Hayvanlar düşmesin diye kapatılmaya çalışılan çukurdan tarih çıktı
Erzurum'un Tortum ilçesine bağlı Kireçli Mahallesi arazisinde bulunan çukurların kapatılması için çalışma yapan belediye ekipleri toprak altında tarihi kalıntılar buldu. Yapılan çalışmalarda 10 adet koç başlı mezar ve su taşı bulundu. Kireçli Mahallesi Muhtarı Köksal Sarıaslan, ''Hayvanların düşüp telef olmaması için çukuru kapatmaya çalışıyorduk. Yan taraftan toprak alınırken koç başlı mezar taşları çıktı'' dedi.
Tortum İlçesine bağlı Kireçli Mahallesi'nde yaşayanlar, arazide bulunan çukurların kapatılması için bölgede su tahliye kanalı açan ESKİ Genel Müdürlüğü ekiplerinden yardım istedi. İş makinesinin çukuru kapatmak için toprak aldığı alandan tarihi eser oldukları belirlenen taşlar çıktı.
10 adet koç başlı mezar taşı ve bir adet üzerinde yazılar bulunan taşı gören vatandaşlar durumu bölgede tarih üzerine araştırmalar yapan Ömer Faruk Kızılkaya'ya bildirdi. Köylülerin gönderdiği görüntüleri inceleyen Kızılkaya, müze müdürlüğüne bilgi vererek, bölgede inceleme yapılmasını talep etti.
10 adet koç başlı mezar çıktı
Kireçli Mahallesi Muhtarı Köksal Sarıaslan, bölgede iş makinelerinin çalıştığını gördüklerini belirterek, "O bölgede çukur vardı. Hayvanların düşüp telef olmaması için çukuru kapatmaya çalışıyorduk. Yan taraftan toprak alınırken koç başlı mezar taşları çıktı. Biz de gereken yerlere haber verdik, geldiler, ilgilendiler" dedi.
Yanında iki uzmanla birlikte bölgeye gelen Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, 10 adet koç başlı mezar taşı ile bir adet yazılı taş tespit ettiklerini söyledi.
'İskit Türklerine ait olabilir'
Koç başlı mezar taşlarının en kısa sürede müze müdürlüğü depolarına götürüleceğini belirten Genç, şu şekilde açıklamada bulundu:
"Bu koç başlı mezar taşlarının bir tanesinde Anadolu'nun en eski Türk izlerini barındıran ve gösteren damgalar bulundu. Bunlar daha sonra incelenerek bilim dünyasıyla paylaşılacaktır. Burada, 10 adet koç başlı mezar taşı, 1 adet ise yalak denilen su taşı bulundu. Şu an itibariyle hepsi korunaklı. İlk incelemelerimize göre bunların M.Ö. 600'lü yıllardaki İskit Türklerine ait olduğunu düşünüyoruz."