F35'ler ve Milli silahlar ile ilgili tüm detaylar 'Güvenli Bölge'de konuşuldu

HABER MASASI
Abone Ol

İsmail Halis ve Mete Yarar’ın sunumuyla GZT sosyal medya hesaplarında yayınlanan "Güvenli Bölge" programında KALE Grubu Başkan Yardımcısı Osman Okyay, F-35 ve TF-X uçak projelerinin ve Milli silahların tüm detaylarını anlattı.

Türkiye'nin savunma sanayisine önemli katkılarda bulunan Kale Grubunun Başkan Yardımcısı Osman Okyay'ın misafir olduğu yayında F-35 savaş uçağı ve milli savaş uçağı TF-X projesi, Türkiye'nin ilk turbo jet motoru, MPT 76 ve KCR 5560 silahları hakkında tüm detayları anlattı.

Yayının tekrarını alttaki videodan izleyebilirsiniz

Köklerden Göklere

  • Mete Yarar: 'Türk savunma sanayiinin duayenleri yani o büyük insanlar yokluklar içinde bizim varlık içinde yapamadığımız işleri yapmışlardır ruhları şad olsun.
  • Bu ülkenin geçmişinde önemli rol oynamışlar ancak bir çoğunun sonunda hüzünlü olmuştur.
  • Onların hikayeleri aslında Türk Savunma sanayinin neden bu kadar geride kaldığıyla ilgili hüzünlü bir hikayesiydi.
  • Ben bir yerden başlamak istiyorum bu grubun yaptıklarını çerçevelemek gerekiyor Kale Grubu, seramik konusunda çok yol ilerlemiş bir gruptu sonrasında nereden savunma işine girdi?'

'Milli savunmanın kalıbını döken kuruluş Kale Gruptur'

Kale Grubunun Başkan Yardımcısı Osman Okyay Kale Grubun hikayesini anlattı:

Kale Grubunun Başkan Yardımcısı Osman Okyay

'Hikaye 1990'dan başlıyor. Türk Savunma sanayisinin kalıplaşması 1990'ların başına dayanmaktadır. Bende 1990 senesinden beri bu sektörün içindeyim. Savunma sanayi aslında 1990'ların başında şahlanışa geçti.

Uçak motor fabrikası kurulması, Aselsan'ın hamle yapması, Roketsan'ın kuruluşu bunlara Türk Savunma sanayinin kuruluşu diyebiliriz.

Savunma sanayinde son 30 senede katedilen süreç çok güzel ve bunun haricinde son yıllarda çok güzel projeler devam etmekte.

'Kale Grubun Kurucusu İbrahim Bodur bu işin asıl mimarı'

Bizim savunma sanayine girişimizin sebebi aslında

Kurucumuz İbrahim Bodur beyin 1957 senesinde Çanakkale'nin Çan ilçesinde sanayi tesisi kurma teşebbüsüyle çok farklı bir felsefe değil.

İbrahim bey, 'Memleketimde neden olmasın' diyerek bu konuya milli bir bakış açısıyla bakmıştır.

Rahmetli, Türkiye'nin sanayileşmesi olmadan gelişemeyeceğini savunmuştur.

Sanayi Odasına Başkanlık yaptığı dönemlerde de bunu görüyorsunuz. Sanayileşmeden kalkınamayız diyor sürekli bakın Almanya, Rusya bunlar sanayileşmenin örneği olarak karşımıza çıkıyor.

İbrahim Bodur'un hayatı

  • İbrahim Bodur, Çanakkale'nin Yenice ilçesinin Nevruz köyünde doğmuş ve köyün ismini Atatürk koymuştur.
  • Atatürk, İran şahıyla bölgeden geçerken köyde duruyor ve durma sebebi o köyde yaşayan hoca dede isimli imam. Hoca dedenin Kuva-i Milliye teşkilatını kuran ve Atatürk'ün çok sevdiği kişi ve onun için duruyor köyde.
  • O zamanlar köyün ismi Mavruz. İran şahına jest olsun diye köyün adını Nevruz diye değiştiriyor.

İbrahim beyin yaşadığı köy tam bir Anadolu köyüydü okumak için her gün 3-4 km gitmek zorundaydı. İbrahim bey eşek ile okula gidip geliyordu.

Bu ne kadar zor şartlarda yetiştiğinin göstergesi ve bunun İbrahim beyin kişiliğinin şekillenmesinde çok önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum.

Burası ilginç bölge bölgede bir Cuma Camisi var. Selçuklular zamanında yapılmış 800 yıllık bir cami, ahşap cami yapılırken bir tane çivi çakılmamış. İbrahim bey o camiye önem vermiş ve restore ettirmiştir. İbrahim bey milli değerlere çok önem veren bir insan olarak elinden geldiği kadar milli değerlere sahip çıkmıştır.

Robert Kolejinde okurken ki dergi hikayesini anlatır mısınız?

KALE Grup kurucusu İbrahim Bodur solda

Tabi anlatabilirim Robert kolejde rahmetli Bülent Ecevit İbrahim beyden iki üç yaş büyüktü ve 'Tower' adında bir dergi çıkarıyordu ve İbrahim beyde 'İzlerimiz' diye bir dergi çıkarıyor. Bu vesile ile Bülent bey ile tanışmıştır.

Robert kolejinde okurken ki dergi hikayesini anlatır mısınız?
Tabi anlatabilirim Robert kolejde rahmetli Bülent Ecevit İbrahim beyden iki üç yaş büyüktü ve 'Tower' adında bir dergi çıkarıyordu ve İbrahim beyde 'İzlerimiz' diye bir dergi çıkarıyor. İbrahim beyin yola çıkışı memleketimde ne yapabilirim diye başlamıştır ve orada seramik fabrikası kurmayı amaçlamıştır. Çan bölgesinde seramik yer altı kaynağı ve kömür olmaktadır ve yola çıkışı bu şekilde başlamıştır. Çanakkale seramik ortaklarla kurulmuş bir fabrikadır ve o ortaklarla hala bir araya gelinmektedir ve bu ortakları genel kurula çağırırdı. Vefayı hiç unutmadı.


İbrahim bey yola 'memleketimde ne yapabilirim' diye başlamıştır ve memleketine seramik fabrikası kurmayı amaçlamıştır.

Çanakkale seramik ortaklarla kurulmuş bir fabrikadır ve o ortaklarla hala bir araya gelinmektedir, ortaklarını her genel kurula çağırırdı.

Vefayı hiç unutmadı

  • Mete Yarar: İbrahim bey Fatih Sultan Mehmet'in bir mektubunu nasıl bulup yorumlamıştı?

Fatih Sultan Mehmet'in mektubunda Fatih caminde mukabele okunsun diye bir vasiyeti vardı ve bu vasiyet uzun yıllar yerine getirilmiş fakat bir süre sonra unutulmuştu.

İbrahim bey Fatih Sultan Mehmet'in mektubunu bularak vasiyetin yerine getirmeye devam edilmesini teşvik etmiştir.

Çok duyarlı bir insandı ve toplumsal gelişmelere çok saygı duyan bir insandı.

İbrahim bey milli konularda hassasiyeti çok yüksek bir insandı 'milli konuların fizibilitesi olmaz' derdi.

'Memleket için herşeyi yapmaya hazırdı'

Bunu ben birebir yaşayarak gördüm. Patrona gidersiniz 'para ver silah yapacağız, top yapacağız' dersiniz ama patron umursamaz fakat İbrahim bey 'direk yap bunu ne istiyorsun hiçbir şey sorma' derdi ve sizden önce o koşardı ve neden diye sorarsak cevabı 'memleketin ihtiyacı' var derdi.

İlk girişiniz Stinger projesi miydi?

Evet, Stinger füzeleri işi Avrupa konsorsiyumu şeklindeydi. Dört ülkenin katılımıyla hem üretileni satıp hemde parçaları üretiyorduk. Füzeler Almanya'da üretiliyordu ve sektöre girişimiz bu projeydi.

KALE Grup yerli füze sistemlerinin geliştirilmesinde önemli görevler üstleniyor.

  • 25 sene Roketsan'ın kurucu ortağı olarak devam ettik ve milli roket sistemleri geliştirmeye başladık.
  • 1996 yılında yapılan ilk çok namlulu roket atar sistemlerini yaptık.
  • Kale kalıp olarak özellikle roket projelerinde yer aldık.
  • 2001 yılında Türkiye'nin ilk güdümlü mühimmatı fırlattık ve büyük bir sorun olan 150 mm güdüm sorununu da çözmüş olduk.

Türkiye'nin ilk füzelerini yapan Roketsan'ın kurucu ortaklarından bir tanesiydiniz yani?

Evet, o önemli bir temeldi ve daha sonraki yıllarda başka sistemler eklendi. Ancak bir süre sonra intikaya uğradı. Aslında inkitaya uğramadı uğratıldı bu bir gerçek yani durduruldu.

  • Mete Yarar: 1990'lı yıllar problemli zamanlardı ve sizde beni etkileyen çok önemli bir hikaye var. ABD'ye gittiğinizde silah koleksiyoncusuyla hikayenizi dinlemek istiyorum anlatır mısınız?

Silah koleksiyoncusunun hikayesi

Türk askeri için üretilen Milli Piyade Tüfegi

Tabii, savunma sanayinde işlerimiz ve bununla beraber 2004 senesinde Havacılık sanayine el attık ve en zor projeyle başladık.

F35 ile en zor olanla atıldık havacılık sahasına böyle bir projeyle giriş yapmak gerçekten çok zordu ve sık sık Amerika'ya gidiyorduk.

O ziyaretlerden birinde bir silah koleksiyoncusuyla tanıştık ve adamın yerini ziyaret ettik.

Valla açık söylemek gerekirse benimde o zamana kadar hafif silahlarla işim yoktu neyse adam çok iyi biliyor sektörü teknik olarak ve çok büyük koleksiyonu vardı.

Milli piyade tüfeğinin başlangıç serüveni
Güvenli Bölge programına konuk olan Osman Okyay: İlk şoku atlattıktan sonra biz Çanakkaleliyiz ve bizim silahımız nerede diye sorduk? 'Adam siz daha kendiniz silah yapmadınız dedi silahtan kasıtta askeri tüfek ama milli silah yapmadınız geliştirmediniz' dedi.
Tabi ben şok oldum bilmiyordum açıkçası silah yapmadığımızı sonra döndüğümüzde burada bir silah yaptık geçici bir çözümle ürettik ve daha sonra Milli Piyade Tüfeği projesi ortaya çıktı. Ortaya keskin nişancı tüfeğiydi ve biz onun üzerine MPT projesine davet edildik ve üstlendik ve çok şükür iyi bir piyade tüfeğimiz oldu.


Dünyada bugüne kadar geliştirilmiş hangi silah varsa ilk beş seri numarasından birisi adamda bulunmaktaydı. Gördüğümüz manzara karşısında adeta şok olmuştuk.

  • İlk şoku atlattıktan sonra biz Çanakkaleliyiz ve bizim silahımız nerede diye sorduk?
  • 'Adam siz daha kendiniz silah yapmadınız dedi silahtan kasıtta askeri tüfek ama milli silah yapmadınız, geliştirmediniz' dedi.

Tabi ben şok oldum bilmiyordum açıkçası silah yapmadığımızı sonra döndüğümüzde burada bir silah yaptık geçici bir çözümle ürettik ve daha sonra Milli Piyade Tüfeği projesi ortaya çıktı.

Ortaya keskin nişancı tüfeğiydi ve biz onun üzerine MPT projesine davet edildik ve üstlendik ve çok şükür iyi bir piyade tüfeğimiz oldu.

F35 uçağının ilk parçası hatıra olarak verildi

F35 uçaklarında kullanılan ilk parça

Bu parçanın şöyle enteresan bir hikayesi var. Bu parçayı Amerikalı şirket bize verdi. Bu parça F35 uçağında kullanılan ilk Türk parçası olarak tarihe geçmiştir. Şuan 400'e aşkın parçayı biz üretiyoruz.

Yurt dışındaki metal parçalar anlamında F35'lerin en önemli partnerlerinden biriyiz ve her uçağın üzerinde 400 parçamız bulunmaktadır. Bu parçaları bu Kale Havacılık fabrikası üretiyor.

  • Herşey bu parçayla başlamıştır ve bugünlere gelinmiştir.

F35 projesi şuan da ne durumda?

Biz bugüne kadar ki performansımızla projede sağlam bir yerimiz var. Bu anlamda bu şirketin gerçekten sevilen tedarikçisi konumundayız.

F35 uçağı üzerinde saatlerce konuşulabilir fakat dünyanın en gelişmiş uçağıdır. Radara yakalanmama özelliği ve hava muharebelerinde karşıdan geleni erkenden fark edip önlemini alır.

  • Milli muharip uçağımız F35'e çok benziyor diğeri müşterek taaruz uçağımız tamamlandığında yine 5.nesil modern bir uçak olarak planlanıyor.

F35'in hangi parçalarını üretiyorsunuz?

F35 uçaklarında kullanılan parçalardan 400 tanesi Türkiye'de üretiliyor.

Açılır-kapanır kapakları üretiyoruz. Uçak radara yakalanmadığı için gövdesindeki tüm parçalar çok önemli.

İlk aldığımız projede bu mekanizmalar vardır ve uçak kapaklarının kapanmasını sağlayan parçaları üretmeye başladık ve 2004 senesinden itibaren tasarımıyla başlayıp şuan seri üretimine devam ediyoruz.

F35 ile ilgili sıkıntılar size yansıyor mu?

Türk savunma Sanayi F35'de çok önemli bir rol oynuyor, gerçekten bizimde olduğumuz TAİ ve diğer şirketlerin F35 projesinde ciddi iş payı var.

Bu işleri bizim dışında bir başka ülkenin kısa vadede yapabilmesi mümkün değil. 9 ülke var ve bu projede 9 ülke bir araya gelip iş yapması kolay bir iş değil.

Türkiye bu projeden ne kazanacak?

F35 projesi aslında Türkiye açısından gerçekten avantajlı bir proje.

F35 proje kapsamında ve benim sektörden topladığım bilgiler dahilinde Türk şirketlerinin aldığı iş payının toplamı, bu projeden alınan paradan daha fazla ve biz on liralık F35 uçağı alacaksak 12-13 liralık iş almış durumdayız.

  • Türkiye'nin lehine bir durum var bunu her projede yakalayamazsınız Türkiye açısından avantajlı bir proje.

Türk sanayisinin F35 projesiyle kazandıkları Türkiye'nin aynı zamanda kullanacağı projeler değil mi?

Kesinlikle öyle Kale Grup olarak bir yandan geliştirirken bir yandan çok uluslu projelerde yer almak istiyoruz.

  • Sadece malzeme ve işleme konusunda, tahribatlı-tahribatsız muayene ve asıl işlem ya da kaplamalar bunlar bir çok sektörde olan şeyler bunlar en son nokta uçağın üzerinde görüyoruz ve çok ciddi bilgi kazanımı. Bunu parayla satın almaya çalışsak alamayız.
  • Bilgi birikimi ve müthiş bir geri dönüşüm. Yapısal parçalar olarak adlandırdığımız 400 parçamız var.

İzmir'de motor parçaları üretiyoruz

Örnek vereyim motor parçaları üzerinde ısıya maruz kalan metal parçaların seramik tozuyla kaplama düzeneği var. Biz bunu 2.5 senede geliştirdik.

2.5 sene sonra onu sertifiye edebildik ve bu şekilde kaplayabilirsiniz dendi.

Gerçekten birçok şey öğreniyorsunuz. Şöyle el elden üstündür ve çok uluslu projelerde yer aldığınızda bu tür projelerle içselleştiriyorsunuz.

Sizin teknolojinin millileşmesiyle ilgili çok önemli açıklamalarınız var

Evet , jet motorları ve genel olarak gastürbin motorları ve özel olarak da savaş uçağı motorları da dünyada dört ülkenin yapabildiği iştir.

Nükleerde bile 7 ülke vardır ama jet motor teknolojisine sahip dört ülke Amerika, İngiltere, Rusya, Fransa'dır.

Çin, Japonya gibi ülkeler de dahi olmayan bir teknolojiden bahsediyoruz ve bunun önemini ne kadar vurgularsam az.

  • Motor bir aracın en önemli faktörü ve bu sizin dışa bağımlı olmanızı neden oluyor.

Aslında sadace motoru geliştirmedik ve bunun yanında bunun iki katı motor sınıfları için irtifa test düzeneği kurduk ve memlekette böyle bir iş yapılmış olduk. Çünkü bundan sonra geliştireceğimiz bu sınıf motorlarda kullanabileceğimiz bir test düzeneği ve bu TÜBİTAK tarafından geliştirilen son füze motor projesinde kullanılacak.

Bir füze motoru olacak ve Türkiye'nin ilk turbo jet motoru olacak.

Üretilen silahların ne kadarı yerli?
Kale Grubu Başkan Yardımcısı Osman Okyay yerli ve milli silahlar içim sürekli bunun ne kadarı yerli sorusu soranlara cevap verdi. Okyay, 'bazı silahlarımızın tamamım bazı silahlarımızın %80'i yerli ama önemli olan bardağın boş kısmına bakmak yerine bardağın dolu kısmına bakmamız gerekiyor. Gerçekten son 10-15 senede yapılanlar birçok ülkenin yapamayağı projeler. Dolayısı ile yapılana sahip çıkmamız gerekiyor.'dedi


KALE Grubu Başkan Yardımcısı Osman Okyay'ın Mimar ve Mühendisler Grubunda yaptığı önemli konuşma: