İfadesindeki yalanı kamera kayıtları ortaya çıkardı

CİHAN DAMLA
Abone Ol

Emrah Serbes'in yaptığı kazada, "Özçelik ailesinin kullandığı otomobilin arka farları silikti" iddiası da yalan çıktı. Ulaşılan görüntülerde ailenin kullandığı arabanın arka farlarının net bir şekilde yandığı görüldü.

İzmir-Aydın Otoyolu'nda 59 yaşındaki Ayhan Özçelik ve kızı 16 yaşındaki Zeynep'in yaşamlarını yitirdiği ve yazar Emrah Serbes'in "Aracı ben kullanıyordum" itirafının ardından tartışma yaratan kazaya ilişkin soruşturma sürüyor. Serbes'in ölümüne neden olduğu baba-kızı taşıyan aracın, kaza öncesinde kaydedilen son görüntülerine ulaşıldı.

Özçelik Ailesi'ni taşıyan aracın İstanbul'daki evlerinden ayrılırken kaydedilen görüntüleri, kazanın ardından tutuklanıp Serbes'in itirafıyla tahliye edilen Kenan Doğru'nun söylediğinin aksine, aracın arka farlarının ve fren lambalarının yandığını ortaya koydu.

Görüntülerle ilgili konuşan Özçelik Ailesi, "Aracın İstanbul'daki siteden çıktığı sırada çekilen görüntüler, Kenan Doğru'nun "Arka lambaları silikti" iddiasını çürütüyor. Kamera kayıtlarını delil olarak savcılığa vereceğiz" dedi.

'Kan parası' iddialarına yalanlama

Olayla ilgili soruşturma sürerken, Serbes'in tutuklanmasının ardından ortaya atılan "Kan parası ödedi" iddiasını ailenin avukatları yalanladı. Avukatlar, "Şüpheli Emrah Serbes ile ailenin avukatı ya da yakınları arasında herhangi bir görüşme, hiçbir şekilde gerçekleştirmemiştir" diye konuştu.

Kenan Doğru'nun kardeşi: Tarif edemediği bir acının içinde

Takvim'in haberine göre, baba-kızın öldüğü, annenin ağır yaralandığı kazanın ardından sürücünün kendisi olduğunu beyan edip tutuklanan, Serbes'in itirafıyla tahliye edilen Kenan Doğru'nun kardeşi İ.C. Doğru, konuştu. İ.C. Doğru, olayın sarsıntısını yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:

"Olay anında ortaya çıkan manzaranın sarsıcı etkisi ve üzüntüsüyle kardeşim böyle bir beyanda bulunmuş. Kendisiyle yaptığımız konuşmada birkaç saat içinde verdiği kararla ilgili büyük sıkıntılar yaşamış olmasına rağmen, o an için geri dönüş olanağı olmayan bir ortam içinde sorumluluğu almak zorunda hissettiğini anlattı. Kardeşim şu an tarif edemediği bir acının içinde. Tanık oldukları, kolay şeyler değil. Ama vefat edenlerin acısı tüm duyguların üzerinde."