Fransa katliama rağmen İsrail'e silah göndermeyi sürdürüyor

HABER MASASI
Abone Ol

Dünyanın en büyük silah üreticilerinden Fransa'nın Gazze'de katliamı sürdüren İsrail'e silah parçaları göndermeyi sürdürmesi tepki topluyor.

Gazze'de yaşanan yıkımın ve hak ihlallerinin boyutu, uluslararası kamuoyunda İsrail'e silah desteği sağlayan ülkelerin "suça ortak olduğu" ve sorumlu tutulması gerektiği tezini güçlendirdi.

"Batı'nın İsrail'e silah desteği" başlıklı dosya haberin 11. bölümünde AA muhabirleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken Fransa'nın bu ülkeye silah ihracatını sürdürmesine, sivil toplum kuruluşları ve siyasilerden gelen tepkileri derledi.

Fransa İsrail'e her yıl ortalama milyonlarca avroluk askeri teçhizat sağlıyor

Fransa Savunma Bakanlığınca Meclise sunulan Temmuz 2023 tarihli silah ihracat raporuna göre, Fransa 2015'ten bu yana İsrail için 767 ihracat lisansı çıkardı. Ayrıca Fransa, her yıl İsrail'e ortalama 20 milyon avroluk askeri teçhizat satıyor.

Rapora göre, 2013-2022 yıllarında Fransa'dan İsrail'e gönderilen askeri teçhizatların değeri 207,6 milyon avroyu buldu.

Öte yandan, Fransa, 2014-2022'de İsrail için toplam değeri 2,5 milyar avro olan ihracat lisansları çıkardı.

Fransa'nın İsrail'le silah ticareti

Fransız araştırma sitesi Disclose ve Marsactu gazetesinin 25 Mart'ta yayımladığı ortak haberde, Fransa'nın Ekim 2023 sonunda İsrail'e en az 100 bin mitralyöz mermisi gönderdiği iddia edildi.

Ertesi günkü basın toplantısında AA muhabiri, Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu'ya bu iddiaları sordu.

Lecornu, "sosyal medyada yayılan çok sayıda yalan haber" bulunduğunu söyleyerek, İsrail'in Fransız savunma sanayisinden 2022'de 15 milyon avroluk malzeme sipariş ettiğini belirtti.


Bu siparişin Fransa'nın ihraç ettiği savunma ürünlerinin binde 2'sine karşılık geldiğini kaydeden Lecornu, Fransa'nın İsrail ile bu alanda yaptığı satış sözleşmelerine mali olarak bağımlı olmadığını ve 15 milyon avronun çok büyük miktar teşkil etmediğini dile getirdi.

Lecornu, ayrıca Fransa'nın sadece İsrail'in üçüncü ülkelere tekrar ihraç etmesine olanak sağlayan askeri ürünlerin satışına izin verdiğini, bunların silah parçalarından oluştuğunu aktardı.

Fransız Bakan, İsrail'e, "Demir Kubbe" adı verilen savunma sistemi için kullanılan küçük parçalar gibi savunma ekipmanlarında kullanılan parçalar gönderdiklerini ifade etti.

Muhalefet, hükümetin "İsrail'e savunma amaçlı silahlar gönderdik" savunmasını reddediyor

Fransa'da muhalefetteki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisinin Grup Başkanvekili Mathilde Panot da 27 Mart'ta yaptığı açıklamada, araştırma sitesi Disclose'un raporlarının, Fransa'nın Ekim 2023'te makineli tüfeklerde kullanılan en az 100 bin fişeği Gazze'de kullanması için İsrail'e büyük gizlilik içinde teslim ettiğini ortaya çıkardığını savundu.

Panot, "Her seferinde ister (Fransa Savunma Bakanı Sebastien) Lecornu ister (Fransa Hükümet Sözcüsü Prisca) Thevenot tarafından olsun bize Fransa'nın İsrail'e sadece Demir Kubbe füzelerinde kullanılması için savunma amaçlı sevkiyatlar yaptığı söylendi." diye konuştu.

Hükümetin, milletvekillerine bu konuda yalan söylemesini "skandal" olarak yorumlayan Panot, "İkinci skandal ise bu sevkiyatın büyük gizlilik içinde yapılması ve muhtemelen Gazze'deki sivillere karşı kullanılmış olması." iddiasında bulundu.

Af Örgütünden, Fransa'ya İsrail'e silah satışını durdurması çağrısı

Uluslararası Af Örgütü Fransa Şubesi Başkanı Jean-Claude Samoullier, örgütün internet sitesinde 20 Şubat'ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yönelik yayımladığı açık mektupta, Gazze'de "soykırım yaşanma" riskine dikkati çekerek, Fransa'nın İsrail'e silah satışlarını durdurmasını talep etti.

Samoullier, Fransa'nın İsrail'e savaş malzemesi göndermeye de derhal son vermesini istedi.

11 STK, İsrail'e silah satışının durdurulması için mahkemeye başvurdu

Paris'te aralarında Uluslararası Af Örgütünün bulunduğu 11 sivil toplum kuruluşu, nisanda, Fransa'nın, Gazze'de sivilleri hedef aldığı ve insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail'e silah satışını durdurması için mahkemeye başvurdu.

STK'ler, İsrail'e silah satışına karşı Fransız devletine 3 farklı dava açtı. Bu davalarda özellikle ML3 olarak bilinen mühimmat için verilen silah ihracat lisansının kaldırılması, ML15 olarak bilinen kızıl ötesi ve termal görüntüleme ekipmanlarına ve ML5 bombardıman hesaplayıcılarına yönelik ihracat lisansının askıya alınması, hem askeri hem sivil amaçlı kullanılan mallar için tüm lisansların kaldırılması talep edildi.

Mayısta ise mahkeme, Gazze'deki sivil katliamına karşı önlem almak isteyen kuruluşların, İsrail'e silah ihracat lisanslarının askıya alınmasına ilişkin taleplerini tamamen reddetti.

Mahkeme, lisanslara ilişkin kararların idari değil, Fransa'nın uluslararası ilişkilerine yönelik siyasi faaliyetler olduğunu bildirdi.

İsrail'e gönderilen silah parçalarına yönelik ihracat ve transfer lisansının iptali talebi

Fransa devletine karşı dava açan 11 sivil toplum kuruluşundan biri olan, güvenlik ve barış alanında insan haklarının işletilmesi konusunda faaliyetler yürüten ASER Derneğinin Başkanı Benoit Muracciole, ACAT ve Stop Fueling War dernekleriyle, şubatta dönemin Fransa başbakanına mektup yazarak ML3 olarak bilinen mühimmat ve silah parçalarının İsrail'e ihracatına yönelik izni iptal etmelerini istediklerini bildirdi.

Ardından konuyu nisanda idari mahkemeye taşıdıklarını anlatan Muracciole, "İsrail ordusunun yıllardır Filistin'de hareket ettiği koşullar kapsamında bu silah transferinin, Silah Ticareti Anlaşması'na aykırı olduğu kanaatine vardık." ifadesini kullandı.

Muracciole, Silah Ticareti Anlaşması'nın 2. ve 3. paragrafları gereği, bir silah transferinin Fransa'nın insan hakları ve insancıl hukuk alanında uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda, Paris hükümetinin tüm transferleri askıya alma zorunluluğu olduğunu kaydetti.


Disclose'un, Fransa'nın İsrail'e yönelik silah ihracatına ilişkin birçok şeyi ortaya çıkardığını dile getiren Muracciole, "Ancak karşılaştığımız sorun şu oldu, parlamenterleri bir an önce bilgilendirmesi gereken Fransa'nın, (silah) ihracatına ilişkin 2023 için Parlamento'ya yönelik raporu henüz çıkmadı." dedi.

Muracciole, silah ihracatında şeffaflık konusunda uyması gereken uluslararası taahhütleri bulunan Fransa'nın, genellikle bunlara uymadığını belirtti.

ASER avukatı Matteo Bonaglia'nın Yemen'deki iç savaş sırasında bu ülkeye ihraç edilen silah parçalarına ve sayılarına yönelik gizliliğin kaldırılması için talepte bulunduğunu ancak bunun reddedildiğini anlatan Muracciole, bu kapsamda verilen ihracat lisanslarıyla da Fransa'nın Silah Ticareti Anlaşması'na aykırı davrandığını söyledi.

Fransa'nın bir önceki yılda yaptığı silah ihracatına ilişkin verilerin her yıl haziranda hükümet tarafından Parlamento'ya sunulması gerektiğini belirten Muracciole, silah ihracatı konusundaki bilgilerin, ilgili uluslararası ve ulusal makamlara geç sunulduğunu, böylece kamuoyunun bu konuda gerçek bir bakışa sahip olmasının engellendiğini vurguladı.

Muracciole, Gazze'de insan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Fransa'nın İsrail'e silah satışını durdurması için 11 STK'nin mahkemeye başvurmasına ilişkin, "mahkemeden olumlu sonuç alınamasa da bu tarz girişimlerin, yavaş yavaş kamuoyunun Fransa'nın savaş suçlarındaki ve insanlığa karşı suçlardaki sorumluluğunu dikkate almasını sağladığı" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin İsrail'e silah ihracatına yönelik açıklamaları "uygunsuz ve siyasi"

Sivil ve askeri amaçlarla kullanılabilen malzeme ve teknoloji ihracatının denetlenmesi konusunda Wassenaar Düzenlemesi'nin esas alındığını hatırlatan Muracciole, bu düzenleme listesinde, yedek parçaların, saldırı tüfeği ve savaş uçağıyla aynı başlık altında ele alındığını dile getirdi.

Muracciole, dolayısıyla Savunma Bakanı Lecornu'nun "İsrail'e savunma ekipmanlarında kullanılan parçalar gönderiyoruz." şeklindeki ifadesinin, silahların sınıflandırılmasına ilişkin bilgisinin olmadığını gösterdiğini, bu nedenle "uygunsuz siyasi bir açıklama" olduğunu kaydetti.

"İsrail'e silah satan devletlerin yöneticileri de adalet önünde hesap verecek"

Sivil toplum kuruluşları ve Birlemiş Milletler (BM) uzmanlarının, İsrail'in işlediği savaş suçlarına ortaklık ettikleri gerekçesiyle, bu ülkeye silah satışı yapan devletleri uyardığını belirten Muracciole, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkarılmasına ilişkin başvurusuyla "Batılı devletlerin maskelerinin düştüğünü" söyledi.

Muracciole, Netanyahu ve Gallant'ın işlediği suçlardan sorumlu tutulacağı gibi İsrail'e silah satan devletlerin yöneticilerinin de adalet önünde hesap vereceğine inandığını vurguladı.

ML3 olarak bilinen mühimmat için verilen ihracat lisansının kaldırılması konusunda Fransız yargısına başvurduklarını hatırlatan Muracciole, bu davada mahkemenin Fransa devleti lehine karar vermesinin kendilerini yıldırmayacağını dile getirdi.

Muracciole, ayrıca Paris'te 17-21 Haziran'da düzenlenen Avrupa'nın en büyük savunma sanayisi fuarı "Eurosatory"ye İsrailli firmaların katılımına izin verilmemesi için hukuki mücadele verdiklerini belirtti.

Fuara İsrailli firmaların katılmasına izin verilmemesine ilişkin, "Böylece gayriresmi şekilde bir araya gelen küçük sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, yıllık cirosu 20 milyar avro olan İsrailli şirketleri geri püskürtmeyi başardı." ifadesini kullanan Muracciole, İsrailli firmaları, büyük bölümü savaş suçlarında, insanlığa karşı suçlarda ve Gazze'deki muhtemel soykırımda kullanılan ürünlerini "Eurosatory" stantlarında sergilemekten alıkoyduklarını söyledi.

İsrailli firmaların uluslararası bir fuara katılımı engellendi

Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdüren İsrail'den firmaların, 62 ülkeden 2 binden fazla firmanın boy gösterdiği fuarda stant kurmasına izin verilmedi.

Fuarın ana organizatörü Coges Events, açılış öncesinde "hükümet yetkililerinin kararıyla, 2024 Eurosatory Fuar Salonu'nda hiçbir İsrail savunma endüstrisi standının olmayacağını" duyurdu.

Paris Ticaret Mahkemesi 18 Haziran'da, İsrail sanayisi sektöründen aktörlerin fuara katılımının engellenmesinin "ayrımcılığa yol açtığı" gerekçesiyle hükümetin aldığı kararı bozdu. Ancak fuar başladıktan sonra mahkemenin bu kararı almasıyla, İsrailli firmalar belirli bir ön hazırlık gerektiren "Eurosatory"e katılamadı.

Filistin destekçileri, 22 Mayıs'ta Fransa Savunma Bakanlığı önünde, İsrail'in fuara katılımının engellenmesi ve İsrail'e silah satışının durdurulması talebiyle gösteri düzenlemişti.

Fransız silah şirketleri önünde gösteriler yapıldı

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana bu ülkeye yönelik silah satışını protesto edenler, zaman zaman Fransız silah şirketleri önünde gösteriler düzenlendi.

Protesto edilen firmalar arasında Fransız Exxelia şirketi de yer almıştı. Haziranda bu şirketin önünde yapılan gösteriyi takip eden Blast medyası muhabiri, 18 Haziran'da gözaltına alındı. Haber kaynaklarını korumak için polislere telefonunun şifresini vermeyi reddetmesi üzerine gözaltı süresi uzatılan muhabir, sonrasında serbest bırakıldı.