Her pazartesi diyete başlayanların bildiği durumlar
GAMZE SEKÜLÜ
Abone Ol
Pazartesi başlayıp salı biten diyetler size de tanıdık geldi değil mi?
Can boğazdan gelir diyerek yedikçe yiyoruz. Türk mutfağının bu denli zengin olması iyi mi kötü mü bilemiyorum bu durumda... Her hafta başına kesin kararlarla başlayıp istikrarı sürdürememek artık bizim karakterimiz olmuş. Düğmesi patlayan pantolonlar, önü kapanmayan gömlekler, yaz mevsimini düşünerek dertlenmeler derken her hafta evde bir diyet muhabbeti...Muhtemelen benim gibi yiyip kilo almayan insanlar da baş düşmanınız olmuştur çünkü size kalsa siz mutfağın önünden geçseniz bile kilo alıyorsunuzdur... Bu içeriğimde pazartesi diyetlerinin baş kahramanlarının yakından bildiği durumları sıralamak istedim...
1.
Bir sabah işe gitmek üzere uyandığınızda pantolonunuzu kapatmak için göbeğinizi içeri çekmeniz gerektiğinde bir aydınlanma gelir... Pazartesi diyete başlama kararı alırsınız.
2.
Bir anda gaza gelmişsinizdir ve o hırsla spor salonu araştırmaya başlamışsınızdır. Spor salonuna özel alışverişe çıkarsınız. Yarım atletler, taytlar...
3.
İnternetten çeşitli yağ yakıcı, sıkılaştırıcı tarifleri toparlamışsınızdır. Hemen buzdolabının üzerine de uyulacak arkadaştan alınmış bir diyet listesi yapıştırılır.
4.
Telefonunuza düzenli hayatınıza dair birkaç uygulama indirmişsinizdir. Kalori hesaplama, adım sayacı gibi.
5.
Spora gittiğiniz ilk gün bir hevesle giydiğiniz o yarım atlet ve taytı, manken gibi kızların üzerinde görünce bir üzülürsünüz. Ama daha çok hırslandırır bu sizi. Elalem de görsün diye düşünerek spor salonunda çekilmiş fotoğraflar paylaşırsınız...
6.
Akşam abur cuburlarına son vermek en sancılı dönemlerden bir tanesi olabilir. Cipse, kolaya elveda kuruyemişe, yoğurda merhaba...
7.
Spora başladığınız ilk haftadan etrafınızdaki insanları bende bir değişiklik var mı? Sorularıyla sıkmaya başlarsınız...
8.
Yiyeceklerin cazibesine kapılıp bir anda kendinizi kalabalık bir sofrada bulursunuz ama içinizden, yarın sporda eritirim canım dersiniz...
9.
Beyninizde nasıl bir program yaptıysanız, istediğiniz ilerlemeyi göremeyince kendinizde bir boşvermişlik gelir... “benim genlerim böyle, annem anneannem de böyleydi” “benim kemiklerim iri ne yapsam da iri biriyim” gibi...
10.
İş yerindeki pastalı, cipsli kolalı doğum günü partileri, eve gittiğinizde sizi karşılayan dopdolu misafir sofrası, ultra herşey dahil tatilin sınırsız açık büfesi, arkadaşın “gel sana bir tatlı ısmarlayayım” demesi hayatınızda oldukça, ayna karşısında bir sağa bir sola dönüp göbeğinizi içinize çekmeye, tartıdan her inişte moral bozukluğuna mahkumsunuz sanırım...