevremizde bir umutsuzluğun içine düşerek intihara meyil etmiş kişileri bu düşüncesinden vazgeçirmenin mümkün olduğunu söyleyerek, çevresel faktörlerin önemine işaret etti.
Dalkılınç; "Böyle düşünceleri ve eylemleri olan bireyleri fark etmemiz her ne kadar zor olsa da bir o kadar da bilinebilir. Bu noktada aile, arkadaş, akraba, komşu vb. kişiler burada çok büyük öneme sahip. İntihar düşüncesi olan bireylerin gözlem ve takip altında olmaları gerekiyor. Son zamanlardaki tutum ve davranışları, içine kapanması, evden çıkmaması, önceden zevk alarak yaptığı aktivitelerde azalma olması gibi durumlar bizlere kişi hakkında önemli bir veri sunuyor. Çünkü kişiler sözel olarak bunu ifade etmekte zorlanabilir ya da hiç söylemeyebilir. Kişiyi intihar düşüncesinden vazgeçirebilmek tabii ki mümkün. Fakat belirttiğimiz gibi gözlem bu süreçte etkili bir unsur. Böyle bir durum olduğunda bireyleri profesyonel bir destek almak konusunda zorlayıcı bir şekilde olmaksızın yönlendirmek olacak. Bunlar; psikolog, psikolojik danışman, psikiyatrist gibi uzman kişiler olmalı. Eğer çevremizdeki kişileri iyi tanıyorsak duygu durumu ve yaşamsal olarak bir şeyleri fark etmek zor olmayacak. Bu durumlarda da en iyi destek, bireye ılımlı bir şekilde profesyonel bir destek alması için yönlendirme yapmak olacak" dedi.
Ne olmuştu?
İstanbul Fatih'te dört kardeş siyanür içerek intihar etmişti. Ardından Antalya'da anne baba ve iki çocuktan oluşan bir aile siyanür içerek intihar etti. Son olarak ise İstanbul Bakırköy'de bir çocuklu aile siyanürlü intihar edenler zincirine katıldı.