Her dinleyişinizde sizde farklı hisler bırakan 6 naif ses
Türk müziğinin birbirinden güzel ve özel sesleri var. Kimileri arada kaybolup gidiyor kimileriyse her zaman şarkılarıyla bizimle. Fakat bazı sesler var ki; onlar hep naif, hep duru.
Türk müziğinin içerisinde zengin bir kaynak var. Birbirinden kıymetli sesler, söz yazarları, bestekarlar, aranjörler...
Ne isimler ne şarkılar bizimle buluşuyor fakat kaçı kalıcı ya da özgün olabiliyor? Ben size, naif sesleri ve müziklerindeki özgünlükleriyle farklı olmayı başarabilen 6 sesi sunmak istiyorum.
Eminim ki sizler de bu isimlerin en azından bir şarkısını severek dinliyorsunuz:
Ellerine sağlık diyerek başladığı müzik kariyerini, emin adımlarla sürdüren Yalın, daima farklı bir tarzın insanı oldu. Onu hiçbir zaman bir magazin programında da görmedik mesela. Daima o aşk dolu şarkılarıyla gündeme geldi. Öyle ki bir dönem, yazın gelişini onunla anlar olduk.
Her dönemin naif ve özel sesi olmayı başaran Ortaçgil için ne desek az olur. O da tıpkı diğer meslektaşları gibi popüler kültürün değil kendi kültürünün müziğini yansıttı ve yansıtmaya da devam ediyor.
Erken yaşlarda vefat eden, kendi müziğinin naif sesli insanı. Bu Kalp Seni Unutur mu? şarkısını kim unutabilir? Halbuki onun tıpkı bu şarkı kadar daha ne naif ve duygulu şarkıları var.
MFÖ ile ya da MFÖ'den ayrı, o daima farklı seslerin temsilcisi oldu. Özgür müziğinde hit almayı düşünmeden sadece kalbinden geçenleri sundu ve bugün sahip olduğu konumuna yükseldi.
Bu listeyi yapıyorsak ona yer vermemek olmazdı. Rock müziğin asi çocuğu olarak da bilsek, kupa kızı ve sinek valesi hikayesini ondan öğrenmiştik. Teoman, rock müziğin hep sert tondan olmayacağını bize öğretti.
Hem aile yapısı hem de kişiliğiyle dikkat çeken Özgün, güçlü sesiyle her zaman farklı oldu. Aslına bakılırsa Yalın'ın gibi naif ve özgün demek de mümkün onun için.