Girenin çıkanın belli olmadığı Dingo'nun ahırının gerçek hikayesi

BÜŞRA ŞERBETÇİ
Abone Ol

Her söylemin bir gerçekliği olsa da kabul edelim ki Dingo'nun gerçekten bir ahırı olacağını hiç düşünmemiştik. Peki Dingo kimdir ve ahırı nerededir?

Halk arasında çokça kullanılan "dingonun ahırı", aslında bir İstanbul hikayesi.

Dingonun ahırı deyimini duymayan, kullanmayanınız yoktur. Lakin merak edip 'ne dingosu, ne ahırı, neresi burası?' diye soranlar için deyimin dilimize nasıl yerleştiğini araştırdık.

Dingonun ahırı sözünün geçmişi İstanbul'un 1869'lu yıllarına dayanıyor. O zamanlar İstanbul'da ulaşım için atlar kullanılırdı. Atlı tramvaylar normalde 2 atla çekilirken, dimdik Şişhane yokuşunu çıkabilmek için Azapkapı' dan takviye atlar gelirdi. Tramvayda 3 kişi görev yapardı. Bu takviye atlar, Taksim'de şimdilerde tramvay deposu olarak kullanılan bir ahırda bekletilirdi. Dinlendikten sonra da tekrar Azapkapı' ya götürülürdü. Ahırı ise Dingo adlı bir Rum vatandaş işletirdi. Gün boyu atların bulunduğu bu ahırda, giriş çıkış saatleri de bell olmazdı. O yıllarda belli bir durum için kullanılan 'dingonun ahırı' deyimi, İstanbul'dan çıkıp böylece Türkçemize yerleşti.

Azapkapı şimdilerde işlek bir cadde. Üzerinde gelip geçenler bu hikayeden haberdar olmasa da 'dingonun ahırı' deyimi yüzleri gülümsetmeye devam ediyor.

Kaynak: www.istanbulajansi.ist



0.