Günlük yevmiyeleri 250 lira
Bursa'da kestane hasadı için çalışan mevsimlik işçilerin günlük yevmiyesi 250 lira. 35 metre boyuna ulaşan ağaçlara çıkarak kestane düşüren 'dokuyucu'ların işi göründüğü kadar kolay değil.
Bursa'da, 'dokuyucu' olarak çalışan mevsimlik işçilerin, günlük yevmiyeleri 250 lira, 15 gün süren kestane hasadı döneminde boyu 35 metreyi bulan ağaçlara çıkıp ellerindeki sırıklarla kestane düşüren işçilerin işi oldukça tehlikeli.
Sonbaharda hasat edilmesi dolayısıyla "hüznün meyvesi" olarak nitelendirilen kestanenin hasadı Bursa'da devam ediyor.
Kestane ağaçların diplerinin temizlenmesiyle başlayan "dokuma" işlemi, "dokuyucu" adı verilen işçiler, genellikle mahallenin yüksek kesimlerinde boyu 35 metreyi bulan, 200-300 yıllık kestane ağaçlarına çıkarak, sırık yardımıyla kestaneleri düşürüyor.
"Canını sepete koyup ağaca çıkıyor"
Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, yaptığı açıklamada, kestanenin hasat döneminde belirli aşamalardan geçtiğini belirterek, "Hasat döneminde, dokuyucu kestaneyi dokur, toplayıcı toplar ve hararcı taşır." dedi.
Kestane ağaçlarının genellikle engebeli yerlerde bulunduğunu vurgulayan Yavuz, şunları kaydetti:
"Ağaçların kimisi 200, bazıları 300 yaşında. Yaşlı ağaçların boyu, 30-35 metre kadar olabiliyor. Dokuyuculuk, zor bir iştir ve sınıf sınıftır. Yani bir tecrübelisi, bir tecrübesizi vardır. Buna göre, yevmiyeleri de değişir. Tecrübesiz dokuyucu, 150 lira alır, tecrübelisi 250 liraya kadar yevmiye alır. Dokuyuculuk, bir hasat döneminde 15 gün kadar sürer. Ağaçlar eski olduğu, budanmadığı için riskli. Buradaki kestane ağaçları, ekilmiş bahçelerde olan ağaçlar değil, hepsi ormanda. Bu yüzden 15 günlük dokuma işlemi sürecinde, canını cebine koyan dokuyucular, aldıkları parayı hak ediyor."
"Çocukluktan yetişmek gerekir"
Dokuyucu Ömer Yavuz da (38) bu işin herkes tarafından yapılamayacağını vurguladı.
Çocukluktan yetişmek gerektiğini aktaran Yavuz, "Tecrübe, çok önemli. Çünkü birçok arkadaşımız bu işi yaparken zarar gördü, ölenler de oldu. Kendi işiniz olmadığı sürece yapamazsınız ve başkasının ağacında öğrenemezsiniz bu işi. Ben 15 yaşımdan beri bu işi yapıyorum." diye konuştu.
Dokuyucular azaldı
Yaklaşık 20 yıldır kestane dokuyan Mehmet Keskin, bu işin zor ve tehlikeli olduğunu ifade etti.
Keskin, dokuyucuların gün geçtikçe azaldığını vurgulayarak, "Ağaçlar azaldığı gibi bu işi yapan da azaldı. Artık bu işi öğrenen de yok. Eskiden bir köyden bir köye dokuma için giderdik. Birçok çiftçi de dokuyucu bulamadığı için kestanesini dokuyamıyor." diye konuştu.