Hakan Atilla Türkiye'de: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı ne anlama geliyor?
● Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 96'ncı yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajın, ABD'de İran yaptırımları davasında suçlu olduğu gerekçesiyle 32 ay hapis cezası verildikten sonra bugün Türkiye'ye ayak basan Hakan Atilla'nın geliş saatine denk gelmesi dikkati çekti.
● GZT, aynı saatte yaşanan bu olayın diplomasideki karşılığını Gazeteci Avni Özgürel'e sordu. Türkiye'nin söz söyleyen sözünün arkasında duran ve verdiği sözün de gereğini yapan bir ülke olduğunu söyleyen Özgürel, devletlerin askeri, siyasi ve itibar olmak üzere üç gücüne işaret ederek; Türkiye'nin Hakan Atilla konusunda zaten var olan itibarını pekiştirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından saat 11.30'da bir açıklama yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Lozan Barış Antlaşması'nın 96'ncı yıl dönümü dolayısıyla yayımlanan mesajın, ABD'de 32 ay hapis cezası alan Hakan Atilla'nın Türkiye'ye ayak bastığı anda yayımlanması dikkati çekti.
Hakan Atilla neden ceza aldı?
ABD'deki İran yaptırımları davasında suçlu olduğu iddiasıyla 32 ay hapis cezası verilen ve cezaevinden tahliye edilen Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Türkiye'ye geldi.
New York JFK Havalimanı'ndan havalanan Atilla'nın da içinde bulunduğu Türk Hava Yolları'nın TK 2 sefer sayılı uçağı, saat 11.30'da İstanbul Havalimanı'na indi.
Atilla'yı, İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda eşi Burçin, oğlu Burkan, annesi Ayşe, babası Mehmet Işık Atilla, kardeşi Arzu Eralp ve kayınpederi, kayınvalidesi ile diğer yakınları karşıladı.
- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile öteki ilgililer de Mehmet Hakan Atilla'yı havalimanında karşılayanlar arasında yer aldı.
Bir süredir tatilde olan ve bu süreçte açıklama yapmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Hakan Atilla'nın İstanbul Havalimanı'na iniş yaptığı saatte bir 'bağımsızlık' vurgusuyla bir açıklama yayımladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca yayımlanan mesajda, "Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş senedi olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 96'ncı yıl dönümüne ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mesajda dikkati çeken ifadeler yer aldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
"Dünyanın en güçlü ordularına karşı verdiğimiz Milli Mücadele, ülkemizin bağımsızlık belgesi olan Lozan Antlaşması'yla taçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, bir asır önce olduğu gibi bugün de bağımsızlığına, bekasına, vatandaşlarının huzur ve güvenliğine yönelik her türlü tehdidi bertaraf edecek güce ve kararlılığa sahiptir.
Son dönemde Doğu Akdeniz'de ve Suriye'nin kuzeyinde attığımız adımlar, milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hak, hukuk ve menfaatlerini koruma hususundaki hassasiyetimizi açıkça ortaya koymuştur. Örtülü veya açık hiçbir yaptırım tehdidi Türkiye'yi haklı davasından vazgeçiremeyecektir. Bu düşüncelerle Lozan Barış Antlaşması’nın 96'ncı yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'i ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimizi saygı ve minnetle yad ediyorum."
Telefonla da görüştüler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'deki İran yaptırımları davasında suçlu olduğu iddiasıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildikten sonra İstanbul'a gelen eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Atilla ile telefonda görüştü.
Erdoğan, İstanbul Havalimanı'ndayken görüştüğü Atilla ve ailesine geçmiş olsun dileklerini iletti.
Diplomasi ne diyor?
GZT'nin ulaştığı Gazeteci Avni Özgürel ise konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Esas olarak devletlerin askeri, siyasi ve itibar olmak üzere üç gücü olduğuna işaret eden Özgürel, "Türkiye veya birçok devlet bu üç gücün üçüne de aynı anda sahip olamadıkları zamanları oldu. Ama şu an Türkiye, siyasi ve askeri olarak güçlü bir devlet. Fakat en önemlisi itibar." dedi.
"Türkiye, vatandaşlarının hak ve hukukunu koruma noktasında hassasiyet gösteriyor"
"Bir ülke uluslararası ve vatandaşlarına karşı verdiği taahhütlerine bağlı hissediyorsa o zaman devletler nezdinde en üst sırada olmayı hak ediyor demektir." diyen Avni Özgürel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu meselede de Türkiye, her noktada kendi vatandaşının hak ve hukukunu koruma konusunda hassasiyet gösterdiğini ve bundan asla geri adım atmadığını taviz vermediğini söylemek isterim. Türkiye, canının çok yandığı hadiseler yaşadı. Bütün bunlar olduğunda da 'bari bundan biraz geri adım atalım da ABD'nin öfkesi biraz yatışsın' demedi.
Türkiye geri adım atmadı
Türkiye, sadece Hakan Atilla meselesinde değil birçok konuda haklı talebinden geri adım atmadı. İade sürecinin Türkiye'nin itibarını pekiştirdiğini düşünüyorum. Zaten itibarlı bir ülkeydik, S-400 krizinde bunu iyiden iyiye hissettik çünkü. Öyle olmasaydı ABD istediğini yaptırırdı.
Bunun önümüzdeki süreçte şimdi olduğundan fazla yararı olduğunu göreceğiz zaten. Türkiye söz söyleyen sözünün de arkasında duran ve verdiği sözün gereğini yapan bir ülke. Bu devlet arası münasebette fevkalade önem arz eden bir tablodur."