Televizyon ekranları birbirine tıpatıp benzeyen programlarla doldu. Özellikle Müge Anlı ile Tatlı Sert programınınım farklı versiyonları gündüz kuşağını kaplamış durumunda. Peki, neden?
Başarılı her iş taklit edilmeye mahkumdur. Ancak taklitler hiçbir zaman orijinali kadar değerli değildir. 2000’li yıllarda gündüz kuşağını bir dizi kadın programı süslüyordu. Sağlık, yemek, annelik üzerine konuşulan bu programlar zaman içinde değişime uğradı. Gündüz kuşağında zamanla kayıpların arandı, eşlerinden şiddet görenlerin dertleri dinlendi.
Yepyeni bir format
Ancak belli bir süre sonunda bu format da can sıktı. Yeni akım sabah saatlerinde yayınlanan magazin programlarıydı. ‘Dobra Dobra’ ile hayatımıza giren ise Müge Anlı oldu. Sunumu ve içtenliğiyle dikkat çeken Müge Anlı 2008’de Tatlı Sert programını yapmaya başladı.
Taklitler arttı
Müge Anlı ile başarı yakalayan format kısa sürede taklit edilmeye başladı. Bu taklit etme durumuysa son dönemde bir hayli arttı.
2008 yılında Müge Anlı ile Tatlı Sert programı sayesinde farklı bir formatla karşılaştık.
0.
Programda kayıplar aranırken, cinayetler hakkında da ipuçları toplanmaya başladı.
0.
Kısa sürede ilgiyle takip edilmeye başlanan programda birçok kayıp bulunurken yüzlerce cinayet çözüldü.
0.
Belli bir süre sonraysa Müge Anlı’nın başarısı taklit edilmeye başlandı. Ancak söz konusu bu programlar uzun soluklu olmadı.
0.
Bu programlarda Tatlı Sert’in dekoru bile birebir taklit edildi.
0.
Dekor haricinde programlardaki konukların da benzerleri söz konusu yapımlarda yer aldı.
0.
Kanallar arasında dolaşırken Müge Anlı formatına benzer bir program fark edip duraksadığınızda dekorun hemen hemen aynı olduğunu fark edersiniz. Ardından da Prof. Dr. Arif Verimli, Avukat Rahmi Özkan ve Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen’le aynı uzmanlık alanlarına sahip kişilerin de programda konuk olduğunu anlarsınız.
0.
Dediğimiz gibi bu tip benzer yapımlar 2008’den günümüze kadar saman alevi gibi bir parlayıp, bir söndü.
0.
Anlı’nın başarı son bir yıl içinde öyle bir yükseliş gösterdi ki benzer programların ortaya çıkmasına sebep oldu.
0.
Az çok hangi programlardan söz ettiğimizi tahmin edebiliyorsunuz. Bizim sayabildiğimiz benzer içerikli program sayısı üç… Bu programlarda ele alınan konular ise birbirine çok benziyor.
0.
Sabah Müge Anlı’da işlenen bir konuyu akşam hop başka bir kanalda görüyorsunuz. Bir farkla… Müge Anlı işlenen konuya tamamen hakim ve en ufak detayı göz ardı etmiyor. Ancak benzer formattaki programlar bayat bilgileri hatta saatler öncesinde yalanlanan detayları izleyicisiyle paylaşıyor.
0.
Programı sunan kişilerin bilgi eksikliği ise izleyenleri şaşkına çeviriyor.
0.
Özellikle geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Ceylin Atik konusuyla ilgili paylaşılan bilgiler bizi şoke etti.
0.
Şükran T. cinayeti işleyişini detaylı bir şekilde savcılıkta anlattı. Ardından Ceylin’in önce havluyla bayıltıldığı ardından da kafasına aldığı sert bir cisimle vefat ettiği bilgisi Müge Anlı tarafından aktarıldı.
0.
Aynı gün akşam yayınlanan benzer programda vahşice katledilen Ceylin’in babaannesiyle bir röportaj yapıldı. Acılı kadına “Çocuğun yanlışlıkla öldürüldüğüne inanıyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Soruyu yönelten kişi işlediği konuyla ne kadar alakasız olduğunu kanıtlamış oldu. Çünkü Ceylin’in kaza sonucu öldüğü şeklinde verilen bilgi Şükran T’nin ilk ifadesinde yer almıştı. Bu soruyu duyan babaanne, çocuğun kafasına aldığı darbeyle öldüğünün kesinleştiğini belirtti.
0.
Müge Anlı ile Tatlı Sert kısa bir süre sonra tatile girecek. Yaklaşık iki buçuk ay boyunca da Anlı ekranlarda olmayacak. Bu sürede benzer içerikli programların neler yapacağı merak konusu… Elbette benzer içerikli programlarda da ele alınan bazı konular çok kıymetli… Ancak ele alınış biçimi, izleyiciye aktarılış şekli seyircileri tatmin etmiyor.
0.
Son söz olarak ister bir insan isterseniz de bir kuş arayın; işinizi Müge Anlı gibi önemseyerek yapmanızda fayda var.