Her yıl düzenli olarak yayınlanan Küresel Risk raporunda bu yıl ABD’deki beklenmedik seçim sonuçları ve Birleşik Kırallık’ta yaşanan Brexit sonrası dünyada bizi hangi risklerin beklediği üzerine yapılan yorumları sizin için derledik…
Dünya Ekonomi Formu (WEF) tarafından yayınlanan 2017 yılı Küresel Risk Raporu bulguları şöyle açıklandı:
Rapor dünyanın karşı karşıya kaldığı en önemli sorunların başlıklarını oluşturmakta. En önemlisi ise; artan gelir ve servet farklılığı, değişen iklim, toplumların kutuplaşmalarının artması, siber bağımlılığın artışı, yaşlanan nüfus olarak görülüyor.
Ekonominin yeniden büyümesi için canlandırılması gerektiği fakat son zamanda yaşanan popülizmin buna engel olabileceğine dikkat çekiliyor. Analistler, en büyük risklerden biri olan işsizliği geniş teknolojik değişimle ilişkilendiriyor. Örneğin; otomasyondan dolayı 7,1 milyon istihdamın ortadan kaldırılacağını ve başta matematik, mimari, bilgisayar ve mühendislik gibi daha uzmanlaşmış alanlarda olmak üzere 2,1 milyon yeni iş oluşturulabileceği tahmin ediliyor. Uzmanlara göre, bu durum kısmen de olsa kayıpları telafi edebiliyor.
Rapor 3 ana bölümden oluşuyor;
0.
1. Bölüm, Küresel Riskler başlığı altında;Ekonomide büyüme ve reform,toplulukların yeniden inşa edilmesi, teknolojideki kesintiyi yönetmek, jeopolitik işbirliğini güçlendirmek ve çevre işleri için daha hızlı eylemlerde bulunmak konularında alt başlıklara sahip.
Bu bölüm kısaca, dünyanın şu an karşı karşıya kaldığı zorlukların ana hatlarını çizmek için en son riskleri değerlendirmek gerektiğini. Ekonomik büyümenin canlandırılmasının, kimlik ve toplumun önemine bakacak şekilde, teknolojik değişimi yönetmenin, küresel işbirliği sistemlerini koruma ve güçlendirmenin, çevrenin korunmasına yönelik çabaların derinleştirilmesi gerektiğinin üstünde duruyor.
0.
2. Bölüm ise, Toplumsal ve Siyasi Meydan Okumalar başlığı altında; Krizde batı demokrasisi, yasalardaki kuralsızlıklar ve azalan sivil özgürlükler, sosyal koruma sistemlerinin geleceği konularında alt başlıklara sahip.
Rapor bu bölümde, son zamanlardaki siyasi eğilimlerin, batı demokrasisinin krizi olduğunu, risklerin azaltılmasında sivil toplumun önemini vurgulamakta ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyet özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik eğilimleri değerlendirmektedir. Ayrıca dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük uzun vadeli zorluklardan birine işaret ediyor: insanların sosyal yapıları ve bireysel yaşayışlarını değiştiren sismik, demografik, ekonomik ve diğer değişikliklerle başa çıkabilecek sosyal koruma sistemlerinin nasıl inşa edilebileceği, konuları üzerine yoğunlaşıyor.
0.
3. Bölüm ise Gelişen Teknolojiler başlığı altında; Teknoloji riskinin anlaşılması, yapay zekanın risklerinin değerlendirilmesi, fiziksel altyapı ağı ve dördüncü sanayi devrimi konularında alt başlıklara sahip.
Raporun son bölümünde ise, kutuplaşmayı ve bu eğilimlere verilen cevapların gelecekteki olayların kaçınılmaz bir parçası olacağına. Yapay zekanın bize yardımcı olup olamayacağının henüz bilinmediğine. Ortaya çıkan yeni teknolojiler üzerine bu alandaki yönetişim zorluğunun çözülmesi konusunda aciliyeti olduğuna değiniyor.
0.
Yayınlanan bu raporda tüm bölümleri ele aldığımızda, dünyayı bekleyen en önemli riskler şöyle sıralanıyor:
-İşsizlik ve eksik istihdam
-Derin toplumsal istikrarsızlık
-Büyük ölçekli istemsiz göç
-Devlet çöküşü veya kriz
-Su krizleri
-Ulusal yönetişimde başarısızlık
-Derin toplumsal istikrarsızlık
-Bölgesel devletlerarası çatışma