YÖK'ün açıkladığı verilere göre en çok tercih edilen 10 üniversite
Sosyal hayatın değişmesi, teknolojinin gelişmesi birçok yeni meslek grubunu da beraberinde getirdi.
Bunu takiben yeni üniversiteler, yeni bölümler öğrencilerin tercih havuzunu genişletecek şekilde eğitime başladı.
Üniversite ve bölüm sayılarının artması bir yandan iyi gözükürken bir yandan da öğrencilerin tercih süresince kafalarının karışmasına sebep olabiliyor.
Öğrenciler üniversite tercih zamanı yardım almadan doğru tercihi yapmakta zorlanabiliyor. Bu yüzden uzmanlar tarafından hazırlanmış üniversite tercih rehberleri de önem kazanıyor.
Değişen yaşam standartları, çok sayıda yeni mesleği de beraberinde getirdi. Buna göre de birçok yeni üniversite ve bölüm açıldı. Ve üniversite tercih etmek bir hayli zorlaştı.
Trendleriyakalayıp doğru bölümleri tercih etmek bir yana, öğrenciler şimdiden iş bulma telaşında... Kimi için ise okul, bölümden çok daha kıymetli; ki haksız da sayılmazlar...
Eğitim alınan okullarınkalitesi, çoğu zaman okunan bölümlerden bir adım öne geçebiliyor.
Tercih sonuçlarına göre en çok tercih edilen üniversiteler, öğrenciler arasında her zaman merak konusu olmuştur. Sizin için YÖK'ün açıkladığı en çok tercih edilen üniversiteleri derledik.
İşte en çok tercih edilen üniversiteler!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile 1926 yılında temelleri atılan Gazi Üniversitesi, "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" adıyla açılmıştır. İsmi 1929 yılında "Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" olarak değiştirilmiş, 1976 yılında “Gazi Eğitim Enstitüsü” adını almış, 1982 yılında da “Gazi Üniversitesi” kimliğine kavuşmuştur.
1967 yılında eğitime başlayan okul, özellikle tıp alanında Türkiye'nin en iyilerinden biri haline gelmiştir. 6 farklı kampüste, 36.000'in üzerinde öğrenciye eğitim veren Hacettepe Üniversitesi'nin en büyük kampüsü Beytepe'dedir
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1956 tarihinde dönemin başbakanı Adnan Menderes, Karayolları Genel Müdürü Vecdi Diker ve bir grup İTÜ akademisyeni tarafından kurulmuştur. Türkiye'nin özellikle mühendislik alanlarında başı çeken okulu haline gelen ODTÜ'de, 26.000'in üzerinde kayıtlı öğrenci bulunmaktadır.
9 Mart 1956 tarihinde, İzmir'de Ege Bölgesi’nin ilk, Türkiye'nin dördünce üniversitesi olarak eğitim öğretim hayatına başlamıştır. Edebiyat, Eğitim, İletişim, Mühendislik, Spor, Sağlık Bilimleri, Tıp ve Ziraat Fakültesi olmak üzere bünyesinde çok sayıda farklı bölüm bulunduruyor.
Hukuk, Dil ve Tarih-Coğrafya, Fen, Tıp Fakülteleriyle 1946 yılında resmen kurulan Ankara Üniversitesi'nde, toplam 17 farklı fakülte bulunuyor.
Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarının başında gelen Marmara Üniversitesi, 16 Ocak 1883 tarihinde Cağaloğlu’nda İstanbul Kız Lisesi’nin arkasındaki bir evde eğitime başlamış ve ilk mezunlarını (13 kişi) 1887’de vermiştir.
1773'te Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn adıyla kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi, Osmanlı Dönemi'nde batılı anlamda bir mühendislik eğitimi vermek amacıyla açılmıştır. Bilgisayar, Çevre, Elektrik, Fizik ve benzeri çok sayıda mühendislik eğitimi veren İTÜ'de aynı zamanda mimarlık eğitimi de veriliyor.
Sağlıktan ekonomiye, sanattan mühendisliğe geniş bir yelpazede eğitim olanağı sunan Dokuz Eylül, yetiştirdiği öğrencilerle toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmayı amaç ediniyor. Dokuz Eylül Üniversitesi 20 Temmuz 1982`de “Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname” ile kurulmuştur.
Temelleri 1863 yılında atılan Boğaziçi Üniversitesi, bir eğitmen, mucit, teknisyen, mimar ve kurucu olan Dr. Cyrus Hamlin ile tanınmış hayırsever ve zengin bir tüccar olan New York'lu Mr. Christopher Rheinlander Robert tarafından İstanbul'da kurulmuştur. Türkiye'nin hem en iyi hem en çok tercih edilen üniversiteleri arasında ikinci sırada yer alan Boğaziçi'nde; Eğitim, Fen- Edebiyat, İktisadi ve İdari Birimler, Mühendislik gibi çok sayı da bölüm bulunuyor.
İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşunu, 1453 yılında İstanbul’u fethine kadar götürmek mümkün. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra bu şehri; bir ilim merkezi, bir kültür merkezi haline dönüştürmeyi planlamıştır. Osmanlı'daki ilim adamlarını, müderrisleri İstanbul’a davet eden Fatih Sultan, fetihten sonraki ilk Cuma günü, 1 Haziran 1453’te Ayasofya’da kılınan ilk Cuma namazında hocalara derhal eğitimin başlamasını emreder. Bunun üzerine fetihten hemen sonraki günlerde Ayasofya camiye ve Ayasofya’nın kenarındaki keşiş odaları medreseye dönüştürülür. Dolayısıyla İstanbul Üniversitesi'nin de temelini oluşturan ilk yüksek öğretim, Ayasofya’da ve hemen onun sonrasında da Zeyrek’te bulunan Pantokrator Kilisesi'nde başlar. Kısaca; bu iki medrese eğitimi, İstanbul Üniversitesi'nin temelini oluşturur.