İcralık borçlar için destek paketinin ayrıntıları belli oldu: Peki kimler faydalanabilecek?

HABER MASASI
Abone Ol

Ekonomi yönetiminin uzun süredir üstünde çalıştığı dar gelirlilere yönelik destek paketinde sona gelindi. Kabinede de değerlendirilen icra ve haciz sorunlarını çözecek paketin ayrıntıları da belli oldu. Paketle 6 milyona yakın vatandaşın icra takibine düşen 30 milyar lira civarındaki borcu tasfiye edilecek.

Dar gelirli vatandaşların icra ve haciz sorununu çözmek için hazırlanan iki paketin ayrıntıları ortaya çıktı.

NTV'nin haberine göre, paket iki ayaklı olacak. Buna göre, 5 milyona yakın ailenin 2 bin liraya kadar olan borcu icradan düşecek.

Bu amaçla ailelerin borçlu olduğu şirketler, icraya verdikleri alacaklarını muhasebe kayıtlarında gider olarak gösterecek ve vergiden düşecek.

Böylece bu kapsamdaki vatandaşların borcu kamu maliyesinden karşılanmış olacak.

İcra takibindeki borçları devlet üstlenecek

Paketin ikinci ayağını ise takibi varlık yönetim şirketleri tarafından yapılan icradaki borçlar oluşturacak.

Bir milyona yakın vatandaşın varlık yönetim şirketlerine devredilmiş 2 bin 500 liraya kadar olan icra takibindeki borçlarını devlet üstlenecek.

"30 milyar liraya yakın borçtan kurtulacaklar"

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati düzenlemeyi NTV’ye anlattı.

Nebati, vatandaşlara destek sağlanacak borçların önemli bir kısmının temel ihtiyaçlara tekabül eden elektrik, su, doğalgaz, telefon aboneliklerinden kaynaklandığını belirtti.

Bakan Nebati, “Kamu maliyesine önemli bir yük getirmeden bu borçların tasfiyesini amaçlıyoruz. Bu borçlarda varlık yönetim şirketleri ve işletme hesabına göre defter tutan şirket veya kurumlar alacaklı tarafı oluşturuyor. Borçlular ise gerçek kişi. Vatandaşlar 30 milyar liraya yakın icra borç yükünden kurtulacak. Bu sayede küresel ekonomik kriz ve salgının en fazla etkilediği alt gelir düzeyindeki vatandaşların icralık borçlarının tasfiyesi gerçekleşecek” dedi.

Düzenleme Meclis’ten yasa çıkarılarak yürürlüğe girecek.

Finansal krize hazırlanın
Piyasalar çöküyor çünkü enflasyona karşı alınacak önlemler büyük bir ameliyatı zorunlu kılıyor. Küresel enflasyon öyle bir boyuta geldi ki 0 enflasyon ile nam salan Japonya'da bile kendini belli etti. Amerika, İngiltere ve Almanya gibi büyük ekonomiler son yılların en büyük enflasyonu ile karşı karşıya. Küresel piyasaların takip ettiği Fed, enflasyonu kontrol etmek için faizi artırıyor ve piyasadan para çekme işlemlerini başlatıyor. Bu, finansal piyasalarda varlık fiyatlarının hızlı bir şekilde değer kaybetmesine neden oluyor.

Böyle bir ortamda ülkelerin büyüme tahminini düşüren Dünya Bankası, stagflasyon riski konusunda da uyardı. Stagflasyon, enflasyon ve durgunluğun bir arada görülmesi anlamına geliyor. Bu da ekstra işsizlik, ekonomilerin büyümemesi ve canlı olmayan piyasalar demek. Geçtiğimiz günlerde Bank of America baş yatırım stratejisti Michael Hartnett, “Teknik olarak durgunluk içindeyiz ama bunun farkında değiliz” dedi. Evet durgunluk başladı ve piyasaları çetin bir süreç bekliyor. Basılan trilyonlarca dolar ve aşırı kredi genişlemesinin yol açtığı varlık balonları sönecek mi? Bekleyip göreceğiz.




Faizsiz finansal bir sistem var olabilir mi?
Faiz, parasal ekonomiden de ilahi dinlerden de çok daha önce ortaya çıktı. İlahi dinler ise en başta Faizi yasaklamıştı.
Ancak bu durum Rönesans ile birlikte Avrupa'da değişti. Yahudi tacirler faizle zenginleşmişti.
Ardından da tarihteki ilk banka Amsterdam' da kuruldu.

Önceleri faize karşı duran Hristiyanlıkta bir süre sonra faizi benimsedi.
Ama sınırlandırarak kullandılar. Osmanlı'nın faizle tanışması ise önce para vakıfları, ardından da borçlanma ile oldu.
Ancak bu tanışma, maliyesi de bozuk olan bir imparatorluğu çöküşe sürükledi.

Günümüzde birçok faiz çeşidi var ve bütün finansal sistemler faizsiz hareket edemiyor.
Peki bu nasıl başladı? O ilk faiz ne içindi? Nasıl ve hangi şartlarda kullanıldı?
Faizin doğuşu ve Anadolu'nun faizle tanışmasını bu bölümde anlattık.