Ürküten rakamı DSÖ açıkladı: COVID-19 pandemisi kaç can aldı?
Tüm dünyada COVID-19 pandemisiyle mücadele devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün COVID-19 kaynaklı asıl can kaybı sayısını hesaplamakla görevlendirdiği bilim insanları, Ocak 2020 ile 2021 yılı sonuna kadarlık sürede 13, 3 milyon ila 16,6 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini tahmin etti. Bu rakam 6 milyon olarak açıklanan resmi can kaybı sayısının iki katından fazla. Ölümler en fazla Güneydoğu Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarında yaşandı.
Birleşmiş Milletler'e bağlı bir kurum olan Dünya Sağlık Örgütü'nün son yayımladığı raporu kamuoyuyla paylaşan Genel Direktör Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu rakamın gelecekteki acil sağlık durumlarının önüne geçilebilmesi için kapasitelerini geliştirmek üzere yatırıma yönlendirilmek için ülkelerin "aklını başına getirmesi" gerektiğini belirtti.
DSÖ'nün COVID-19 kaynaklı asıl can kaybı sayısını hesaplamakla görevlendirdiği bilim insanları, Ocak 2020 ile 2021 yılı sonuna kadarlık sürede 13, 3 milyon ila 16,6 milyon kişinin yaşamını yitirdiği tahmininde bulunuyor.
Bu ölümlerin ya koronavirüsten ya da örneğin kanserli hastaların COVID-19 hastalarıyla dolu hastanelerde tedaviye erişim güçlüğü yaşaması gibi salgının sağlık sistemi üzerinde yarattığı etkilerden dolayı yaşandığı bildiriliyor.
Bu rakamlar ülkelerin rapor ettiği veriler ve istatistik modellemelerinden elde edildi. DSÖ henüz bu rakamın kaçının doğrudan koronavirüs kaynaklı, kaçının ise pandeminin etkisinden dolayı olduğuna dair ayrıntılı döküm yapmadı.
Güney Kore örneği
Amerika Birleşik Devletleri'ndekİ Yale Halk Sağlığı Okulu'ndan bulaşıcı hastalıklar uzmanı Albert Ko "Bu çalışma fasulye saymaya benziyor ama DSÖ'nün bu rakamları elde etmesi pandemiyi anlamak ve bu salgınla mücadeleyi sürdürürken gelecekteki pandemilerle savaşmak için çok kritik önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
DSÖ'nün çalışmasında yer almayan Ko, örnek olarak Güney Kore'deki halk sağlığına yoğun yatırım yapılması kararının MERS salgınından ağır şekilde etkilenmesi üzerine aldığını belirtti. Ko'ya göre Güney Kore bu sayede COVID-19'u kişi başına ölüm oranında ABD'den 20 kat az şekilde etkilenerek atlattı.
"COVID-19 kaynaklı ölümleri kesin hesaplamak zor"
Pandemi devam ederken COVID-19 kaynaklı ölümlere ait kesin rakamların hesaplanmasından bazı zorluklar yaşandı. Örneğin test kapasitesinin sınırlı olması ve ülkelerin COVID-19 kaynaklı ölümleri farklı hesaplamasından kaynaklanan sebeplerle rakamlar virüsün yaratığı yıkımın yalnızca bir bölümünü gösterdi.
DSÖ'ye bildirilen ve John Hopkins Üniversitesi tarafından ayrı şekilde sayılan resmi hükümet verilerine göre bugüne kadar 6 milyondan fazla koronavirüsten dolayı can kaybı yaşandı.
"COVID-19 ölümlerinin 18 milyonun üzerinde"
Öte yandan Washington Üniversitesi'ndeki Sağlıık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü'nden bilim insanları Ocak 2020-Aralık 2021 aralığındaki COVID-19 ölümlerinin 18 milyonun üzerinde olduğunu hesapladı. Kanadalı araştırmacıların öncülüğünde yürütülen ve Lancet bilimsel dergisinde yayımlanan çalışmaya göre sadece Hindistan'da sayılmayan koronavirüs ölümleri 3 milyondan fazla.
Hindistan ise ölü sayısının resmi açıklanandan daha fazla olduğu iddialarını reddederek DSÖ'nün COVID-19 ölümlerini sayma metodunu tartışmaya açtı. Hint hükümetinin bu hafta başında açıkladığı yeni veriler 2020'de bir önceki yıla kıyasla 474 bin daha fazla ölüm yaşandığını gösterdi, ancak hükümet bu durumun salgınla bağlantılı olmadığını belirtti. Hindistan bulaşıcılık derecesi yüksek delta varyantı ülkeyi kasıp kavurduğu ve binlerce kişinin ölümüne neden olduğu dönemde 2021 için hiç bir ölü sayısı tahmini açıklamamıştı.
Yale Üniversitesi'nden Albert Ko, DSÖ'nün çalışmasının pandemiye dair örneği Afrika'nın düşük aşılanma oranına rağmen virüsten en az etkilenen kıta olması gibi bazı gizemleri açıklayabilmek için daha iyi verilere ihtiyaç olduğu görüşünde. Ko ayrıca İngiltere ve ABD gibi zengin ülkelerde yaşanan yüksek ölümlerin pandemiyle mücadelede kaynağa sahip olmanın tek başına yetmeyeceğini de açığa çıkardı.
İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nden halk sağlığı uzmanı Dr Bharat Pankhania ise COVID-19'dan kaynaklı gerçek can kaybı sayısının belki de hiç bilinemeyeceğine dikkat çekti. Dr Pankhania "Böylesine büyük bir salgında insanlar oksijensizlikten sokaklarda ölürken, cesetler terkedilirken ya da kültürel inanışlara göre derhal yakılır veya gömülürken kaç kişinin öldüğünü hiç öğrenemeyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
1918'de patlak veren İspanyol gribinde can kaybının 100 milyonu bulduğunu tahmin ediyor. Bu salgınla kıyasla COVID-19 kaynaklı ölümler az görünse de Dr Pankhania modern tıp ve özellikle aşıların son derece hızla geliştirildiği bir çağda bu kadar çok ölümün utanç verici olduğu görüşünde.
İspanyol gribiyle bir diğer kıyaslamanın uzun COVID-19 olduğuna dikkat çeken uzman "İspanyol gribinde grip vardı ve bazı akciğer hastalıkları yaşanıyordu ama bu kadardı. Oysa COVID-19'da halen dirençli bir bağışıklık sorunu ile karşı karşıyayız" uyarısında bulundu.
"Uzun COVID-19'Un insanları hangi ölçüde etkilediğinin tam bilinmediğinin altını çizen Dr Pankhania bu kişilerin tekrar eden enfeksiyonlar durumunda ömürlerinin kısalabileceği ya da başka problemlerle karşılaşabileceğinin de altını çizdi.