FETÖ üniversiteleri böyle ele geçirdi
HABER MASASI
Fetullahçı Terör Örgütü'nün Yüksek lisans ve akademisyenlik sınavı ALES'in sorularını da çaldığı ortaya çıktı. 8 yıl boyunca çalınan sorular sayesinde üniversitelere 8 bin 500 civarında akademisyen yerleştirdi.
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) üniversitelerdeki akademik kadrolara kendi üyelerini yerleştirmek için Akademik Lisansüstü Eğitim Sınavı'nda da (ALES) soruları sızdırdığı ortaya çıktı. Yüksek lisans ile doktoranın yanı sıra üniversitelerde de istihdam edilmek için girilen ALES'te son 18 yıldaki başarı grafiği, kopya skandalını gözler önüne serdi.
Şüphe uyandırmadı
ÖSYM verilerine göre 2005'te ALES'e 226 bine yakın aday girdi. Bu adayların yüzde 0.1'i soruları tam ya da 2 eksikle yanıtladı. 2005'te ALES'te tam yapanların sayısı 100 civarındayken bu rakam 2009'da tam 200 kat arttı. 2009'da sınava giren 226 bine yakın adayın yüzde 9'u tam puan aldı. FETÖ'nün neredeyse bütün sınavlarda kopya çektiği belirlenen 2009'da, ALES'te yalnızca 2 yanlışı olan aday sayısının 20 bin 290 olduğu belirlendi. Üniversite giriş sınavlarının aksine ALES zamana karşı yarışılan bir sınav ve tam soru yapanların oranı yüzde 5 civarında. ALES, yüksek lisans ve doktoranın yanı sıra okutmanlık, arşiv görevlisi, uzmanlık ve öğretim görevlisi istihdamında da kullanılıyor. Yılda iki kez yapılan sınavların birincileri YGS ve LYS'nin aksine kamuoyuna açıklanmıyor. Bu nedenle soruları tam yapanlar dikkat çekmiyor. Sonuçlar, farklı üniversite ve bölümlerde kullanıldığı için tam puanlılar bireysel olarak değerlendiriliyor ve kesinlikle kuşku uyandırmıyor. Sınavın bu özelliğinden faydalanan FETÖ, soruları binlerce adaya sızdırarak üniversitelerde kendi akademik kadrosunu oluşturdu.
2010'dan itibaren düşüş
FETÖ'nün 2002-2013 arasında neredeyse tüm ÖSYM sorularını ele geçirdiği tahmin ediliyor. 2005 ALES'te yüzde 95 başarı ile üniversitelerde istihdam edilen akademisyenlerin sayısı 49 iken 2007'den itibaren bu sayılar hızla arttı. 2008'de 2 bin 480'e, 2009'da ise 4 bin 236'ya yükseldi. 2010'dan itibarense gerilemeye başlayan istihdam sayısı 2013'te 124 oldu. Uzmanlar sınavda yüksek başarı ile istihdam edilebilecek akademisyenlerin 2005-2013 arası en fazla bin civarında olabileceğini değerlendiriyor. Dolayısıyla bu dönemde yüksek başarı elde eden 9 bin 550 adayın en az 8 bin 500'ünün sonucunda ' şaibe şüphesi' bulunuyor.
11 yıl ÖSYM'nin tüm soruları çalındı
Yapılan istatistiksel analizlerde FETÖ'nün 2002-2013 arasında neredeyse tüm ÖSYM sınav sorularını ele geçirdiği tahmin ediliyor. Son 14 yıldaki istihdam artışının nüfus artışının altına kalması bu şüpheyi daha çok artırdı. 2002'de 70 milyon olan nüfus 2016'da 79 milyona ulaşarak yüzde 13 arttı. 2002'de 2.1 milyon olan devlet memuru sayısı ise 2016'da 2.9 milyona ulaştı. Emekli olanlarla birlikte bu oran 14 yılda yaklaşık yüzde 43 artmış oldu. Tüm bu sınavlar yoluyla devlette 2002-2016 arası en az 500 bin kişinin istihdam edilmiş olabileceği değerlendiriliyor
Bank Asya'da akademisyen sermayesi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun verileri de FETÖ'nün akademideki yapılanmasını bir kez daha gözler önüne serdi. 24 Aralık 2014'te TMSF el koymadan önce, Bank Asya'nın mevduat varlığının 15 milyar TL'den 6.9 milyar TL'ye gerilediği belirtilmişti. BDDK verilerine göre bu mevduatın yüzde 20'si akademisyenlere aitti. Aynı tarihte Bank Asya'da, 168 akademisyen ve eşlerine ait toplam 1 milyar 132 milyon TL bulunuyordu.
Şüphe uyandırmadı
ÖSYM verilerine göre 2005'te ALES'e 226 bine yakın aday girdi. Bu adayların yüzde 0.1'i soruları tam ya da 2 eksikle yanıtladı. 2005'te ALES'te tam yapanların sayısı 100 civarındayken bu rakam 2009'da tam 200 kat arttı. 2009'da sınava giren 226 bine yakın adayın yüzde 9'u tam puan aldı. FETÖ'nün neredeyse bütün sınavlarda kopya çektiği belirlenen 2009'da, ALES'te yalnızca 2 yanlışı olan aday sayısının 20 bin 290 olduğu belirlendi. Üniversite giriş sınavlarının aksine ALES zamana karşı yarışılan bir sınav ve tam soru yapanların oranı yüzde 5 civarında. ALES, yüksek lisans ve doktoranın yanı sıra okutmanlık, arşiv görevlisi, uzmanlık ve öğretim görevlisi istihdamında da kullanılıyor. Yılda iki kez yapılan sınavların birincileri YGS ve LYS'nin aksine kamuoyuna açıklanmıyor. Bu nedenle soruları tam yapanlar dikkat çekmiyor. Sonuçlar, farklı üniversite ve bölümlerde kullanıldığı için tam puanlılar bireysel olarak değerlendiriliyor ve kesinlikle kuşku uyandırmıyor. Sınavın bu özelliğinden faydalanan FETÖ, soruları binlerce adaya sızdırarak üniversitelerde kendi akademik kadrosunu oluşturdu.
2010'dan itibaren düşüş
FETÖ'nün 2002-2013 arasında neredeyse tüm ÖSYM sorularını ele geçirdiği tahmin ediliyor. 2005 ALES'te yüzde 95 başarı ile üniversitelerde istihdam edilen akademisyenlerin sayısı 49 iken 2007'den itibaren bu sayılar hızla arttı. 2008'de 2 bin 480'e, 2009'da ise 4 bin 236'ya yükseldi. 2010'dan itibarense gerilemeye başlayan istihdam sayısı 2013'te 124 oldu. Uzmanlar sınavda yüksek başarı ile istihdam edilebilecek akademisyenlerin 2005-2013 arası en fazla bin civarında olabileceğini değerlendiriyor. Dolayısıyla bu dönemde yüksek başarı elde eden 9 bin 550 adayın en az 8 bin 500'ünün sonucunda ' şaibe şüphesi' bulunuyor.
11 yıl ÖSYM'nin tüm soruları çalındı
Yapılan istatistiksel analizlerde FETÖ'nün 2002-2013 arasında neredeyse tüm ÖSYM sınav sorularını ele geçirdiği tahmin ediliyor. Son 14 yıldaki istihdam artışının nüfus artışının altına kalması bu şüpheyi daha çok artırdı. 2002'de 70 milyon olan nüfus 2016'da 79 milyona ulaşarak yüzde 13 arttı. 2002'de 2.1 milyon olan devlet memuru sayısı ise 2016'da 2.9 milyona ulaştı. Emekli olanlarla birlikte bu oran 14 yılda yaklaşık yüzde 43 artmış oldu. Tüm bu sınavlar yoluyla devlette 2002-2016 arası en az 500 bin kişinin istihdam edilmiş olabileceği değerlendiriliyor
Bank Asya'da akademisyen sermayesi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun verileri de FETÖ'nün akademideki yapılanmasını bir kez daha gözler önüne serdi. 24 Aralık 2014'te TMSF el koymadan önce, Bank Asya'nın mevduat varlığının 15 milyar TL'den 6.9 milyar TL'ye gerilediği belirtilmişti. BDDK verilerine göre bu mevduatın yüzde 20'si akademisyenlere aitti. Aynı tarihte Bank Asya'da, 168 akademisyen ve eşlerine ait toplam 1 milyar 132 milyon TL bulunuyordu.