Final bölümleriyle hayal kırıklığına uğratan 8 yabancı dizi
Dünyaca ünlü birçok yabancı dizi, yayınlandığı tüm sezonlar boyunca final bölümlerine dair büyük beklentiler oluşturmuş fakat son bölümleriyle seyircileri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Seyircilerde büyük beklenti oluşturan efsane dizilerin final bölümleri, bu beklentilerin doruk noktasını temsil ediyor. İzleyicilerin beklentileri boşa çıktığın zamansa en büyük hayranlıklar bile nefrete dönüşebiliyor.
Bu bahsi geçen dizilere Game of Thrones ve Dexter gibi milyonlarca takipçiye sahip dizileri örnek versek herhalde yanılmış olmayız. İsterseniz seyircilerin final bölümleriyle hüsrana uğradığı diğer yabancı dizilere gelin bir göz atalım.
Game of Thrones özellikle 8. sezon 6. bölümünde (Final) ana karakterlerin kaderlerinin dizinin kurgusal çizgisinden saptığı ve seyircide tatminsizlik oluşturduğu için sert eleştirilerle karşılaştığı düşünülüyor.
Milyonlarca seyirciye hitap eden başarılı birçok dizi final bölümleri itibariyle Game of Thrones ile aynı kaderi paylaşıyor. Ve maalesef ki onca güzel sezonun ardından kötü biten final bölümleriyle anılıyor ve hatırlanıyor.
Türk dizileri demişken, senaryosu ve hikayesinin gidişatı açısından Prison Break'ten ve o hiç bitmeyen final bölümlerinden bahsetmem mümkün gözükmüyor. Sürekli ölüp yeniden doğan başrol oyuncuları ve bir türlü bitmek bilmeyen kaçış hikayesi... Prison Break erken final yapan ve ilk finaliyle güzel hatıralar bırakan bir diziydi. Fakat seyircilerin yoğun ilgisi ve yapımcıların hasılat kaygısı dizinin yeniden hortlamasına ve saçma bir sonla bitmesine sebep oldu.
Hollywood'u kasıp kavuran efsane 5'linin hikayesi asla böyle bir sonu hak etmiyordu. Entourage tıpkı tutmuş Türk dizilerinde olduğu gibi gişe hasılatını düşünerek final bölümünü beyaz perdeye aktardı. Fakat bir dizinin sinemaya uyarlanmasının pek de mümkün olmayacağını bizlere bir kez daha göstermiş oldu.
Sherlock şüphesiz dizi tarihine damga vurmuş ve asla unutulmayacaklar arasında yerini şimdiden almış dizilerin başında yer alıyor. Bir bölümü bir filme bedel Sherlock, her seyircinin keyifle izleyebileceği ve bitiminde kafa karıştıracak bir dizi olarak bilinir. Final bölümü tam da bahsettiğim gibi birçok soru işaretini geride bırakarak seyircilere veda etti. Milyonlarca seyircinin isyanına kulak tıkayan dizinin başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch, bir daha Sherlock rolünü oynamayacağını açıklayarak, final bölümünün üzerine bir şok daha yaşatmıştı.
İlk bölümleriyle izleyicilerde kısa soluklu bir dizi olacağı intibası bırakan Fox dizisi Arrested Development, 5 sezonun ardından final yaparak seyircilere veda etti. Öyle ki dizinin final bölümü sonrası izleyiciler sanki bir sezon daha devam edecekmiş gibi algıladı. Hatta dizinin yeni bölümlerini Netflix'in çekeceği söylentileri de bir dönem dizi blog sitelerinde oldukça konuşulmuştu. Fakat beklenen olmadı ve dizi ne olduğu anlaşılmayan bir finalle son buldu.
"Who Killed Rosie Larsen?" adlı sloganla 2011'de yayın hayatına başlayanan The Killing dizisi, ilk başta tüm seyircilerden tarafından tuhaf olarak yorumlansa da konusu itibariyle ilginç diyebileceğimiz diziler arasında yer alıyor.
Sıradan bir ailenin kızı olan Rosie'nin cesedinin, belediye başkanlığına adaylığını koymuş olan Darren Richmond'ın kampanya arabalarından birinde bulunmasıyla iş politik bir cinayete doğru ilerlemeye başlar. İşini bırakıp, evlenecek olan Dedektif Sarah Linden, olaya dahil olduğunda bir türlü kopamaz bu cinayetten. Yerini alacak yeni dedektif, Stephen Holder ile birlikte araştırmaya başlarlar cinayeti ve işler giderek karmaşıklaşmaya başlar.
Dizinin finaliyse diğer hayal kırıklığı yaratan tüm dizilere gibi sanki yönetmenin ve senaristin bir acelesi varmış gibi birçok soru işaretiyle bitti.Weeds, kocası ölmüş bir kadının evini geçindirmek için başladığı işlerin ve işlerin başına açtığı işlerin anlatısı.
7 yıl boyunca süren kara komedi türünün en güzel örneklerini seyirciyle buluşturan dizi, 8. sezonuyla seyircilere veda etti.
Tıpkı diğer dizilerde olduğu gibi finaliyle seyircilerde kafa karışıklığına yol açtı. Fakat her ne olursa olsun Weeds yabancı dizi tutkunları için vazgeçilmez bir yere sahip.
Tıpkı Game of Thrones gibi 8 sezon süren Dexter ve yine tıpkı GoT gibi final bölümüyle tüm hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Dexter'ın finalinden sonra giderek artan tepkilere dayanamayan dizinin başrol oyuncusu Michael C. Hall, bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Hall açıklamasında şu sözlere yer verdi.
“Bence Dexter artık şuna inanmaya başladı… Neye dokunsa eninde sonunda yok oluyordu ve bu yüzden her şeyden vazgeçmeliydi. Elbette, Dexter pragmatist ve kendisini muhafaza etme odaklı bir insan o yüzden kendisini başkalarına zarar vermemek için yok etmesi de beklenemezdi. Onun yerine kendisini denklemin dışında bıraktı.”
Game of Thrones'un final sezonu seyircilerde ilk başta bir tepkisizlik oluştururken, daha sonrasında büyük bir eleştiri yağmuruna dönüştü. Özellikle sosyal medyada yapılan eleştiriler, kitlesel eylemlere dönüştü. Hatta 1 milyona aşkın seyirci dizinin final bölümünün yeniden çekilmesi için imza kampanyasına dahil oldu. Hal böyle olunca dizinin final senaryosunda yazarlar tarafından işlenen hikayelerin çoğu havada kaldı.