İlk bin gün, bebeğin tüm yaşamını etkiliyor
ŞEYMA ÖZİN
Annelerin hamile kalmadan önceki beslenme süreci bebeklerin tüm hayatını etkiliyor. Sağlıklı beslenen annelerin ürettiği 'anne sütü' bebeğin ileride obez olup olmayacağını, enfeksiyona maruz kalıp kalmayacağını, fiziksel ve beyinsel gelişimini belirliyor. Anne sütünün önemine değinen uzmanlar, "Anne sütü bebeklerin her anlamda gelişiminde kilit rol oynuyor" diyor.
Dünya Sağlık Örgütü her yeni doğan bebeğin mutlaka anne sütüyle beslenmesini öneriyor. Uzmanlar, yeni doğan her bebeğin 6 ay boyunca sadece anne sütüyle beslenmesini öneriyor. 6 aydan sonra ek gıdalara geçilmesini ancak 2 yaşına kadar yine anne sütüne devam edilmesi belirtiliyor.
Anneler de bebeklerinin hayat boyu sağlıklı, zeki olmasını ve kendine güvenmesini istiyor. Araştırmalara göre anne sütü alan bebekler diğer besinlerle beslenen bebeklerden daha zeki. Ayrıca anne sütü almak kanserden koruyor. Bunun yanısıra anne sütü bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltıyor, anne sütüyle beslenen bebeklerde solunum yolu hastalıkları, mide- bağırsak sorunları daha az görülüyor. Ayrıca anne sütü alerjiye karşı da en koruyucu besin.
Son 30 yıldır anne sütü üzerinde yoğunlaşan çalışmalar anne sütünün eşsiz bir besin olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkardı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yaygın bir sorunu olan yetersiz ve dengesiz beslenme; bir yandan bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini, diğer yandan da toplumun ekonomik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu olumsuz etkiler en çok bebeklerde ve çocuklarda görülüyor. Önemli ölçüde anne sütünün yeterli süre verilmemesiyle ortaya çıkan malnütrisyon aynı zamanda beslenme bozuklukları, ishalli hastalıklar ve alt solunum yolu hastalıklarının da zeminini hazırlıyor. Bu hastalıklardan korunmada anne sütü ile beslenmenin önemi çok büyük.
Bebek beslenmesinde ilk 6 ay anne sütü verilmesinin önemi bebeğin beslenme, büyüme, gelişim ve hastalıklardan korunması için ideal içeriğe sahip olmasından kaynaklanıyor. Bu sebeplerle de birçok uluslararası ve ulusal kuruluş emzirmeyi bebek beslenmesinde öncelikle tercih edilmesi gereken beslenme yöntemi olarak belirledi.
İLK 1000 GÜNÜN ÖNEMİ
Anne sütüyle ilgili araştırmalar halen devam ederken, Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Ruurd van Elburg, "Bebekler küçük yetişkinler değildir. Bebeklerin bağışıklık sistemlerinin güçlenmesinde başta anne sütü mucizesi olmak üzere doğru beslenme de kilit rol oynuyor." dedi. Elburg, Hollanda, Utrecht'te bulunan Ar-Ge Merkezi'nde yaptığı açıklamada, hamilelik öncesi beslenmeden başlayarak doğumun şekline kadar pek çok unsurun bağışıklığı etkilediğini vurguladı.
Elburg, bebeğin rahme düşmesiyle beraber ilk bin günün bebek beslenmesi için çok önemli olduğunu belirterek, hayattın bir yaşam döngüsü olduğunu ve bu döngünün doğumla başladığını anlattı. "Bağışıklık sistemlerinin güçlenmesinde anne sütü kilit rol oynuyor" diyen Elburg, "Bin gün sonrasında yediklerimiz de çok önemli ama ilk bin gün kadar değil. Folikasit, kadın ve erkeklerin üzerinde yapılan araştırmalarda, bebek sahibi olup olmayacağına dair bilgiler veriyor ve beni şaşırtan bir örnek, anneler obez olduğunda ortalama olarak diğer annelere göre bebekler daha obez doğabiliyor. Gelişim geriliğine neden oluyor ve bu boy kısalığı olarak ortaya çıkabiliyor. Hepimiz biliyoruz ki, gelişim geriliği çocuk ve yetişkinler için bir dezavantajdır. Fakat, doğum öncesi ve sonrasında doğru beslenir, bebeğinizin de doğru beslenmesini sağlarsanız, bu gibi sorunları atlatabiliyorsunuz" dedi.
Anneler de bebeklerinin hayat boyu sağlıklı, zeki olmasını ve kendine güvenmesini istiyor. Araştırmalara göre anne sütü alan bebekler diğer besinlerle beslenen bebeklerden daha zeki. Ayrıca anne sütü almak kanserden koruyor. Bunun yanısıra anne sütü bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltıyor, anne sütüyle beslenen bebeklerde solunum yolu hastalıkları, mide- bağırsak sorunları daha az görülüyor. Ayrıca anne sütü alerjiye karşı da en koruyucu besin.
Son 30 yıldır anne sütü üzerinde yoğunlaşan çalışmalar anne sütünün eşsiz bir besin olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkardı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yaygın bir sorunu olan yetersiz ve dengesiz beslenme; bir yandan bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini, diğer yandan da toplumun ekonomik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu olumsuz etkiler en çok bebeklerde ve çocuklarda görülüyor. Önemli ölçüde anne sütünün yeterli süre verilmemesiyle ortaya çıkan malnütrisyon aynı zamanda beslenme bozuklukları, ishalli hastalıklar ve alt solunum yolu hastalıklarının da zeminini hazırlıyor. Bu hastalıklardan korunmada anne sütü ile beslenmenin önemi çok büyük.
Bebek beslenmesinde ilk 6 ay anne sütü verilmesinin önemi bebeğin beslenme, büyüme, gelişim ve hastalıklardan korunması için ideal içeriğe sahip olmasından kaynaklanıyor. Bu sebeplerle de birçok uluslararası ve ulusal kuruluş emzirmeyi bebek beslenmesinde öncelikle tercih edilmesi gereken beslenme yöntemi olarak belirledi.
İLK 1000 GÜNÜN ÖNEMİ
Anne sütüyle ilgili araştırmalar halen devam ederken, Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Ruurd van Elburg, "Bebekler küçük yetişkinler değildir. Bebeklerin bağışıklık sistemlerinin güçlenmesinde başta anne sütü mucizesi olmak üzere doğru beslenme de kilit rol oynuyor." dedi. Elburg, Hollanda, Utrecht'te bulunan Ar-Ge Merkezi'nde yaptığı açıklamada, hamilelik öncesi beslenmeden başlayarak doğumun şekline kadar pek çok unsurun bağışıklığı etkilediğini vurguladı.
Elburg, bebeğin rahme düşmesiyle beraber ilk bin günün bebek beslenmesi için çok önemli olduğunu belirterek, hayattın bir yaşam döngüsü olduğunu ve bu döngünün doğumla başladığını anlattı. "Bağışıklık sistemlerinin güçlenmesinde anne sütü kilit rol oynuyor" diyen Elburg, "Bin gün sonrasında yediklerimiz de çok önemli ama ilk bin gün kadar değil. Folikasit, kadın ve erkeklerin üzerinde yapılan araştırmalarda, bebek sahibi olup olmayacağına dair bilgiler veriyor ve beni şaşırtan bir örnek, anneler obez olduğunda ortalama olarak diğer annelere göre bebekler daha obez doğabiliyor. Gelişim geriliğine neden oluyor ve bu boy kısalığı olarak ortaya çıkabiliyor. Hepimiz biliyoruz ki, gelişim geriliği çocuk ve yetişkinler için bir dezavantajdır. Fakat, doğum öncesi ve sonrasında doğru beslenir, bebeğinizin de doğru beslenmesini sağlarsanız, bu gibi sorunları atlatabiliyorsunuz" dedi.