Hayat boyu istifa etmenin mümkün olmayacağı en zor meslek: Annelik

ASLI BAYRAM YILMAZ
Abone Ol

Yalnızca çalışan annelerin anlayacağı durumlar.

Bir meslek düşünün; hayat boyu yapmak zorunda olduğunuz ve asla istifa edemediğiniz… Korkutucu gibi mi görünüyor? Bir kadının hayatı “anne” olduğunda tamamen değişir. Annelik öyle bir meslektir ki; ömür boyu bu işten istifa etme lüksünüz yoktur. Annelerin işleri her zaman zordur. Elbette çalışan annelerin sorumlulukları biraz daha fazladır. Çalışan annelerin yaşadıkları zorlukları okurken sizlerde “A evet benden söz ediyor” diyeceksiniz. İşte çalışan anne olmanın zorlukları;
0. Stres başlıyor
Bir anne için en zor şey; işe yeniden dönmektir. Bebeğiyle yaklaşık altı ay vakit geçiren anne, doğum izninin bitimiyle strese girmeye başlar.
0. "Kime emanet edeceğim?"
İzin bitmeden önce ise annenin zihninde “Bebeğimi kime emanet edeceğim” sorusu yankılanıp durur.
0. Adaylar değerlendirilir
Anneanne ya da babaanne bebeğe bakmayacaksa, anneler minik yavruları için bakıcı aramaya başlar. Kolay değildir evladını tanımadığın bir kişiye bırakmak. Bu nedenle adaylar en ince ayrıntılarına kadar değerlendirilir.
0. Sabah telaşı
İşte geldi çattı o gün… Çalışan annenin maratonu buruk bir şekilde başlar. Anneler zaten erken kalkmaya alışıktır malum bebekler genelde “uyumaz (!)” Sabah erken kalkan anne öncelikle hazırlanır. Ardından hızlı bir şekilde mutfağa girer; bebeğinin gün içinde yiyeceği yemekleri hazırlar, paketler. Ardından bebek büyük anneye bırakılacaksa, çocuğun kıyafetleri özenle çantaya yerleştirilir. Sonrasında bebek uyandırılır, karnı doyurulur ve üzeri değiştirilir. Sonrasında ise yola çıkabilirsiniz. Unutmayın; bu sabah koşturmacasını her gün yaşayacaksınız.
0. Yola alışmaya çalışın
Bebeğinize bakacak kişi evinize yakın bir yerde oturuyorsa, çok şanslısınız. Eğer uzak bir yerde yaşıyorsanız gününüzün neredeyse büyük bölümü yolda geçecek.
0. Her anı değerlendirmek şart
Bebekle birlikte toplu taşıma araçlarına binmek son derece zordur. Bu nedenle kendi arabanız varsa biraz daha şanslı sayılabilirsiniz. Elbette arabayı kullanan kişi de önemli. Şayet siz arabayı kullanıyorsanız, hem trafikle uğraşmak hem de bebeğinizle konuşup onun ağlamasını önlemek zorundasınız. Arabayı eşiniz kullanıyorsa, belki işe gitmeden önce biraz dinlenebilirsiniz. Arabada bir şeyler atıştırmak ya da makyaj yapmak bir süre sonra sizin için “altın” değerinde olacak.
0. “Ağlama yavrum”
Bebekler “sus” dediğiniz zaman susan ya da “Arabada oturuyorsun neden canın sıkıldı?” serzenişinde bulunduğunuzda, size anlayışla “Tamam anne” diyen canlılar değildir. O nedenle bazı sabahlar arabada zor dakikalar da sizi bekleyebilir.
0. Gözyaşlarına engel olamazsınız
Geldik en üzücü zamana… Bebeğinizi öpüp kokladınız, emanet ettiğiniz kişiyi tembihlediniz… Ardından gözlerinizde yaşlarla, iş yerinizin yolunu tutarsınız.
0. Telefon elinize yapışabilir (!)
Gün boyu kaç defa telefon açıp bebeğinizin durumunu soracaksınız acaba? Biz diyelim on, siz deyin yirmi…
0. Bitmeyen gün
Uzun süre ayrı kaldığınız işinize uyum sağlarken ara ara burnunuza bebeğinizin kokusu gelir. İlk iş günü stresi ve özlem duygusu, günün daha uzun geçtiğini hissettirebilir.
0. Pişmanlık duygusu
İşten çıkıp soluğu evladınızın yanında alırsınız. Onu öpüp koklarsınız… İlk iş gününüzse bol bol da ağlarsınız. Zaman içinde gözyaşları yerini “Anne olarak hiçbir şey yapamıyorum” pişmanlığına bırakır.
0. Kadının işi hiç biter mi?
İşten çıkıp bebeğinizi aldınız, yola çıktınız ve saatler sonra evinize ulaştınız. Şimdi sıra yemek, bulaşık ve ev işine geldi. Tabi bunları yapabilmeniz için bebeğin babasıyla vakit geçiriyor olması şart.
0. Uykusuzluk
Yemekler yendi; bulaşık, çamaşır, ütü derken sıra uykuya geldi. Bebeğinizi uykuya hazırlamak gerçekten zor iş. Canı istemezse sizi sabaha kadar uyutmayabilir. Bebeğinizi uyutsanız da deliksiz bir uyku hayali kurmayın. Çünkü bebekler gece boyu birkaç kez acıkıp sizden yardım isteyebilir. Bazen ise sebepsiz uyanan bebekler sabahın ilk ışıklarında uyuya kalabilir. Kısacası doğru düzgün uyumadan güne “Merhaba” dersiniz…
0. Mola alabiliyor muyuz?
Çalışan annenin bir iş günü bu rutinde akıp gider. Bazen mola vermek istersiniz ama buna bile zaman kalmaz…
0. Temizlik, ütü, çamaşır…
Haftanın altı günü çalışıyorsanız, izin gününüzde ne yapacağınızı şaşırabilirsiniz. Ev işi, kişisel bakım, alışveriş vs.. Ve elbette bebeğinizle kaliteli vakit geçirmeniz gerekiyor.
0. Her şeyden önce ‘o’ geliyor
Bebeğiniz kaç yaşına gelirse gelsin çalıştığınız süre boyunca, bazı yönlerden kendi eksikleriniz olduğunu düşüneceksiniz ve bu nedenle çocuğunuza daha çok zaman ayırma ihtiyacı duyacaksınız. Ancak çalışan bir annenin hayalini kurduğu kadar evladına vakit ayırması ne yazık ki mümkün olmuyor. Bizden söylemesi ev işlerini bu kadar büyütmeyin ve evladınız için biraz daha zaman ayırın.
0. Bir gülüşü yeter
Ne kadar zor olursa olsun annelik bambaşka bir duygu. Tüm yorgunluklarınız onun masum gülüşü karşısında eriyip gidecek.