'Dünya Kahve Günü'nde ülke kahve kültürleri hakkında bilmediğiniz 9 bilgi
Kahve hem sağlığa hem de damağa hitap eden en güzel içeceklerin başında geliyor. Harika lezzeti ve kültürel farklılıkları da kahveyi eşsiz kılıyor. Bugün de kahveseverlerin kutlamaktan keyif alacağı 1 Ekim 'Dünya Kahve Günü'. Bu özel günde 9 farklı kahve kültürüne sahip bölgeyi sizin için derledik.
İçeriğimize 'Dünya Kahve Günü'nüzü kutlayarak başlıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Kahve Festivali aracılığıyla doyumsuz lezzetine ulaştığımız kahve, artık sadece bir içecek olmaktan çıkıp bir kültür haline gelmiş durumda.
Bu gerçeği kuşkusuz ki hepimiz kabullendik. Peki biz size bu içerik içerisinde belki de şu anda elinizde bulunan kahveniz hakkında bilmediğiniz bilgileri sunsak nasıl olur?
Eminiz ki oldukça güzel olur. O halde 'Dünya Kahve Günü'nüzü bir kez daha kutlayıp ülke kahve kültürleri hakkında bilmediğiniz 9 farklı bilgiyi sizler için sıralayalım.
Fransızların diğer tüm ülkelere oranla farklı bir kahve içme kültürleri var. Belki de bu sebeple listemize de ilk olarak bu bilgiyle başlamayı tercih ettim. Fransızlar, bir kahve içmeyi talep etmekte öncelikle kibarlığa bakıyorlar. Yani eğer ki siz kahve sipariş ederken 'lütfen' ve 'merhaba' kelimelerini kullanmazsanız kahvenizi olduğundan daha pahalı bir ücretle sipariş etmiş olursunuz.
Bugün Dünya üzerinde en fazla kahve üretimi bir Güney Amerika ülkesi olan Brezilya'ya ait. Futboluyla ünlü olan ülkeden, tükettiğimiz kahvelerin %33'ü elde ediliyor.
Kahve içme konusundaki kibarlıklarıyla ön planda olan Fransa, tüketim konusunda da lider konumda. Elbette burada yalnız değil çünkü Amerika ve Almanya da tüketim konusunda oldukça iddialı. Üç ülke, dünya kahve tüketiminin %65'lik kısmını oluşturuyorlar.
Ne tüketim de ne de üretim de zirvede göremesek de ilk kahve ağacını yetiştirmeleri sebebiyle kahveyi bizlerle buluşturan Arap ülkeleri olmuş. Bir teşekkürü hak ediyorlar kuşkusuz.
Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Öyleyse durumu şöyle özetleyelim; Amerika'nın kurulduğu yıllarda kahve, yemek arasında ya da akşam yemeğinden sonra içilirdi. Yani bugünkü gibi bir kahve kültürüyle uzaktan dahi bir ilgileri yoktu.
Amerika'da kahve kültürü zamanla hayatın içerisine yerleşmiş durumda ancak Afrika'da bu durum biraz farklı. Afrika ülkeleri, kahveyi bir içecek olarak değil şeker olarak tüketiyorlar. Bunu da; çiğ kahve çekirdeklerini, su ve baharatla ıslatarak başarıyorlar.
Kuşkusuz kahve deyince akla Kuzey ülkelerini getirmemek olmaz. Buna en büyük örnek İrlanda. İrlanda, kreması ve fındığı ile kahve tatlandırıcıları arasında oldukça popülerdir.
Bu kadar ülkeyi saydıktan sonra İtalya'yı es geçmek olmazdı. Çünkü İtalya için kahve içmek devlet düzeyinde büyük bir öneme sahip. Öyle ki espresso fiyatları hükumet tarafından belirleniyor. İtalya'da bir diğer dikkat çeken noktaysa kahve pişirme işinin ülke genelinde saygın bir meslek olarak kabul görmesi ve sadece 1763 yılında ülkede bu tarz bir işi yapan dükkan sayısının 200'ün üzerinde olması.
Böyle dedim çünkü gerçekten de Asya ülkelerinin genel olarak kendilerine has gerçekleri bulunuyor. Bunlardan biri de şüphesiz ki kahve. Japonya da bunun için en iyi örneklerden biri olabilir. Öyle ki ülkede kahve satan dükkanlar için oluşturulmuş özel bir ad bulunmakta. Olur da yolunuz bir gün Japonya'ya düşerse bilin ki bu dükkanların adı Kissaten'dir. Yine Japonya'da önemli olan bir başka kahve olgusu ise buzlu kahvedir. Günümüzde belki yeni yeni popüler olmaya başlamış olsa da, buzlu kahve Japonların kültüründe 1945 yılından beri var.
Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Arap ülkelerini gezdik kabul ama kültürüyle en özel ve en değerli olan ülkeyi listemizin son sırasına bırakıyorum. Kuşkusuz ki Türk kahve kültürü, yazmakla bitmez derecede geniş ve zengin. Fakat ben size yüzyıllar öncesine değinerek iki dikkat çeken bilgiyi aktaracağım. Örneğin; 16. yüzyılda kadınlar, eşleri kahve kabını dolu tutamazsa boşanma kararı alırlardı. Yani bir kahve, evliliğin temel direği anlamına gelmekteydi. Diğer bilgiyse; kahvenin, Dünya pazarına taşınmasının Türkler sayesinde olmasıdır. 14. yüzyılda başlayan öğütme çalışmaları, 1600'lü yıllara gelindiğinde yerini Dünya pazarında aldı ve Türkler bu işin ana dağıtıcısı konumuna yükseldi. Aslına bakarsanız; Türk kahvesi, Osmanlı kahvesi gibi kendimize has kahvelerimizin yanında kız isteme adetlerinde dahi değişen kahveyi sunma şekillerimizle bile bu konuda geniş çaplı yer tuttuğumuzu söylemek mümkün.