Instagram'ın bildirim tutkusu: 'Beni aklından çıkarma!'
● Sosyal medya dünyasının en güçlü üyelerinden Instagram, 1 milyarı aşkın kullanıcısıyla 'içli dışlı' olmak konusunda oldukça başarılı.
● Instagram'ın üst üste gerçekleşen işlemleri, kullanıcılara farklı zamanlardaki bildirimlerle duyurması birçok kullanıcının dikkatini çekmese de ciddi bir kitle, bu davranışın altında yatan nedenleri merak ediyor.
● Instagram'ın kullanıcılarını sürekli olarak diri tutmasının temel nedeni olarak gösterilen 'beni aklından çıkarma' mantığı, uygulamanın genel yaklaşımını da belirgin hale getirmiş durumda.
● Black Mirror dizisinin 5. sezon 2. bölümünde de işlenen konu, oldukça ilgi çekici ve hatta 'korkutucu' bir gerçeklik olarak tam karşımızda duruyor. Instagram, sürekli bizimle olabilmek için tahmin edilenden çok daha fazlasını yapıyor.
Şu an içeriğimize ulaştığınız teknolojik alet ne bilmiyoruz fakat net olarak bildiğimiz bir şey var. Tam olarak şimdi, gözünüzün tam önünde yer alan cihazdan biraz olsun uzak kalmak bilerek ya da bilmeyerek; isteyerek ya da istemeyerek sizin canınızı sıkacak. Hayatımızın her alanına 'karınca istilasına' benzer biçimde nüfuz eden teknoloji kavramı da, tam olarak bunu vadediyor. Elimizde akıllıtelefonlarımız, çantamızda bilgisayar ya da tabletimiz olmadığı sürece mutlu olmamız zormuş izlenimi oluşturmaya çalışıyor. Peki onların varlığını sürekli olarak kontrol etmemizin temel nedeni ne olabilir? Uzun bir süre boyunca kontrol etmediğimiz akıllı telefonumuz bizim için ne kadar büyük bir merak kaynağına dönüşebilir?
Bu soruları sormadan ya da düşünmeden önce derin bir nefes almalıyız. Bu nefes alma süreci, Instagram bildirimlerimizi kontrol etme sıklığımıza dönüştüğü an daha sağlıklı olabilme ihtimalimizi artırmamız an meselesi olacak. Instagram, kullanıcı hareketlerini ve takipçilerin kullanıcı hesaplarıyla olan etkileşimlerini düzenli ve belli bir algoritmaya bağlı kalacak şekilde planlıyor. Bu durumu yaşadığımız onlarca an ve örnekten bahsetmek zorlayıcı olmayacaktır. Üst üste gerçekleştirdiğimiz Instagram eylemlerine ek olarak karşımıza çıkan 'zamansız bildirimler' Instagram'ın gerçek ve birincil amacı olabilir.
Instagram tarafından gönderilen bildirimlerin sıklığı ve devinimi, kullanıcıların Instagram'dan kopmasını büyük ölçüde zorlaştırıyor. Saatler önce uygulamanın içindeyken karşılaşılan bir beğeni yahut yorum; uzun süre hareketsiz kalmanız halinde yeniden bildirim olarak karşınıza geliyor. Instagram'ın bu algoritması, 'beni aklından çıkarma' demenin en teknolojik hali olarak değerlendirilebilir.
Black Mirror da söyledi!
Dünyanın en çok izlenen ve büyük kitlelerce beğenilen dizileri arasında gösterilen Black Mirror, toplumsal olaylara ve 'gizli bağımlılıklarımıza' yaptığı göndermeleri sürdürüyor. Bu göndermelerin son muhatabı 5. sezon 2. bölüm olan 'Smithereens'ta karşımıza çıktı. (İçeriğimiz bu noktadan itibaren bolca 'spoiler' içerebilir.)
Black Mirror'ın 5. sezon 2. bölümünde, taksici rolüyle karşımıza çıkan Sherlock'un Moriarty'si Andrew Scott, başarılı bir bölüm izleyebileceğimize dair ilk izlenimi kolayca önümüze seriyor. Bölüm, problemli olduğu her halinden belli olan taksicimizin 'derdini' çözmemiz gerekliliğiyle ilerlerken görüyoruz ki taksicimizin amacı dizide Smithereens olarak adlandırılan sosyal medya mecrasının CEO'suyla görüşebilmek.
Bu amaç doğrultusunda günlerce şirketin önünde bir Smithereens çalışanıyla karşılaşma umuduyla bekleyen taksici, sonunda orada çalıştığını öğrendiği bir yolcuyla baş başa kalıyor. Yolcunun 'stajyer' olduğunu öğrenmesiyle hikayenin seyrini de değiştiren taksici, stajyeri Smithereens'ın sahibi olan Billy Bauer'e ulaşmak için rehin alıyor. Bu rehinlik süreci ve bolca aksiyonun ardından Billy Bauer'e ulaşan taksicimiz diziyi bizim içeriğimizle alakalı noktaya da taşımış oluyor: 'Bildirim tutkusu'
Taksicimiz, Billy Bauer'e nişanlısını kaybettiği kazanın nedenini anlatırken sürüş esnasında kontrol ettiği uygulama bildirimini gerekçe olarak gösteriyor. Kendini delicesine suçlu hisseden taksiciye bildirim gönderme mantıklarını anlatan Billy Bauer, şu ifadelere yer veriyor:
- "Platformumuz, bu işe başladığımda farklıydı. Sonradan, bambaşka bir şeye dönüştü. Bu noktaya adım adım geldi. Bana dediler ki: 'Optimize etmeyi sürdürmelisin Bill, insanlar ellerinden bırakmamalı.' Bu uyuşturucu gibi bir şey. Tüm kapılarını kilitlediğimiz bir kumarhane gibi. Şirkette bir bölüm var. Tek işi kasten bunu yapmak. Bununla oynamak. Dopamin hedefleri var ve durduramıyorum. Ben başlattım ama durdurmak için elimden hiçbir şey gelmiyor..."
Dizinin Mark Zuckerberg'i konumundaki Billy Bauer'in de açıkladığı üzere Instagram bildirimleri aynı mantıkla işliyor, aynı algoritmayı kullanıyor olabilir. Bizi dev bir 'bağımlılıkla' baş başa bırakan bu süreç bambaşka bir korku dünyası da oluşturmuş durumda. Kurtulmak mümkün mü bilinmez ama kontrol altında tutmaya çalışmak en mantıklısı denilebilir.